Uzun bir aradan sonra merhaba. Derslerimden fırsat bulamıyorum yazmağa. Keyifli okumalar.
- ÖMERRR
- SÜSENN
Sarptan
Silah patlamasından sonra duyduğum tek sözler bunlardı. İkisi de yerdeydi. Kimi vurmuştum ben? Süseni kaldırdım. Çok şükür onu vurmamıştım.
Süsenden
Sarp beni kaldırdıktan sonra ona sert bir tokat attım. İçimdeki o canavarı çıkarıp onu dövmeğe başladım. Tekmeliyordum. Yumruk atıyordum. Buna rağmen karşımda sırıtıyordu. Bende dayanamayıp yere düşmüş silahı aldım kafasına vurup bayılttım. Sevgilime döndüm. Yarasının üstünü kapattım. Ömer'i buradan çıkartmama gerekiyordu. Ambulansı aramam lazımdı. Amma nasıl? Bilmiyordum. Ömer'i uyandırmağa çalıştım. Uyuması onun için hiç iyi değildi. Gözlerini açmağa başladı
- Ömer, sevgilim iyi misin?
- Süsen
- Söyle dinliyorum
- İyi misin sen?
- Beni düşünme sen
- Benim seni düşünmediğim an bile yok
- Bak sevgilim seni buradan götürmemiz lazım. Telefon var mı üzerinde? Varsa hemen ver. Ambulansı aramamız lazım.
- Merak etme benim hiç bir şeyim yok
- Ömer bak senin hastanede olman lazım şuan. Beni çok korkutuyorsun
- Korkma ben iğiyim
- Korkmamı istemiyorsan bana telefonunu ver
Ellerini oynatamıyordu bile. Cebini gösteriyordu. Telefonu ararken uzaktan bir ses duydum. Sarpa baktığımda ise ayılmağa başlıyordu. Uzaktan kimse "ÖMER" diye sesleniyordu. Sesler gittikçe yaklaşmağa başlıyordu. Bense "BURADAYIZ" diye bağırdım.
Oğulcan'dan
Duyduğum sesle koşmağa başladım. Ömer'i yerde görünce hemen yanına gittim.
- ÖMERİMMM
- Ne bağırıyorsun ya?
- Ne bu halin senin?
- Sevgilim için gerekirsen bin kez daha bu hale düşerim
- BAŞLARIM SENİN AŞKINA.
- Bağırıp sevgilimi korkutma
- Tamam be
Ömer'in yanında ağlayan kıza baktım. Ağlamaktan gözleri şişmişti.
- Sakin ol. Ona hiç bir şey olmayacak.
- Ben çok korkuyorum
Gözleriyle bana yerde yatan birini gösterdi.
- Tamam merak etme hal edeceğiz. Önce Ömer'i çıkaralım buradan.
Ömer'i ayağa kaldırıp mekandan çıktık. Ömer baygındı. Süsenle onu arabanın arka tarafına oturttum. Ömer'i Süsenin dizine uzattım. Ön koltuğa geçip arabayı çalıştırıp oradan uzaklaşmağa başladım. Süsen Ömer'i uyandırmağa çalışıyordu. Çok kötü ağlıyordu. Sakinleşemiyordu. Sakinleşsin diye sorular sorsam da cevap vermiyordu.
Süsenden
Ömer'in yarasını elimle kapatıyordum. Çok fazla kan kayıp etmişti. Uyunması gerekiyordu. Böyle giderse öle bilirdi. Kalbine yakın bir yerden vurulmuştu. Bize yardım eden kimdi bilmiyordum. Amma Ömer'in yakın arkadaşı olmalıydı. Sorduğu sorulara cevap vermiyordum. Sarpı da orada bırakmıştık. Uyandığında kesin peşimize düşecekti. Ufff, bunca şeyin içinden nasıl kurtulacaktık biz. Ya Ömer'e bir şey olursa? Ben ne yapardım o zaman? Bu yükün ağırlığıyla nasıl yaşardım. Ya o da beni her kes gibi bırakırsa? Hayır! Ömer beni bırakmaz. Söz verdi o bana. Peki ya Sarp. O ne yapacaktık. Ömer'le birlikte kurtulmuştuk. Nasıl bir hamle yapacaktı? Ya şuan da peşimizdelerse? Arabadan dışarı baktığımda hiç bir araba görmedim. Bu beni rahatlatmamıştı. Ya önde bir yerde bizi bekliyorlardıysa? Sarp bu her an her şeyi yapa bilirdi. Çok tedirgindim.
