1-İntihar

3.3K 82 20
                                    

"Allah belanı versin!"

Arkasını dönüp gitmişti Asi gözünden dökülen yaşlarıyla.

"Yine her şeyi mahvettin Alaz, tebrikler." 

Kendi kendine küfürler ederek mekana geri döndü Alaz da kızın ardından. İçeride adını dahi bilmediği kız hâlâ oturmuş onu bekliyordu.

"Sen hala gitmedin mi? Bu nasıl bir yüzsüzlük?"

"Belki yaralarını sarmamı istersin dedim."

"Sen istemiyorumdan anlamıyor musun? Az önce kızın peşinden koşuyordum, gördün de zaten. Siktir olup gitsene artık."

Kız bardağında kalan son içkiyi de yudumlayıp ağır hareketlerle ayaklandı.

"Peki, şimdi gidiyorum ama sen mutlaka beni arayacaksın Alaz Soysalan."

"Çok beklersin. Hadi git artık hangi cehenneme gidiyorsan."

Sinirle kızın üzerinden çıkarmış olduğu gömleği suratına fırlatırken cehenem kelimesinin ardından aklında başka sahneler belirdi. 

Asi kızı tanımaya başladığı güne gitti önce. O kadar saf haliyle tanımıştı ki onu, içinde hiçbir ikilem yoktu onun hakkında. Kalbindeki sızıya değecek biriydi. Hatta öyle ki kıza çektirdiği acılar için kendinden utanıyordu. Nasıl olurdu da o kızın kalbini kırabilirdi, zaten yeterince kırık değil miydi? Zaten yeterince zor olan hayatına daha da zorluk katmayı nasıl başarabilmişti? 

Kendi bardağındaki viskiyi bitirip yenisini doldurdu. Eli sürekli telefondaydı. Arkadan Sezen Aksu "Utanırım diyemem ne olur geri dön..." diyordu. Her şey kaderin onlara bir oyunuydu sanki. Gitme diyememişti, dön demeye de yüzü yoktu artık. Onu anlayacak kimse kalmamış gibi hissediyordu. Rehberde eli kimin adına gitse hepsinde bir kırıklık yaratmıştı. Kimseyi hak etmiyordu o. İkizini arasa onu anlar mı diye düşündü, ikizler birbirlerinin hislerini anlardı sonuçta.

Çağla aranıyor...

"Ne var Alaz?"

"Çağla ben çok yoruldum. Herkesi kendimden uzak tutmaya çalışmaktan, birilerine zarar vermeyeyim derken onları paramparça etmekten çok yoruldum. Ben hiçbir şey böyle olsun istemedim. Yaşamaya çabalamak çok zor geliyor."

"Ne oluyor Alaz? Neredesin sen? Ne anlatıyorsun? Yine mi çok içtin, sesin iyi gelmiyor?"

"Alaz, oğlum iyi misin?"

Arkadan babasının sesini duymasıyla deliye dönmüştü genç adam. Bir yandan gülüyor bir yandan ağlıyordu.

"İyi miyim? Bir düşüneyim. Düşündüm. Değilmişim." 

Elindeki bardağı tekrar dudaklarına götürdü. Büyük bir yudum almasıyla yüzünün ekşimesi bir olmuştu.

"Neredesin oğlum, geleyim yanına, konuşalım."

"Çağla'ya ver telefonu. Senden artık hiçbir şey istemiyorum. Zaten başımıza ne geldiyse senin yüzünden geldi. Yetmedi mi yıkıp döktüğün?"

"Oğlum..."

Babasının konuşmasına daha fazla dayanamayınca aramayı kapattı Alaz. Damarlarında dolaşan alkolün etkisiyle kendini kaybetmeye yaklaştığını hissediyordu. Mesajlara girip Asi Kız'ın ismini buldu. Kendine düşünmek için fırsat tanımadı. 

Alaz: Sana bir sürü açıklama borçlu olduğumu biliyorum Asi kız (iletilmedi)

Alaz: Açıklamamı görmek, bilmek ister misin artık bilmiyorum ama ben daha fazla bekleyemem (iletilmedi)

Haberin Yok | AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin