[8] "Rahatla Biraz, Sikimi Koparacaksın." (m)

2.6K 179 46
                                    

⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Jisung, hala üstüne çullanmış adamdan kurtulmaya çalışıyordu. Ama ne kadar çabalarsa Minho o kadar sıkı tutuyordu bileklerinden. Bir de hoşuna gidiyormuş gibi sırıtıyordu. "Az önce beni ağaca dayadığında böyle görünmüyordun." Dedi sırıtarak

"O zaman istiyordum çünkü."

"İstiyor muydun?"

"Hayır, yani... Seni tuzağa düşürmek içindi o. Şimdiyse beni sikmeye çalışıyorsun."

"Bunu istemiyor musun?"

"İstemiyorum."

Kısa bir sessizlikten sonra, Minho'nun yüzündeki gülüş yok oldu, Jisung'un ellerini bırakıp bir anda doğruldu. "Kimseye zorla bir şey yapacak halim yok. İstemiyorsan ben kararımı değiştirmeden önce defol git."

Jisung bir anlığına şaşırmıştı, Minho'nun onu sikeceğine emindi ama konuştuklarından sonra rahat bırakmıştı. Hemen ayağa kalktı, üstündeki toprakları temizledi. O anda yine gözleri biraz uzaktaki Felix'e takıldı.

Sırtı hala ağaca dayalıydı. Önünde diz çökmüş Jin onun penisine ağzıyla muamele ediyordu. Felix'in bir eli onun kafasından tutuyor, boğuk boğuk inliyordu. Öbür eli hemen sağında duran Sam'in sarı saçlarının arasında geziniyordu. Sam'in eli Felix'in tişörtünden içeri girmiş, bir yandan göğsünü sertçe okşarken öbür yandan Felix'in dudaklarına ısırarak öpücükler veriyordu. Hala üstlerinde tamamen kıyafetleri olsa da, vücutlarının azgınlıktan kıpkırmızı olduğunu tahmin edebiliyordu.

Duraksadı. Ayakları gitmiyordu. Bir onlara, bir de kendi önüne baktı. Jisung böyleydi, sert tavırlardan, haşin adamlardan etkilenirdi. Minho da onu etkilemişti elbette. Ona sert davranması hoşuna gitmişti ve istemediğini söylediği anda durmuştu. Ama cidden, istemiyor muydu?

Önündeki sertleşmiş penisi, pantolonun içinden onu zorlayarak sanki tam aksini söylüyordu. Uzun zaman olmuştu, vücudu uyarılmak istiyordu. Ve ağacın önündeki orospu çocukları da bu durumu iyice içinden çıkılmaz bir hale getiriyordu. Üçünün bir yandan hırıltılı inlemeleri duyulurken, nasıl sakin kalabilirdi ki?

Bakışlarını kendi önünden çekti, ağaca elini dayayıp biraz eğilmiş nefes nefese sakinleşmeye çalışan Minho'ya kaydırdı. Sakinleşmesine gerek yoktu.

Birkaç metreyi hızlıca aştı. Minho'nun karşısına geçti. Yakasına yapıştı, kafasını ağaca vurmasını aldırmadan bir anda adamın sırtını ağaca yasladı. Bir kelime bile söylemesine izin vermeden dudaklarına yapıştı.

Minho'yla öpüşmeye başladığı anda, vücudunun gücünün kesildiğini hissediyordu. Minho yavaşça bacağını Jisung'un bacak arasına soktuğunda Jisung kesik bir inleme koyverdi. Bacaklarının arasında hissettiği kalın baldıra sürtünmeye başladı. Kollarını onun boynuna doladı, sanki bir yere kaçacakmış gibi yüzünü iyice kendi yüzüne doğru bastırdı.

Jisung kollarında kıvranırken, Minho ısırarak, emerek bir yol çizdi ve Jisung'un sağ omzuna indi. Jisung ona izin verircesine kafasını soluna yatırırken, kıyafetini çekiştirdi. Minho biraz devam ettikten sonra, bir anlığına ıslak, şişmiş dudaklarını ayırdı ve Jisung'un üstündeki tüm kıyafetleri bir anda yok etti.

Tekrar dudaklarını buluştururken, öbür yandan elinin birisini Jisung'un penisine götürdü. Çektiği ilk saniye Jisung büyük bir inleme koyverdi, bacaklarından birisini kaldırıp Minho'nun basenine yerleştirdi.

Minho bu sefer çizdiği yolla Jisung'un göğüslerine inerken, birleştirdiği iki parmak da Jisung'un deliğine girdi. Jisung hem deliğinin, hem de göğsünün uyarılmasıyla iyice kendinden geçmiş bir inleme bıraktı. Minho göğsünü emer, ufak ısırıklar bırakır, göğüs ucunu diliyle işaretlerken inlemeleri ardı arkası kesilmeden devam etti.

"GOT IT BOSS!" | [HyunSamLix] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin