2 HAFTA SONRA
Yalnızdık. Yapa yalnız. Ölüme terk edilmiştik. Kaçış yoktu. Ya ölecektik, ya da katil ve maşasını öldürecektik.
Koğuşlar aşırı derece de soğumuştu. Biz soğuğa alışıktık zaten. Bizim evlerimiz de kalplerimiz gibi soğuktu.
Hayatta yaptığım en büyük hata neydi diye sorarsanız, benim yaptığım iki şey vardı.
-1. Doğmak
-2. Sigara içmek.
Doğru bir şey değildi sigara ama ne yapayım başladım bir gün. Hataydı.
Ama artık pişman olamazdım.
Canım aşırı derece de sigara istiyordu. Ama yoktu. Bir tütün tanesi dahi bulamamıştım.
Buraya geleli bir buçuk ay olmuştu. Yanımda getirdiğim. Yani kaçak yolla getirdiğim iki paket sigara da bitmişti.
Deliler gibi kıvranıyordum. Acil sigara bulamam gerekiyordu.
Bulacağımız tek yer gardiyanlardı. Ve gardiyanlarda ölmüştü. Bu yüzden sigara bulmam imkansızlaşmıştı.
Başım çok ağrıyordu. Ağrıdan ölecektim. Aslında sinirli olduğum söylenemezdi. Buraya gelene kadar hiç bağırmamıştım birine. Ama şuan o kadar sinirliydim ki her an birine patlayabilirdim.
Geceleri uyumazdım. Her günün bir nedeni vardı. Bugün uyumamın en büyük nedenleri şunlardı:
-Koğuş da nöbet tutmak
- sigarasızlık
Gardiyanlar öldüğü için bizi koruyacak biri kalmamıştı. O yüzden biz birbirimizi koruyorduk.
Her gece sırasıyla nöbet tutuyorduk. Çünkü insanın en savunmasız anı uyuduğu zamandır...
Şakaklarımı parmaklarımla ovuyordum. Ama olmuyordu. Geçmiyordu.
Oda sessiz olduğu için duyduğum tek ses benim ve peri kızının nefes alıp vermesiydi.
Bana doğru yaklaşan adım sesleri duydum. Sonrasında omuzlarımda bir el. Kafamı arkamda olan kişiye doğru çevirdim.
"Sen iyi misin gök gözlü? ", diye sordu peri kızı. Çok iyi bir soru. Çünkü iğrenç hissediyorum.
"İyiyim. Sadece başım ağrıyor. ", dedim . Yanıma oturdu. " Ağrı kesici vereyim diyeceğim de malesef ki yok. ", dedi. Bilmiyordu ki o bana her dokunduğunda benim tüm acılarım diniyordu.
" Yok. Zaten ağrı kesici ile geçmez bu. ", dedim. Gözlerimin içine baktı. Ve beni her zaman ki gibi şaşırttı. " Masaj yapayım mı? ", dedi. Bir anlığına duraksadım. Peri kızı bana dokunmak mı istiyordu? Ben mi yanlış anladım. " Anlamadım. ", dedim. Çünkü onun böyle bir şey demesi imkansızdı.
" Diyorum ki gel dizime yat. Başını ovayım. "
Sakin ol Göktuğ. Ya da olma. Bu kız beni neden her seferinde şaşırtıyordu. Ben her seferinde yüzüme okkalı bir tokat inecek diye beklerken o beni şaşırtıyordu.
"Sana zahmet olmasın. Boş ver. ", dedim. Yeşil gözleri bana ters bir şekilde bakmaya başladı. " Saçmalama gök gözlü. ", dedi ve ardınan kafamı dizine koydum.
