Medya Shuhua; Şimdi bebeklerim için ağlıyorum:')
Yuqi'den
Sinirimle hızlanmış olan motorumu belime dolanan eller sayesinde yavaşlattım. Anneme sinirlenmiştim Soyeon'un adını ağzına alması en sevmediğim şeydi. Tam cevap verecekken kaskımda onun sesi yankılandı. Cevap vermişti... Ona ait olduğumu söylemişti... Bu kız beni affetmiş miydi bilmiyorum ama şuan onu öpmek istiyordum. Konuşmaları dinledikçe gözlerim doldu ve motor üstünde hele bir de Soyeon arkamdayken ağlamak tehlikeli olurdu. Zaten amacım olan yere de yaklaşmış olduğumuzdan motoru kenara çektim. Motor durduktan bir dakika geçmişti ve telefon kapanmıştı. Annem çıldırmış olmalı. Bense motor durur durmaz ağlamaya başlamış bulunmaktaydım zaten. Soyeon'un ağırlığı motordan inince bende indim ve motora yaslandım. Vizörü kapalı kaskım altından ağlarken Soyeon önümde durdu. Elleri vizöre gidince göz göze geldik. Hızlıca kaskımın çıktığını ve yere çarptığını duydum. Sonrasında kolları arasında ağlıyordum. Eskiden beline uzanan saçlarını boynunda hissettim. Kokusuyla kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Soyeon'un beni bu şekilde üçüncü görüşüydü...
Flashback
Beden eğitimi dersiydi Soyeon'un kafasına top atmamın üzerinden bir hafta geçmişti ve yine ortak dersti. Ama önce bu altı kişi nasıl bir araya geldi anlatayım. Shuhua, Minnie ve ben bir üçlüydük. Süperdik! Shuhua ve ben aileler sağolsun tanışmış sonra da kaçmıştık ve Minnie benim sanal arkadaşımken şimdi Kore'de bizim en büyük destekçimizdi. Aynı evde kalıyorduk Minnie hariç. Soyeon, Soojin ve Miyeon onlar da bir üçlüydü. Soojin aralarında en popüler olandı tabii hepsi popülerdi ama o bir ayrıydı. Ve Shuhua'nın gözü ondaydı. Durum böyle olunca biz de her teneffüs onları dikizler olmuştuk. Soyeon onu o zaman farkettim ah o da bizi. Shuhua bizim bir alt sınıfımız olduğundan derslerimiz farklıydı bu onu üzüyordu çünkü bizden bir saat önce çıkıyordu. Minnie mükemmel olan sosyal becerileri ile yakınlaşma işini bir şekilde halletmiş olsa da Shuyu nasıl içimize alacağımız bir muammaydı.
En sonunda onu da başardık çünkü Soojin bize "yanınızda bir alt sınıf oluyor o kim?" Sorusunu yöneltmişti. İkisinin ilk konuşması da götümüzle dahi güldüğümüz bir anıydı. Bu sonrasında anlatılır tabii. O günün olayı Soyeon'un kafasına top yiyip sonra da beni öpmesiydi. Neyine ego yaptıysam artık? Ve yine ortak derste denk gelmekten de kaçıyordum. Soyeon henüz gelmemişti ve zaten teneffüstü Shuhua da yanımızda konuşuyorduk. O esnada telefonum çaldı ve yanlarından ayrıldım. Soyunma odasına varınca tanımadığım numarayı açtım:
"Buyrun kimsiniz?"
Ve tanıdık o ses:
"Song Yuqi Kore'de mutlu musun?"
"Anne sen nasıl?"
"Sana şimdilik dokunmayacağım ama tek bir hatan olursa seni oradan ve o kızdan ayırmasını bilirim!"
Telefon kapandı ve ben olduğum yerde transa girdim. Annem beni izliyordu bu aynı zamanda hepimizi izlediği anlamına geliyordu. Shuhua ve ben resmen bataklıktan kaçıp gelmişken bu olmamalı. Soyeon...ona zarar gelmemeliydi. Ve olduğum kabinde babamın ölümü üstüne ilk ağlama krizime girdim. Aylar olmuştu hatta tam iki yıl olmuştu bu kadar ağlamayalı. Ben çökmüş ağlarken bir ayak sesi duyup elimle ağzımı sıkıca tuttum duyulmak istemiyordum. Daha sonra onun sesi kapının önünden geldi;
"Yuqi sen misin?"
Elim kabinin kilidine uzandı ve tuttuğum hıçkırık dışarı çıktı. Soyeon aceleyle kabine daldı o esnada ders zili çaldı bu herkesin üstünü değişmek için gelmesi demekti. Kabinin tekrar kilitlendiğini duydum. Sonrasından bana sarılan küçük bir beden. Uzun siyah saçlarının kokusu yayılıyordu etrafa kendimi onun kokusuna bıraktım hala ağlıyordum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK(X-FİLE) -YUYEON (Tamamlandı)
Fanfiction-senden nefret ediyorum Song Yuqi +seni seviyorum Jeon Soyeon * -iki yıldır kime birtanem diyorsan ona git Song Yuqi +senden başka kimsem yok Jeon Soyeon