Yozgat Çıkmazı 1

8 1 0
                                    


Ben size yardım ederim. Zeynep i gören kral babası şaşırmıştı. Prensesin yanında bitiverdi Banu da. Beni de unutmayın. Krallığın en iyi kolcusu olarak size elbette ki bir çok açıdan yardımım dokunacaktır.  Fatih kafasını memnunca sallayıp kızın kadar olamadın bakışlarını krala attı. kral sessizce, "Ne yapıyorsanız yapın. Ucu bana dokunmasın yeter." dedi. Büyücü kendinden memnun gülümsedi. Zeynep ile Banu ya yarın şafak sökmeden altın çeşmeye gelmelerini tembihleyip ortadan kayboldu.

Zeynep, acele ile şatonun merdivenlerinde yükselirken onu yakalamak Banu için bile neredeyse imkansızdı. Daha birkaç saat önce yatağında pinekleyip mızmızlanan prensesin şimdi hoplayıp zıplaması Banu için pek de alışılmışın dışında bir durum değildi. Aslında Banunun da Zeynep ten pek farklı olduğu söylenemezdi. 

Prenses ve kolcu taş duvarları rönesans tabloları ile süslenmiş, geniş ve taş duvarlardan dolayı oldukça soğuk odaya girip şöminenin kenarına oturdular. Zeynep in kendine çanta hazırlamak için kalkması ise bundan biraz sonraydı. 

Sonuç olarak iki arkadaş Güneşin doğmasına yakın sarayı terk etmişler, karanlığın belinin büküldüğü sabahın ilk saatlerinde ılık ancak ürpertici, hafif rüzgarlı numenorda altın çeşmenin yanında bekliyorlardı.

 Dilara ve Elif ent changbin i annelerine takdim etmek için büyük salona girdiklerinde Galadriel i telaş içinde buldular. Onları yeni bir görevin beklediğini öğrenmeleri ise çok uzun sürmedi. Karanlık yeniden ortaya çıkmıştı. Ent i anneleri ile bırakıp yola çıktıklarında yanlarında sadece elf iplikleri ile dokunmuş pelerinleri ve biraz elf peksimeti vardı. Durmadan, yorulmadan iki gün boyunca aralıksız yürüyüşün ardından hedeflerine ulaşmışlardı. "Yozgat Çıkmazı". Burası geniş tepelerin üstüne kurulmuş küçük evlerden ve aralarına serpiştirilmiş ağaçlar ile geniş buğday ve patates tarlalarından oluşan, bunun dışında da içinde pek de fazla şey barındırmayan ufak bir kasabaydı. 

Elfler kasabadan içeriye süzüldüler. Anneleri Galadriel tarafından ellerine tutuşturulmuş bu kağıtcıkta yazan adresi bulmaları gerektiğinden birilerinden biraz yardım isteme kararı aldılar. Karşılarına ilk çıkan kişilerin yanına gittiler. Bunlar kısa boylu ve tombul insancıklardı. Dilara lafa atladı:

- bu adresi biliyor musunuz acaba? Bir bakayım fakma taksinkapı isimli birini arıyoruz.

Elif bezgince kağıdı ablasının elinden alıp küçük insanlara eteklerini kibarca kaldırıp reverans yaptı. Size latif sabahlar dilerim efendim. Eğer müsait iseniz bizlere Fatma Keskinsapı nın ne tarafta ikamet ettiğini gösterebilir misiniz?

Küçük adamlar ağızları açık, şaşkınca elfleri izliyorlardı. Büyülenmiş gibi bir halleri vardı. Esmer olanı zor da olsa kendini toparlayıp konuştu. "Sizler o hikayelerdeki elflerden misiniz? Vay canına bizim ihtiyara inanmamıştık. Meğerse adamcağız haklıymış!

-Evet dostum tam da üstüne bastın. Biz o elflerdeniz. Ancak diğerlerinin efsane olduğumuzu düşünecekleri kadar uzun zaman mı oldu biz ortaya çıkmayalı? En fazla iki yüz sene. 

Elif diğer buçukluktan ihtiyaçları olan bilgileri topladıktan sonra Dilara yı zoraki sohbetten koparıp isimlerinin hobbit olduğunu öğrendiği bu canlıların aslında buçukluklar olduklarını ve Fatma Keskinsapının da onlardan biri olduğunu öğrenmişti...

kısa bir yürüyüşten sonra çıkınçıkmazı na ulaştı elfler. yuvarlak kapıyı çaldıklarında çağrılarını cevaplayan tatlı bir hobbit kızdı. dilara sordu: "Fatma Keskinsapı nı arıyorduk. Bize burada ikamet ettiği söylendi." Küçük hobbit tatlı tatlı sırıttı. "Buyrun hanımım Bendeniz Fatma Keskinsapı. Siz pek kıymetli elf hanımlarını buraya getiren nedir?" Bu defa Elif konuştu;

-Büyücü Gandalf, annemiz Galadriel e haber getirdi. Yayılan kötülük için sizin yardımınıza ihtiyacımız var. Bildiğimiz kadarıyla burası bilbo baggins in eski evi. Sizde onun gibi bir maceraya çıkmak istemez misiniz?

Fatma, bir saniyeliğine içeri girip omzunda bohçasıyla dışarıya, elflerin yanına spawnlandığında Elif ve Dilara'nın ağızları açık kalmıştı.

-Ne tarafa gidiyoruz? Dilara gülümsedi: Şu tarafa... yok şuradandı sanırım. Heh tamam kuzey doğu imiş. Ayrık vadide Fatih ile buluşacağız. Oradan da yola çıkacağız. 

-İsimleriniz nedir peki elf dostlarım? size nasıl sesleneyim? Elif:

-Ben Elif, bu da ablam Dilara...

Banu ve Zeynep bir süredir altın çeşmenin yanında bekliyorlardı ancak ne gelen vardı ne giden. Zeynep örtüsünü serip yere oturmuş, mızmızlanıyordu: "O büyücüye göstereceğim gününü! Daha kargalar sindirim atıklarını yemeden dikti bizi buraya kendi ortada yok. Açlıktan geberdim ya. Niye yanımıza hiç yemek almadık ki?" Banu konuştu bu defa:" E Zeynep ben sana dedim biraz yemek alalım diye sende öyle yaparsak cilt bakımı ürünlerime yer kalmaz dedin yemek yerine tonikle serum doldurdun çantaya ben ne yapayım?" Zeynep uflayıp kendi kendine mızmızlanmaya devam ederken Banu uzun süredir yanlarında durdukları altın çeşmeden biraz su içmeye karar vermişti. Güzel kız çeşmenin öbür tarafına dolanıp altın oymalı musluğu döndürdüğünde musluktan su yerine altın bir ruh çıktı. Banu biraz şaşırmıştı ancak su içemediği için de üzgündü aynı zamanda. 

-E sen ne yapıyorsun burada? Musluktan niye su yerine altın kuş çıkıyor? 

-Gerizekalı ben bu musluğun ruhuyum. Yüce psoklitot ruhunu bu şekilde yüce uykusundan uyandırıp birde üstüne ruhani benim gibi bir varlığı kuş diye çağıran bu kişinin ismi nedir?

-İsmimi söylersem beni lanetlemeyeceğine nasıl emin olacağım ki? Prensip olarak insanların büyük umutlarla su içmek için açtıkları musluktan fırlayan kuşlara pardon ruhlara güvenmiyorum.

-Tamam bu cevap hoşuma gitti. Artık Altın su ruhu psoklitot dünyanın sonuna kadar sen ve torunlarının hizmetindedir. Su istiyorsan al sana su. Kuş ağzından bir şişe yarım litrelik seğmenler su çıkardığında Banu şaşırmıştı ancak çok susadığından suyu içmekle yetindi.

-Gel bari sende omzuma kon orada dur. Havalı gözükürüz hem. Ruh Banu'nun isteğini yerine getirip Banu'nun omzuna kondu. Banu Zeynep in yanına döndüğünde Zeynep i büyücü Fatih ile konuşur vaziyette buldu. Fatih;

-Sonunda gelebildin Banu. Görüyorum ki Psoklitot u bulmuşsun. Her şey hazır olduğuna göre artık Ayrık vadiye doğru yola çıkabiliriz. Toplanın bakalım!

SELAM HERKESE. BU BÖLÜMÜN SONUNDA ARTIK EKİBİMİZİN BÜYÜKÇOĞUNLUĞU TOPLANMIŞ OLDU. SONRAKİ BÖLÜMDE YOLCULUĞA ÇIKILMADAN ÖNCE BANU HAKKINDAKİ GERÇEĞİ ÖĞRENECEK VE ZEYNEP İ BÜYÜK BİR SÜPRİZ BEKLİYOR OLACAK. TAKİPTE KALIN!!!

858 KELİME...


Run For RosesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin