Medya; maaşım bitti Yuqi'nin şu fotoğrafı misaliyim. |SMUT UYARISI RAHATSIZ OLACAKSAN OKUMA|
Yuqi'den
Sabah saatlerinde hayır hayır gecenin üçünde uyanmıştım. Üzerimde alkolün ve seksin ağırlığı ile yatakta dikleştim. Yanımda çıplak bedeniyle -bende öyleydim- yatan Soyeon'a bakınca gülümsedim. Yüzü bana dönük yarıya yüz üstü yatıyordu. Ve yara izleri tamamen ortadaydı. Daha bir kaç saat önce dudaklarımla etrafına ısırık ve morarıklık bıraktığım yara izleri bacaklarından göğsüne kadar aralıklarla bulunuyordu. Aklıma gelince ürperdim çünkü dün sarhoşlukla çok şey demişti...
Bir kaç saat önce...
Sarhoş olduğu çok belli olan sevgilime dönüp elindeki kadehi almıştım. Daha önce bu kadar sarhoş olduğu nadir anlar vardı. Kadehi almamla mırıldandı bende kendi kadehimi bırakıp onu kendime çekip saçlarına öpücük kondurdum. Fakat Soyeon fazlasını istemişti... Afallamış bir biçimde kucağımda halı hazırda bekleyen sevgilime "Sarhoşsun Soyeon emin misin?" demem her hangi bir etki etmemiş ve muhtemelen de anlamamıştı bile. O ağır alkolü içmemesi gerekiyordu, aklımın bir köşesinde bunu not aldım. Kucağımda ettiği en ufak hareketle hazır olduğunu anlamış şekilde tişörtün altındaki çıplak bedene sarıldım. Dudaklarımız birbirini bulduğunda ateş gibi yandığını fark etsem de umurumda olmadı. Kendimi onun tadına bırakmıştım. Her hareket beynimi uyuşturuyor ama aynı zamanda daha da fazlasını arayan ellerim rahat durmuyordu. En sonunda soluk soluğa ayrılan ıslak dudaklarımız ve Soyeon'un memnuniyet içeren küçük sesleri ile sırıttım. Tam anlamıyla her bir karışını özlediğim bedenle yakınlaşmak ve hissetmek için tekrar harekete geçecekken gözüm giriş kapısına ilişti. Kızlardan biri bizi sevişirken görsün istemezdim. Neden mi? Çünkü hepsinde evin anahtarı vardı Minnienin dediğine göre Soyeon ben yokken tekrar ölümü denemiş ve onları korkutmuştu. Böylece anahtara da sahip olmuşlardı. Soyeon çenemi tutup beni kendine çevirince hamlesini engelledim "Odaya gidelim daha rahat olur sevgilim." Mırıldandı, kesinlikle bir şey anlamıyordu!
Odaya geçerken kucağımda olması yaramazlık yapmaya engel değildi koridor boyunca kaç kere durmuştuk bilmiyorum ama bu esnada yarı çıplak kalmıştık bile. Sanki tanrıçanın bana sunduğu suyu içer gibi hissediyor onu resmen yiyordum. Ellerimin arasındaki Soyeon da buna karşılık mırıltı karışımı küfürler savuruyor hatta inliyordu. Yatağa gelince onu sırt üstü sanki kölemmişcesine fırlatıp tamamen çıplak kalmasını sağlamak adına harekete geçtim. Oysa bunu şehvet dolu gözlerle izlemeyi tercih etmişti. Güzel bedeniyle bir kaç dakikalık bakışmam onu sıkmış olacak ki "Gelmeyi planlıyor musun?!" demesiyle ayıldım. İçimdeki sadiste durmasını söyledikten sonra tekrar üzerine yöneldim. En son ki deneyimim üzerinden bir kaç ay geçmişti ama anlaşılan Soyeon çok uzun süredir kimseye dokunmamıştı. Çünkü her bir öpüşüm ve her bir ısırıkla altımda titriyordu. Boynunda kızların ağzına laf bırakacak kadar iz yaptıktan sonra bedenini yüz üstü çevirdim. Omuzlarından beline kadar uzun uzun galaksi misali izler bırakırken sarhoşluğu ile daha da seksi sesiyle adımı söyleyen Soyeon tamamen zevk içindeydi. En sonunda beline - vücudundaki en belirgin yara izi olan yer - gelmişken tam dudaklarım tenine değdiği an "Acıyor.." diye ağlamaklı bir sesle konuşmuştu. Bedenimi yukarı kulağının yakınına çektim "Sevgilim neresi acıyor özür dilerim ben mi yaptım?!" paniklemiştim çünkü onun hassaslığını biliyordum. Ellerim hala belinde cevabını bekledim. Sonunda tüm bedeniyle yüzünü bana döndü "Hayır...sen bir şey yapmadın sadece....bilirsin Yuqi yaralarım...o adamdan kalan izler..." Gözyaşları içinde kalmıştı. Çıldırmak üzereydim o orospu çocuğu şuan yanımda olsa yüzünü parçalar köpeklere yedirdim. "İstersen izlerine dokunmam bebeğim hatta istersen bu gece olmasın ne dersin?" ellerimle gözyaşlarını silmiş saçları arasına küçük öpücükler bırakmıştım. "İzler her yerimde Yuqi Song bu bana dokunmamak olur ve ayrıca seni özledim seni hissetmek istiyorum." bunu derken ellerimle oynayışı resmen tahrik ediyordu ama durmam lazımdı. "Soyeon...bu izler biliyorum canını yakıyor ama ciddiyim eğer istemezsen yapmayalım iyi gözükmüyorsun." Durdu bedenini dikleştirme adına hareket etti o bunu yapınca bende kucağında oturur hale gelmiştim. Elleriyle yüzümü avuçladı " Yuqi anlatacağım." transa girmiştim şuan mı hiç konuşmadığı geçmişini şuan mı bilecektim?
"O şerefsiz kendine baba diyen adam hep kötüydü Yuqi sarhoş gelirdi gelmese bile zaten bahanesi vardı. Annemi yatak oyuncağı gibi resmen sikip atardı. Bense eğlencesi için kullandığı bir oyuncak bebektim. Acı eşiğimin bu kadar düşük oluşu ama aynı zamanda içimdeki mazoşist zevklere sahip kişiliği o yarattı. Beni döverdi annemse bir şey diyemezdi. Üzerimdeki uzun çizik yaraların bazısı kemer bazısı da sıcak metal, nokta nokta olanlar sigara söndürme izi bir de bıçakla yaptığı izler. Geçmediler Yuqi gecelerce yalvardım ölmek için o yaşta ama annemi buldu ölüm o şerefsiz annemi de yanına alıp öldü o kazada. Bense kimsesiz büyüdüm yaralarım tek geçmişim oldu önce sakladım herkesden utandım. Bir ara herkesin babası böyle sanırdım biliyor musun? Ama sonra Yuqi ölmeye hazır olduğum zaman kafama basket topu attın. O zamanlar Soojin ve Miyeon endişeliydi hep çünkü intihar şakalarım dayanılmaz olmuştu. Ama sen Yuqi yaralarımı sana açtım ve gösterdim. Benim annem, babam, kardeşim ve herşeyden önce hayat arkadaşım sensin nefesim sensin Yuqi. Şuan sadece geçmişin iziyle acıyor senin dokunuşun sadece zevk veriyor."
Nefes almadan dinlemiştim o da soluksuz ve ara vermeden demişti bunları. Cevap veremedim ağzımı açıp geri kapadım. Onun bu hali beni o kadar sarstı ki kendime küfür ettim içten içe. "İlk seksimizi hatırlıyor musun Song?" sorusuna kafamı sallayarak evet dedim "İşte o zaman ne kadar deneyimsiz olsak da zirveye çıkmıştım ve şuan bana o ilk zirvenin tadını vermeni istiyorum...Efendim!" Sadist Yuqi ortaya çıksın diye yaptığı belliydi ama hayır küçük hanım şuan değil. "O zaman iznin var mı Jeon yaralarına galaksiler çizebilir miyim?" Bedeni hareketlenen Soyeon beni kucağından resmen atmış sonra yüz üstü eski pozisyonunu almıştı. "Bedenlerimiz bir olana dek hissettir Efendi Song yoksa sonunda o suya ulaşmak zor olur. İki yıldır doğru düzgün yapmadım." tamam sakindim ama bir yere kadar. Tekrar omuzlarında başlayıp beline kadar izler bıraktım. Yara izinin etrafını narince öptüm.
Dakikalarca tüm bedeni dudaklarım tarafından ele geçirilmiş Soyeon kıvranırken daha fazlası için bağırıyordu. Daha elimi bile sürmeden bu hale gelmesi hoşuma gidiyor bu yüzden onu geciktirmek adına elimi sürmemeye devam ediyordum. En sonunda "Yuqi...Efendim...Bayan Song lütfen, lütfen... Sevgilim lütfen daha sonra istediğin kadar öpersin lütfen!" yalvarıyordu ki bu yüzüne yaklaşıp gülümseyen benim için harikaydı. "Ne dedin Jeon? Ne istediğini açıkça söyle ki yapayım sevgilim!" nefes nefeseydi ama ben birbirine değen bedenlerimiz dışında hiç bir harekette bulunmamıştım bile.
"Siktir! Sen cidden şeytansın sadist manyak....ne istediğimi biliyorsun kullan şu ellerini."
Ellerim saçları arasına girip kafasını geriye atmasına neden oldu. İnlemesi dudaklarıma değerken
"Ellerimi kullanmak sıkıcı Jeon başka bir şey olmaz mı? Mesela...... dudaklarım"
"Yuqi seni çevirip sikeceğim sana yemin ederim ki tanrılara ulaşacak şekilde bağırmana neden olup sikeceğim!"
"Aaaa terbiyesiz küçük hanım seni. Neyse ki sesi tanrılara ulaşacak kişi sensin"
Ve dediğim de oldu - komşularımız dan özür dilerim - dudaklarımın kadınlığında bıraktığı her harekette çığlıkları odayı doldurdu. Ve çığlıkların ardı arkası saatler boyu kesilmedi. Ayrıca Soyeon dediğini de yutmuş oldu benim onu yuttuğum gibi....
***
Oha bölüme bak amk
İlk smut yazışım kötü oldu galiba
Bdsm temalı bişiler bakındım geçen (ramazan 🙏🏻) neyse işte galiba bunlara yansıdı azıcık.
Ayrıca Soyeon'un babasının amk
Neyse beğenin işte
(İdil smut okuyamıyor hdjagdkhakdhs)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK(X-FİLE) -YUYEON (Tamamlandı)
Fanfic-senden nefret ediyorum Song Yuqi +seni seviyorum Jeon Soyeon * -iki yıldır kime birtanem diyorsan ona git Song Yuqi +senden başka kimsem yok Jeon Soyeon