ANNE ACISI

36 6 64
                                    

Gece olduğunu sadece koğuşun çok küçük penceresinden anlıyorsun.

Her yer karanlık. Koğuşu sadece ayışığı ve yıldızlar aydınlatıyordu.

Herkes uyuyordu.

Gözüme uyku girmiyordu. Sanki vicdan azabı çekiyordum.

Peri kızı benim yüzümden bayılana kadar kırbaçlanmıştı.

Her yanı kan içinde kalmıştı. Canı yanmıştı. Benim yüzümden...

Üzüntüm ve öfkem birbirine karışmıştı. Bu iki duygu "İNTİKAM"
oluşturuyordu.

Buraya gelene kadar sadece cezamı çekeceğimi düşünüyordum.

Ama bunları görünce bütün fikirlerim değişti. Hak etmediğimiz halde yapılan bu muamelere karşı asla kendimizi asla ezdirmeyecektik.

Amaçları bizi korkutmak, engellemekti.

Özellikle peri kızını.

Ama peri kızı kendini ezdirmezdi. Asla korkmuyordu.
Kaybedecek bir şeyi yoktu.

Neden böyleydi?

"Söyle bana peri kızı. Seni nereden yaraladılar. Ben senin yaralarını sarmak için varım. Söyle bana peri kızı senin hangi kanadını kırdılar? "

Diye düşünüyordum. Gerçi belli değil miydi yaralarının nereden olduğu?

Hepimizin yarası gibi. Onunda yarası ailesiydi.

Belki biz daha şanslıydık.

"Annem bana inanmazdı Göktuğ. Ve inanmadığı gibi de döverdi. Çok döverdi. Kemiklerim kırılana kadar. Her gün. Her akşam.

Babam çok dokunurdu bana. Ama dokunuşu bir baba dokunuşu değildi. Sanki ben onun kızı değilim de bir fahişeymişim gibi. Duymaman gereken sözler.

Kaçardım evden. Beni bulamasın. Gece yanıma gelmesin diye. Sokaklarda kalırdım. Saklanırdım. Ama beni bulurdu.

Çok yalvarırdım. Ben onun kızıydım sonuçta. Çok ağlardım. Ama durmazdı.

Odamın kilidini değiştirirdim. Kapıyı açamasın diye.

Dolabıma saklanırsım. Beni bulamasın diye.

Çarşaflarımı yırtardım. Geceden kalan kokusu gitsin diye.

Vururdum ona. Tekmeler atardım. Boğazına yapışırdım. Bırakmazdı beni."

Diye bir konuşmamız vardı.
İçim paramparça olmuştu.
Erkekliğimden utanmıştım.
Cinsiyetini bir dokunulmazlık olarak kullanmış.

Yarası belliydi peri kızının.
Onun yarası "Babasıydı"
Onun yarası "Annesiydi"
Onun yarası "Akrabalarıydı"
Onun yarası "bakireliydi"

Dayanmıştı. Her şeye rağmen. Her zaman ayakta durmuştu. Hayata küsmemişti.

Uyandığında ondan çok özür dileyecektim.

Bundan sonra hep yanında duracaktım.

'Ömrümün sonuna kadar senin yanındayım peri kızı. "

" Mezarda bile. Ben varlığımda da yokluğumda da senin yanındayım peri kızı"

"Peri kızı ve Göktuğ. Göktuğ acı çekiyordu. Peri kızı kırbaçlandığı için.

ISLAH EVİ:ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin