1. OKUL

26 2 3
                                    

"OKUL BÖLÜMÜNÜ OKUMAYA BAŞLADIN!"

****

"Anne gerçekten o okula gitmek zorunda mıyım?"

"Eylül, gideceksin! Başka şansın yok. Sende gidip hocanın sınav notlarını çalmasaydın!"

"Anne özür diledim illa devlet okuluna mı gitmek zorundayım?"

"Eylül, kes sesini kızgınım sana! Çık odana."

"Peki anne."

Annemin yanından sessizce odama çıktım.

Evet ben Eylül, size kendimden bahsedeyim. 16 yaşındayım ,yani lise 2. Ve annem ile babam beni özel okulumdan alıyorlar. Hemde niye biliyor musunuz? Sırf hocanın sınav notlarını aldım diye. Yani bence kötü bir şey değil.

Her neyse, işte 16 yaşındayım ve 1.67 boyundayım. Ne alaka sormayın. Ayrıca çok aham şaham şahane bir hayatım yok. Normal lise kızı hayatı. Ama bundan sonra ne olur bilemem...

Annemin adı Meryem, kendisi beni pek çok sever gördüğünüz gibi. Şaka maka ama gerçekten sever beni. Bende onu çok severim. Ev hanımı, sürekli evde.

Babamda var tabii. Kendisi polis, polis kızı olmak çok zor arkadaşlar help me. Sürekli arkadaşları beni görüyor hemen babama yetiştiriyorlar. Genelde kendisi nöbette oluyor ama sıkıntı yok bence.

Bir de abim var, Oğuz. Ah Oğizhannn. Aklıma Turşihan geldi karıştırmayın. Abim de polis, gerçi babam amir abim polis, aynen.

Öyle işte benim hayatım ya.

Neyse yarın yeni okulda ilk günüm, hızlı uyuyayım da yarın ki sürprizlerle uğraşıcak enerjim olsun.

***

Sabahın 06.20sinde kalktım. Ah şu devlet okulları saatleri biraz daha geç yapsalar ölürler mi? Benim özel okulumda saat 10.00da kalkıyordun aşırı iyiydi ya.

Hemen üstümü giyindim fakat daha okulun kıyafetini almamıştık bu yüzden sivil giyinmek zorunda kalmıştım.

Aşağıya inip daha kurulmamış olan masaya baktım. Evdeki herkes şuan uyuyordu. Hiçbir şey yemeden evden çıkmak zorunda kaldım. Aga be.

Okula bisikletimle gittim. Okul çok garipti ya.

Okulun bahçesinde koşuşturan erkekler mi dersin, erkekleri kesen kılar mı dersin, kızları ve erkekleri kınayan hocalar mı dersin. Ne dersen de be.

Bisikleti bisikletlik bölümüne bırakıp yukarı çıkıyordum ki müdür sıranın başladığının anonsunu yaptı.

Sıra?

Dizilecek miyiz?

Of.

Oflayarak kendi sınıfımın yani 10/Enin sırasına geçtim. Herkes bana garip bkıyordu. Hayırdır kardeşim?

Neyse...

Müdür diye düşündüğüm adam konuştu da konuştu. En son konuşması bitince eliyle yön verdi ve bütün sıralar sırayla ayrılmaya başladı.

Öğretmenler kapının girişinde durmak?

Öğrencileri durdurmak?

Sıra kontrolü. Ama benim kıyafetim yok. Hani daha almadım ya. Ne dicem peki?

Sıra bizim sınıfa geldiğinde haraket ederken hoca beni de durdurmuştu. Beni müdürün odasına gönderdi. Hoş bizim sınıftan tek ben sivilim. Demek ki bana o yüzden böyle bakıyorlar.

Şarkı söyleye söyleye müdürün yanına gittim kapıyı tıklattım. İçerden müdür gel deyince bende gittim. Fakat odada tek değildim. Bir çocuk daha vardı. Boylu poslu maşallah.

"Kızım sen otur benim şu delikanlıya konuşmam lazım. Bekle azıcık."

"Peki hocam."

"Lan eşşeğin dölü Kuzey, yönünü batıya mı çevirdn çocuğum? Ne bu hergün birini dövmeler. Asaf'ı niye dövüyorsun oğlum?"

Kuzey mi?

Olum şu benim yıllardır aradığım. Parkta tanıştığım Kuzey midir lan?

...

İLK BÖLÜM BİTTİ HAYIRLI OLSUN.

SALIYORUM BUNU ŞÖYLE.

ŞİMDİ GÜN BELİRLİCEZ.

HANGİ GÜNLER BÖLÜM GELSİN?

HADİ EYVALLAH

SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin