İyi okumalar.
.
.
.
.Jong Hyun Efendi ile olan münakaşamızdan sonra oturmuş çizim yapıyordum. Kendisi gelmemişti. Acaba kralın yanında mıydı?
Yaptığım çizim bitmişti ki sürgülü kapı açıldı ve kucağındaki bebekle birlikte içeriye bir cariye girdi.
"Efendi Jeongguk, Prens Kim küçük prensine özellikle sizin bakmanızı istediği için size getirdik. Müsait değilseniz eğer..."
"Hayır hayır, işim yok. Prensi alayım ben."
Ayağa kalkıp cariyenin yanına gittim ve bir melek gibi uyuyan küçük prensi kucağıma aldım.
"Ne kadar şirin. Adı nedir?"
"Sang Chul, efendim."
"Pekâlâ, işlerine geri dönebilirsin. Prens Kim'e endişelenmemesi gerektiğini söyleyin.
Prens Taehyung yeğenine bakması için beni seçmişti. Bu gœrevi bana verip, bana güvenmesi beni mutlu etmişti.
Sürgülü kapı kapandığında Sang Chul ile birlikte içeri geçip oturdum ve parmağımla hafifçe yanağını okşadım.
Gerçekten çok tatlı bir bebekti. Ne yalan söyleyeyim ısırmamak için kendimi çok zor tutuyorum!
Annesi neredeydi acaba? Bir annesi olsaydı elbet o da gelirdi saraya ve benim bakmama gerek kalmazdı.
Kim ailesinin olayları gerçekten bitmiyordu. Sanırım Jong Hyun Efendi haklıydı, Taehyung ve benim sonumuz iyi olacak gibi görünmüyordu.
Zaten sürekli bana sorular sorup duruyordu, o gece ile alakalı. Ağzımdan laf alabilmesi zordu tabii. Ona kesinlikle hiçbir şey söylemeyecektim.
Prens Sang Chul uyanıp ağlamaya başlayınca hemen ona bakıp elimle hafifçe pışpışlamaya başladım.
"Hadi ama küçük prensim benimle mutlu değil misiniz yoksa?"
Ayağa kalktım ve onu sallamaya başladım. Ağlaması durmuyordu, acaba acıkmış olabilir miydi?
Hemen odadan çıkıp kucağımda prens ile mutfağın kapısında durdum. Tamam onu buraya getirmem bir tık iyi şeyler doğurmayabilirdi lakin onu odada tek başına bırakamazdım. Bu daha kötü bir hadisenin vuku bulmasına imkân sağlayabilirdi.
Song Ki Efendi beni görünce hemen yanıma gelip kucağımdaki bebeğe baktı.
"Jeongguk bu bebek nereden çıktı?"
"Sormayın Song Ki Efendi, sorma. Ağlamaktan perişan oldu yavrucak karnı aç belli ki. Onun için bir şeyler hazırlayabilir misiniz?"
"Hemen hazırlıyorum Jeongguk."
Ben kucağımda küçük prensi sakinleştirmeye çalışırken Song Ki Efendi hemen bebek için süt hazırladı ve bana verdi.
Sütü alıp bebeğe içirmeye başladığımda sakinleşmesiyle derin bir oh çekip Song Ki Efendi'ye baktım ve gülümsedim.
"Teşekkür ederim Song Ki Efendi. Büyük dertten kurtardınız beni."
Küçük prens sütünü içmeye devam ederken mutfaktan çıkıp göle doğru yürümeye başladım. Gölde Prens Taehyung'u görünce gülümseyip adımlarımı hızlandırdım.
Bir anda önüm kesilince durdum ve önümü kesen kişiye baktım.
"Oğluma en iyi senin bakacağını biliyordum Jeongguk, teşekkür ederim."
Küçük prensi bana Prens Seokjin mi yollamıştı? Ben Prens Taehyung gönderdi sanıyordum.
"Benim için bir zevkti prensim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Incompetent Painter
FanficJeon Jeongguk, küçük yaşında ailesinden koparılarak saraya, resim ustasının yanına çırak olmuştu. Çizimlerini geliştirmeye çalıştıkça ustası beğenmiyor ve her yaptığı çizimi yırtıyordu.