-8. BÖLÜM

3 1 0
                                    

"Heh saçım böyle nasıl ? Daha iyi sanki değil mi?" Larin ile beraber hazırlanıyordum bugün kızlarla buluşacaktık. Olaylardan biraz Larin'e bahsetmiştim aslında kendi isteğimle olmamıştı sabahtan akşama kadar başımın etini yediği için mecbur kalmıştım. "Güzelsin de hadi geç kaldık. Herkes patlıyor meraktan biraz daha geç kalırsak naneyi yedik."

Hemen çantamı koluma taktım ve Larin'e döndüm "Tamam be ne abarttın." dedim ve son kez aynadan kendime bakıp "Haydi çıkalım." dedim ve yürümeye başladım arkamdan Larin'in gelmediğini anlayınca arkama döndüm ve Larin'e seslendim. "Sen değil miydin geç kalacağız hadi diyen? E hadi gelsene." Larin bana tip tip bakıp şöyle dedi "Bir şey unutmadın mı?" yüzüne kışkırtıcı bir gülücük yerleşti. Kaşlarımı çatarak "Neyi unutmuşum?" diye sordum. Larin topuklularından gerici bir ses çıkararak yavaş bir şekilde yanıma geldi. "Sevgilini öpmeyi." dedi ve hemen kaçmaya başladı.

"Ben sana neden dedim ki aklıma tüküreyim ben!" dedim ve hemen dışarı çıkıp kapıyı kilitledim. Kızlarla beraber askeriyeye yakın bir konumda ev kiralamıştık. Normalde kışlada yatabilirdik ama Ahsen eve çıkalım diye direttiği için mecburen ev kiralamıştık. Artık hepimiz burada kalıyorduk ki bu birilerinin baya zoruna gitmişti.

Asansörün oraya doğru ilerledim ve Larin'i asansörü çağırmış beni beklerken bulmuştum. "Oğff şimdiye inmiştik aşağıya yemin ederim." dediği anda asansör açıldı yavaşça asansöre bindik. 

🌸🌸🌸

Kızlarla buluşma yerine gelmiş hal hatır sormuş kahvelerimizi içmeye devam ederken Kumsal soru sordu "Ya Almira geçen askeriyeye çağırdı albay bende gittim Atilla komutanımın odasında biri vardı da kimdi tanıyormusun ?" kızlara olanları anlatmıştım hepsi çok sevinmişti büyük bir ihtimalle anlattıklarımdan sonra Kumsalın aklına takılmıştı. Çok bekletmeden cevap verdim "Hayır haberim yok sormadın mı?" Atilla'nın odasına en fazla kim girebilir ki? Diye düşünmeye başladım. "Yok soramadım." ürpermeye başlamıştım "Neden?" diye bir soru yönelttim. "Boş ver ya belki akrabası felandır." bu cevapla kızlar dikkatlerini buraya vermişti.

Korkmaya başlamıştım "Kumsal ne olduğunu açıkça anlatırmısın?" dedi Leyla. "Leyla haklı Kumsal, ne vardı? Neden soramadın? Neden akrabasıdır diye düşünmek istiyorsun?" dedim. Kumsal derin bir of çekti ve şöyle dedi "Birinin elini tutmuş gözlerine bakarak öpüşüyordu." serin bir rüzgar esti, gözlerim açık kaldı ve titremeye başladım...

"Na-na-nasıl?" dedim kekeleyerek "Bildiğin işte öpüşüyordu bir kadınla" ellerim titremeye başladı. "Kumsal sen ne dediğinin farkındasın değil mi?" Ahsen sandalyesini geriye itip koşarak yanıma geldi. "ALMİRA!" dedi Bade. Hiçbir şey duyamıyordum mimiklerimi kullanamıyordum donmuştum evet bu donmaksa ben gerçekten donmuştum. Canım acıyordu oysa bir yerimde yaram yoktu ama damarlarımdan akan kanlar bile canımı acıtıyordu.  Yanılıyordum oysa benim kalbimde derin bir yarık açılmıştı...

🌸🌸🌸

Yüzümde soğuk suyun bıraktığı etki ile ayılmaya çalışıyordum. Son öğrendiğim şeyden sonra bir taksiye atlayıp eve gelmiştim. Yolda Kumsal'ın söylediklerini düşünüyordum. Kumsal hava harp okumuştu ve gayet de başarılıydı birçok kez f-16 hatta f-4 kullanmışlığı bile vardı işi yüzünden askeriyeye gitmişti ama hiç beklemediği şeyler görmüş hatta bunun için sevinmiş bile olabilirdi.

Atilla cidden bunu yapmış mıydı? Yapmasaydı Kumsal neden böyle bir şey söylerdi ki? Beynim kavrulmuştu. Banyodan çıkıp odama gittim yatağıma girip telefonumu elime aldım rehbere girdim parmağım 'Kalbimin Askeri' yazısına gitti ama sonradan vazgeçip telefonu kapatıp komodine koydum. 

Aklıma güzel bir fikir gelmişti kafamı dağıtmam lazımdı hemen ayağa kalkıp dolabıma koştum ve içinden bol bir kot, beyaz uzun kollu basic tişört ve siyah deri ceketimi aldım. Giyindikten sonra spor ayakkabılarımı giyip telefonumu elime aldım. Bildiğim bir araç kiralama uygulamasına girdim ve bir saatliğine bir motor kiraladım kafamı ancak böyle dağıtabilirdim.

Motoru almış otobana çıkmış normal bir süratle sürüyordum. Motorları çok seviyordum nedeni ise evde duvarlara kapalıydık o duvarlardan çıkıp bu sefer de arabaya yani metale kapanıyoruz sonra iş yerine gidiyoruz orada yine duvarlara kapanıyoruz. Belki de kısa bir süre olsa da açık havanın tenimizle temas etmesine izin vermeliydik stresimizi kavga ederek, bağırarak, çağırarak değil de sadece doğayla tek başımıza kalarak atmalıydık.

İlerlemeye devam ederken çevirmeye denk geldim polis arkadaşlarım sağa çek işareti yapınca hemen sağa çektim. Polis yanıma geldi "Kimlik alabilir miyim?" dedi onaylayarak kimliğimi uzattım "Ya komutanım kusura bakmayın bilseydim..." sözünü bitirmesine izin vermeden "Şu an sivilim ama bak hem denetlemiş olduk." dedim ve gülümsedim. Çevirmeden çıktıktan sonra motoru bırakıp eve döndüm kızlar evdeydi eve geldiğimde sadece hoş geldin ve aç mısın? Diye sormuşlar sonrasında beni rahat bırakmışlardı ben de sıcak bir duş alıp uyumuştum.

🌸🌸🌸

*Atilla'nın dilinden* (Kumsal'ın gördüğü gün)

Masamda oturmuş dosyaları imzalıyordum ki aklıma artık sesini bile duymayınca huzursuzlandığım kadın geldi. Telefonumu elime alıp ara vermeye karar verdim. Hızlıca galerime girdim ve o gözleri gördüm. Derin bir oh çektim son yaptığı hareketlerden ve söylediklerinden sonra ortalarda görmemiştim doğrusu görememiştim çünkü hanımefendi Larin ve Ahsen ile birlikte eve çıkmıştı ne kadar diretsem de beni dinlememişti bana da beklemek düşmüştü.

Kendi düşüncelerim içinde kaybolurken kapı çaldı anında telefonu bırakıp sert ifademi takındım ve sertçe gir diye bağırdım. Kapı yavaşça açıldı ve içeriye biri girdi kafamı kaldırıp baktığım anda şok oldum. Neredeyse benimle aynı bir adam ve yanında bir kadın asker vardı. Adamın vücudu aynı benim vücudum gibiydi neredeyse benim burda ne işim var diyecektim ki yüzünü görene kadar. Vücudu ne kadar bana benzese yüzü o kadar benzemiyordu ama saçlarını benim gibi kestirdiğinden dolayı biraz andırıyordu.

"Hayırdır asker bir sorun mu var?" diye sordum adam "Komutanım albay sizi çağırıyor." dedi.

Ayaklanıp kapımda bekleyen askerlere döndüm "Ben giderim siz içeri geçin sizi daha önce görmemiştim bir tanışalım bakalım." dedim ve askerler içeri geçtikten sonra sert adımlarla odadan çıkıp albayın yanına gittim. Albay bana dosyaları sorarken biri kapıya vurdu albay "GİR!" dedikten sonra kapı açıldı. Gelen Kumsal'dı Kumsal "Albayım beni çağırmışsınız." dedi. Kumsal'ı görevde tanımıştık gittiğimiz görevde çok yardımı dokunmuştu o havadan f-16 ile diğer bölgeleri imha ederken biz kalan teröristleri toplamıştık.

"Kızım sen neredesin ne zaman çağırdım seni sen ne zaman geliyorsun!" dedi albay. Kumsal başını önüne eğerek "Albayım Atilla komutanıma bakmaya odasına gitmiştim de ondan geç kaldım özür dilerim" dedi. Sebepsiz belki ama başkalarının özür dilemesinden nefret ediyordum.

Albay lafı geciktirmeden ikimize de diyeceğini demiş geri göndermişti işlerim bitince kışlaya gidip günün yorgunluğunu üzerimden atmak üzere derin bir uykuya daldım.














Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik açelyalarım. Geçen hafta bölüm atamadığım için tekrardan çok özür dilerim ve aynı zamanda 200 okunmaya ulaştığımız için ÇOOOK TEŞEKKÜR EDERİMM gerçekten bu yolda destekleriniz çok. Umarım daha da çoğalırız. O zaman şimdiki hedefimiz arttırıp 300 yapıyoruz. Şimdi biraz Ceylin 200 okunmaya ulaştığımız için bizi böyle bir bölümle mi karışıyorsun? diyebilirsiniz ama yani ters köşe yapmak istedim birazcık artık sonraki bölümlere inşallah diyorum ve daha fazla boş konuşmadan görüşmek üzere açelyalarımmm 🌸💐💕


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kurşun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin