Minhonun yatağında uyandığımda yanımda Minho yoktu.Amk dün öğlende falan yatmıştım, kaç saat uyudum acaba, neyse. Yataktan kalkıp lavaboda elimi yüzümü falan yıkadım ve salona doğru ilerledim. Minho burda da yoktu. Biraz endişelenince evin içinde Minhoya seslendim.
"Minho"
Biraz daha yüksek sesle seslendim.
"MINHO."
Hiçbir yerden ses gelmeyince hemen yatak odasına gittim ve hızlıca telefonu elime aldım. Minhoya ulaşmam gerekiyordu.
Minho-Jisung
Jisung
MINHO
NERDESİN
NERDESİİİNNNNNMinho
eve geliyorum şimdiJisung
neden çıktın evden
korktum
bişey oldu sandımMinho
ekmek almaya çıkmıştım
aç kapıyıKapıya koştum ve hiç tereddüt etmeden kapıyı cart diye açtım. Karşımda duran Minhonun gözlerine baktım. O da bana bakarak gülümsüyordu. İçeri girdi ve beraber mutfağa yürüdük. Telaştan mutfaktaki bu şahane masayı görmemiştim. Yine karşılıklı oturduk. Lan acaba saat kaçtı. Okula geç kalmayalım.
"Minho saat kaç? "
"7.30. Okula daha var, sen kahvaltını rahat rahat yap. "
"Tamam, kahvaltı için teşekkürler. "
"Ben de teşekkür ederim. "
"Ne için? "
"Beni sevdiğin için. "
"O zaman ben tekrar teşekkür ederim. "
"Ne için? "
"Beni sevdiğin için. "
Kahkaha atarak kahvaltımızı hızlı hızlı yaptık ve okul formalarımızı giyip Minhonun arabasına bindik.
"Minho şarkı açsana. "
"Tamam açiyim. "
Çalan şarkıyla birlikte heyecanlanarak Minhoya döndüm. Silent Cry çalıyordu.
"Oha bu benim en sevdiğim şarkı. "
"Gerçekten mi? "
"Evet."
"Güzel."
Arabanın içinde şarkıyı bağıra bağıra söyledim. Minho, benim eski evimin yanındaki parkın yanına arabayı park etti. Burdan okula yürüyecektik.
Arabadan indim ve Minho hızlıca yanıma gelip elimi tuttu.
"Minho başkaları görebilir. "
"Görsün."
"Ya hayır Minho. "
"Tamam güzelim. "
"Bilerek mi yapıyorsun? "
"Yok yanlışlıkla. "
"İyi."