7. Bölüm

112 14 0
                                    

Gözlerim yavaşça açılırken yüzüme sıcak yaz güneşi vurdu. Vücudum biraz terli bir şekildeydi.

Yaptığım düzensiz koltuktan yavaşça kalkarken bakışlarım diğer koltukta yatan Jeff'e döndü.

Uzun boyu nedeniyle ayakları havada bir şekilde sadece gövdesi koltukta yatıyordu.

Ayağı kalkmamla birlikte eski, tahta zemin gıcırdadı. Bu sesi duyan Jeff'in gözleri aralandı.

Daha sonra aralanan gözleri beni görünce biraz hızlı bir şekilde yerinde doğruldu.

"Günaydın." Demesiyle boynumu çıtlattım ve "Günaydın." Dedim.

"Rahat uyudun mu?" Diye sorması ile doğruyu söyleyerek kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Bugün belki benim yatağımda yatarsın." Dediği zaman kaşlarım çatıldı. "Sen?" Diye sorduğum zaman "Bende burada yatarım." Dedi ve ayağı kalktı.

Kollarını kaldırıp, iyice esnerken yapılı kolları ve vücudu da esnedi. Bembeyaz teni her bir kasının ayrıntısını gösteriyor gibiydi.

Daha sonra bakışları bana dönerken "Kahvaltı!" Dedi.

Sanki uzun zamandır dilinin ucunda olan bir kelimeyi söylemiş gibiydi. Bu görüntü ile dudaklarımın kenarı kıvrılırken "Sana kahvaltı hazırlamamız lazım." Dedi.

"Bana mı?" Diye sorduğum zaman "Ben kahvaltı yapmam ki." Dedi ve mutfağa doğru ilerlemeye başladı.

Ben arkasından ilerlerken "Olmaz öyle, sende yapacaksın." Demiştim ki yerinde sabit kaldı ve durdu.

Benim bakışlarım ona dönüp, onun yanına giderken hızla kolunu beni siper alır gibi geride tuttu.

"Bu ses.. ambulans sesi?" Diye kendi kendine konuşurken hızlı bir kaç adımla gitti ve evin kapısını açtı.

Bende arkasından giderken verendaya çıktık ve ikimzide gördüğümüz görüntü karşısında kas katı kesildik.

Teresanın evinin önünde bir ambulans bir de polis arabası vardı..

Hızlı bir şekilde kapının açık olmasını önemsemeden ikimizde olay yerine doğru koşmaya başladık.

Bir kaç saniye sonra olay yerine varmamız ile etrafa dolaşan kasaba halkının içine karıştık.

Ekipler bir adet cansız bedeni siyah bir şeyin içinde sedyeyle ambulansa taşırken kaşlarım çatıldı.

Ardından az ileride çitlere yaslanmış tanıdık bir beden görmemle onun yanına doğru adımladım.

"Emma hanım."

Emmanın bakışları bana dönerken "Aman tanrım, Josh." Dedi titreyen bir sesle.

"Olay nedir?" Dememle yanına yaklaştım. Jeff'de arkamdan adımlayarak geldi.

"Evin kapısını açık unutmuşlar. İçeri girdiklerinde televizyonu küvetin içinde bulmuşlar.." Dediğinde kanım çekildi.

Bakışlarım eve dönerken "Bir kaza sonucu olmuş olabilir." Dedi Jeff.

"Herkes öyle düşünüyor. Çünkü televizyonun kabloları birbirine takılmış. Büyük ihtimalle köpeği etrafta gezinirken yapmıştır.." Diye yanıtladı Jeff'in önermesini Emma hanım.

Derin bir nefes almamla Jeff'in ellerini kolumda hissettim. "Eve gidelim, burası güvenli değil." Demesi ile bakışlarım ona döndü.

"Evet.."

Dediğim tek şey buydu. Çünkü artık daha fazla ceset, olay yeri veya cinayete dair bir şey görmek istemiyordum.

Jeff'in kolumu tutan eli sıkılaşıp, beni evine doğru götürürken bakışlarım etrafta gezindi.

Banilyö Efsaneleri | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin