vampirin prensesi

ölümden dönmek

Dediği her şeyden sonra gözlerim dolmaya başladı. Bizi tehdit ediyordu. Acaba pusu mu kursaydım."Aklından bile geçirme prenses. Hala vampirlerle alakalı hiçbir şey öğrenmiş değilsin. Güzel köyler acıya en az düzeyde hissederiz, zihin de okuyabiliriz, çok da hızlıyızdır. Dikkatli olmanızı söyledim bundan sonraki şeyleri biz karışmayız. Ya dediklerimizi yaparsınız bize itaat edersiniz ya da bizim gibi olmak bir yana ölürsünüz. Bunlar size korkmanız için söylemiyoruz sadece yapacak olduğunuz hareketlere önceden iki kez düşünmenizi sağlıyoruz. Yani prenses yaptığın en ufak yanlışında vampir bile olamadan ölürsün. Kendini çok zeki sanma prenses yapacak olduğunuz tüm planları önceden bileceğiz yani yerinizde olsam yaramazlık yapmaz yerimde otururdum!." Dedi ve sırıttı. Zaten dolmaya başlayan gözlerimden birer damla yaş aktı. "Zihnimi Okusunlar ister okumasınlar bir puşt olduklarını asla değiştirmez." Sahra' nın bağırarak dediği bu söz onun sonu olacağını bilmiyordu.çünkü  1.90 boy civarında siyah saçlı ve siyah gözlü olan çocuk bir anda sahra'nın boğazına sarıldı ve önce kanını emdi hem de sonrasında da onu boğazını keserek hayatını bitirdi. Bir anda çığlık atan cora yere yığıldı. Kız da haklıydı sonuçta her gün gözümüzün önünde cinayet işlenmiyordu."Douglas bunu yaptığın için çok teşekkür ederim ama kendimde bu işi halledebilirdim."diyen earl'a "sen bir canavarsın bunu nasıl yapabildin? Hiç mi üzülmedin? Vahşete aç hayvan!"son sözümle sinirlendiğini biliyordum ne yaparsa yapsın umurumda bile değildi önce bizi tehdit ediyor ve sonra da bize espri yapıyor ve itaat etmemizi istiyor dediklerini yapacağıma onun tarafından ölürüm daha iyi. En azından onurum yerle bir etmem."bak prenses sinirleniyorum. Hata yapmayı seni uyardığım halde devam ediyorsun  sen galiba ölmek istiyorsun! Ve birkaç saat önce kendi ellerini arkadaşının boğazını kestiğini de unutmazsak.""kimseyi geçmişiyle yargılayamasın!" Dedi sage. Ve tekrardan gözlerim dolmaya başladı bilmiyorum normalde duygusal bir insan değilim ama neden bilmiyorum sürekli gözlerim doluyor."siz burada kalın benim prensesle biraz işim var."ne yapacak ki,öldürecek mi? Yapamaz bir hemen çünkü az önce birisini öldürdüler! Galiba buraya kadardı."ne bakıyorsun, öyle duracağına gelsen e benimle!"vampirlere gözükmeden beni başka bir sınıfa götürdü."ne kadar cesaretlisiniz, maalesef bu cesaretiniz son bulacak, çünkü sen de Sahra gibi öleceksin!"son dedi sözden sonra gözlerim kararmaya başladı. Resmen dünyam dönüyordu, gözlerimdeki bu kararmayı durduramadım ve earl ' ın kucağına bayıldım. Gözlerimi açtığımda Earl korkmuş gözlerle bana bakıyordu. Sanki gözleri dolmaya başlamış ama o gözyaşlarını tutuyormuş gibiydi. Resmen ağlamamak için kendimi zor tutuyordu. Ben böyle davranıyordu ki az önce kendi ağzıyla öleceğimi söyledi. Acaba amacı beni öldürmek değil miydi. Belki sadece beni korkutmak istemiştir."iyi misin?""az önce kendi ağzınla beni öldüreceğini söylerken böyle davranmıyordun!""sadece seni öldüremeyeceğim için çok endişelendim hepsi bu kadar, seni umursasaydım diğerlerinin yanına götürürdüm burada tutmazdım." kapıyı çarpıp hızlıca gitti ve kapıyı kilitledi. Galiba burada kilitli kalmıştım ne yapacağım zerre kadar bilmiyordum gözlerimden yaşlar akmaya başladı korkuyordum çünkü ölmekten korkuyorum. Aylar bir şey olacak diye korkuyordum sevdiklerime bir şey olacak diye korkuyorum. Yapabileceğim hiçbir şey olmadığını biliyordum ama çıkmak için bir şeyler gördüm ama bulamayacağımı da biliyordum. Pencerelerden atlayamadım çok yüksekti o öldürmese de ben öldürdüm ya da atladığım için bir aileye mi karar ver orada durmaktan bir müdahale edilmediğinden dolayı ölürdüm bilmiyorum ne yapacağımı bilmiyordum oradan atlayamazdım. Galiba yolun sonuna gelmiştim. Hıçkır hıçkıra ağlıyordu. Ve anahtar sesi duydum. O gelmiş ti. Yanıma oturdu ve bana bir şeyler getir di."al bunları ye sonra sana lazım olur."aniden ona yaslanmam için bir hareket etti. Ve bum kucağındaydım ne yapacağını bilmiyordum. Sadece gözlerine baktım ve uykuya daldım.