Trøllabundin | Broken Crown side story

Bölüm Üç

"Buzdan Bir Veda"

-

Gelmesi artık onun için yasak olan bölüme dek ilerledikten sonra, ablasıyla son bir defa vedalaştı ve ıslak gözlerini silerek, onu taht odasına taşıyacak olan merdivenlere yöneldi.

Rhewyn bu emrin hepsini anlatmamıştı ablasına, mümkün mertebede kralın dahi anlatmayacağını düşünüyordu. O, gelecek planlarını buna dahil ettiği kişiler haricinde kimseyle paylaşmazdı.

Rhewyn, yalnızca barış umuduyla gerçekleştirilmesi planlanan bu evliliğe razı geldiğini söylemişti ablasına.

Ablası her ne kadar fazla saf biri olmasa da aklı kötülüğe erecek biri değildi. Bu yüzden gitmeyişinin ablası için daha büyük bir tehdit olabileceğini söylemek istemedi.

Yalnızca rızasını belirtti, onu doyasıya öpüp kokladı ve bir gün yeniden görüşme umuduyla son defa sıkıca sarıldı ona.

Yine de en zoru Taehyung ile vedalaşmaktı. Buraya gelmeden ve onu Sion'un kucağına bırakmadan önce bolca öpüp koklamıştı Rhewyn onu. "Küçük oğlum..." Demişti ona, o doğurmasa bile ismini koyduğu çocuğa, ömür boyu onu düşünmeden edemeyecek kadar bağlanmıştı genç kız bu birkaç günde.

"Bilmeyeceksin beni, hayat karşıma ne çıkartırsa çıkartsın uzak iklimlerden senin için dua edecek ve kalbimin bir köşesinde her daim yaşatacağım adını. Taehyung, güzel ve güçlü oğlum. Belki de bir gün ben de anne olacağım ve muhtemel ki senin düşmanını doğuracağım. Umut ederek, dua ederek yalvaracağım tanrılara. Savaş değil, barış olun, düşman değil yoldaş olun diye fani ömrümü sunacağım onlara."

Son bir defa bebeğin başına, onun kokusunu derince soluyacak uzun bir öpücük bırakmış ve "Kaderin ışık olsun güzel oğlum..." dedimişti dua eder gibi.

Rhewyn korktuğu gelecekle yüzleşmek adına taht odasının kapısına geldiğinde ise, kaderiyle ve onu kaderine götürmek için gelen kişiyle karşılaşmaya hazırdı.

"Prenses Rhewyn teşrif ettiler."

Genç kız, prenses rolüne büründüğü için oldukça özenli bir kıyafet giymiş, saçlarını bir gece önceden şekillendirmiş ve hem yanaklarına, hem de dudaklarına kurutulmuş gül ile gül yağından yapılma bir boya sürmüştü.

Başı hafifçe eğik bir şekilde taht odasında ilerlerken ilk önce kralına selam vermiş ve başını kaldırmadan ondan gelecek emri beklemişti.

"Rhewyn, güzel kardeşim benim! Volmond'un soğuklarını bahara çeviren yegane kıymetlim!"

Kralın sözleri kulağına zehir gibi işlerken, dün gece hissettiği kuru dudakların baskısını hatırladı ve kralın ellerindeki kanlar ona bulaşmış gibi kirli hissederken gözlerinin dolmasını engelleyemedi.

Kral ise doğrudan ona baktığı için, oldukça büyük bir imayla "Bu yaşlar neden?" Diye sordu.

Rhewyn sessizce yutkunarak ağzını açtı ve "Topraklarımdan ayrılırken suretinizi bir daha göremeyecek olmak beni hüzünlendirdi kralım." Dedi.

"Bir kraliçe olacaksın, topraklarımızda barışın temsili olacaksın. Sil gözyaşlarını ve yeni kralının vekiline selam ver. Taç giyene kadar senden üstün bir konumda o."