[10] Ben De Hala Doymadım Babacığım (m)

2.6K 157 154
                                    


⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Felix, Jin ve Sam arasında bunlar yaşanırken, Jisung odasında uzanıyordu. Yemekten sonra bulaşık, sabah yaşananlar derken oldukça yorulmuştu. Ama en çok yorulduğu konu, kafasındaki susmayan düşüncelerdi.

Minho odaya girdiğinde, meslek hastalığı olan refleksi çalıştı. Daha arkasını dönüp kapıya bakmadan kıç cebinden çıkarttığı bıçağı o yöne doğru salladı. Bıçak, Minho'nun hemen yanına, duvara saplandı.

Jisung dönerken, Minho da bıçağı saplandığı yerden çıkartıp elinde sallayarak yatağa oturdu. "Ne yapıyorsun Jisung?"

"Tüh, keşke isabet ettirseydim." Dedi Jisung gözlerini devirerek.

"Öldürmek mi istiyorsun beni? Bu kadar mı nefret ediyorsun?" Diye sordu Minho, yatağın kenarına otururken.

"Cesedini parçalara ayırıp sokak köpeklerine yedirmek istiyorum." Jisung sırtüstü uzandı, kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Kızdın mı bana?"

"Kişisel algılama, genelde sinirliyimdir."

Minho derin bir iç çekti. "Ah, onu söylediğin iyi oldu, hiç anlamamıştım."

Minho gülerken, Jisung hala mimik oynatmadan tavanı izliyordu.

Sonunda Minho'nun yüzü de yavaşça düştü, ciddi bir görüntüye büründü. "Senden çaldığım para vardı ya..." Bir an için Jisung'un yüzüne baktı, tepkisizliğini gördüğünde devam etti. "...onu kediler için çalmıştım."

"Banane."

"İhtiyacın olduğunu bilmiyordum. Okulda varlıklı bir çocuktun. Hep marka giyinir, pahalı arabalarla alınırdın okuldan. Bu yüzden ihtiyacın olduğunu düşünmedim. Ama benim ihtiyacım vardı, yani kedinin."

"Babam gösteriş meraklısı bir orospu çocuğuydu." Dedi Jisung, başını öbür tarafa çevirerek. "Beni en pahalı giysilerle giydirir, onun oğlu olduğumu milletin gözüne batıra batıra hava atardı. Lüks bir hayatım vardı, ama hayallerim yoktu. Bilgisayar kursuna katılmak istiyordum, orospu çocuğu izin vermedi. Hep onun kredi kartını kullandığımdan nereye gittiğimi, ne yaptığımı hep biliyordu. Ben de kurs için ondan habersiz para biriktirmeye çalışıyordum."

"O para onun parasıydı yani."

"Aynen."

"Üzgünüm." Minho derin bir nefes aldı. "Benim de hiç param olmuyordu. Yetiştirme yurdunda büyüdüm; o yıllarda da orada kalıyordum. Öğle yemeğimizi yurtta hazırlayıp veriyorlardı, okula yürüyerek gelip gidiyordum. Sokakta bir anne kedi gördüm. Çok açtı ve minicik yavruları vardı. Birkaç kez görmezden gelmeyi başardım ama-"

"Tamam." Dedi Jisung, derin bir sesle. "Lisedeydik o zamanlar, bu konuyu uzatacak değilim. Unuttuk, geçti işte."

"Bana kırgın olmanı istemiyorum. Seni bilgisayar kursuna yazdırayım mı?"

Jisung sinirleri bozulmuş bir şekilde güldü. "Siktir git başımdan."

Minho da güldü. "Peki ne oldu Jisung? Kiralık katil olduğunu, kırmızı bültenle arandığını duydum. Nasıl geldin bu hale?"

Jisung'un gülen yüzü bir anda yok oldu. Minho'ya arkasını dönerek yan uzandı. "Oldu işte bir şeyler."

"Ne oldu?"

"Babam... Sattı beni."

"Sattı mı?"

"Yıllar sonra kumar bağımlılığı olduğunu öğrendik. Evler, arabalar, şirket... Her şeyini bir bir kaybetti. Sonunda ortaya koyacak hiçbir şeyi kalmadığında, beni koydu. Kaybettiğindeyse..."

"GOT IT BOSS!" | [HyunSamLix] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin