DARK(X-FİLE) -YUYEON (Tamamlandı)

ANNE DİYEBİLİR MİYİM?

Medya: Önceki geceden Yuyeon :)

Soyeon'dan

Sabahın ışıkları pencereden vurmaya yeni yeni başlamışken gözlerimi açtım. Yorucu ve bir o kadar güzel bir geceden sonra tamamen harika hissediyordum. Yatakta doğrulduğumda üzerimde kıyafetlerimin olmadığını fark edip kalkıp giyindim. Hava sabah saatlerinde bu yüksek dairede soğuk oluyordu. Üzerimi giyinip yatakta ki bedene yaklaşıp o güzel kokusunu içime çekerek saçlarını öptüm. Mutfağa ilerlerken ayaklarımı yere sürtüyor aklıma dün gece geldikçe sırıtıyordum. Tam mutfak adasının önüne gelmişken kapının açılma sesiyle o yöne döndüm. Kızlar bu saatte gelmezdi yani eğer Shuhua Soojin'i kovmadıysa. 

Arkamdan gelen bedenle sarsıldım. Yuqi beni yere doğru çekmiş ve eliyle belimi sarmıştı. Ne olduğunu anlamaz halde yüzüne bakarken onun gözlerinin olduğu yöne döndüm. Siyah botlu üç kişi içeri girmişti. O an kalbim yok oluyor gibi çarpmaya başladı. Annesi dediğini yapıyordu daha yeni kavuşmuşken bulmuştu bizi. İkimizi mi alacaktı yoksa yine ağlayan ben mi olacaktım? Adamlar mutfağa yaklaşırken Yuqi'nin belinden çıkan silahı görüp daha da korkuya kapıldım. Yuqi kulağıma eğilip;

"Ben 'koş' dediğimde odaya git ve kapıyı kilitle sonra banyoya gidip orayı da kilitle. Silah sesi duysan bile çıkma Jinse'im çünkü bu sefer seni almaya çalışıyor ve ben buna izin vermem."

Sadece kafamla onayladım, adamlar yaklaşıyordu önce çalışma odasına gittikleri için vaktimiz olmuştu. Bir kaç saniyeliğine sanki sonumuz gibi dudaklarımızı birleştirdik. Ve o an geldi adamlar açık konsept mutfağın girişinde göründüğü gibi Yuqi'nin sesi kulaklarıma doldu;

"KOŞ!" 

Yuqi adamlardan ikisine saldırmış bildiği dövüş sanatları bilgileri çok etkili olmuştu. Odaya koşmuş kapıyı kilitlemiştim peşimden gelen sesler ve bedene karşılık banyoya girip orayı da kilitledim. Sert bir sesle odanın kapısının açıldığını anladım her kimse bu adam güçlüydü. Aklım Yuqi'de kaldığından ne yapmam gerektiğini bilmez bir haldeydim. Ve en sonunda banyonun da kapısı kırıldı ne çığlık atmış ne de kaçmaya çalışmıştım. Karşımda ki beden çok büyüktü ve zarar görürsem Yuqi'ye bir şey olabilirdi. Adam silahını indirip konuştu;

"Bayan Jeon lütfen zorluk çıkartmadan bizimle gelin Bayan Song size zarar vermemizi istemedi emin olun sizi iyi misafir edecektir."

İtiraz etmeyip ayağa kalktım;

"Yuqi, o ne olacak gelecek mi?"

"Muhtemelen şuan bayılmıştır."

Bu sözle gücüm yetmez dediğim adamı aşmış salona koşmuştum. Yuqi'ye zarar vermezler diye düşünmüştüm. Salona girer girmez yerde yatan sevgilimi görmüş yanına çökmüştüm;

"Şerefsiz köpekler! Ondan ne istiyorsunuz daha doğrusu annesi ne istiyor bilmiyorum ama sizinle gelip öğreneceğim. Sadece arkadaşlarımı aramama izin verin."

Yanıma uzanan telefonumla hemen ellerimi saçlarından çekip Minnie'yi aradım. 

"Bir şey sorma ve hemen bizim eve gel."

Bunu der demez telefonu kapattım. Ayağa kalkmadan Yuqi'nin dudaklarına bir öpücük kondurdum;

"Soyeon...gitme..."

"Senin için sevgilim..."

Kalktım telefonumu aldılar ve kapıya yöneldik. Dışarı çıkınca kafamı caddenin sağ tarafına döndüm adamlar beni tutmuyordu durduğumda da zorlamadılar ve beklediler. Sağ tarafta üzerinde Seokjin oppaların motor çetesinin damgası olan motorla bekleyen tahminimce Jungkook olan kişiyle göz göze gelince güldüm. Hemen ardından motor çalıştı bende arabaya bindim. Zaten iki yıldır dikkatimi çeken bir şeydi bu çetenin motoru düzenli olarak evimin önünde olurdu. Bu da Yuqi'nin beni koruma planıydı anlaşılan.