2

2.4K 70 20
                                    

Sabah 4 kere çalan alarmdan sonra kalkmayı başarmıştım

Tavanı izlerken annem odaya daldı. "Uyandınmı kızım" Tavanı izlemeye devam ederken "yok hala uyuyorum" Dedim. Annem üzerimdeki yorganı çekti

"Mutfağa kahvaltını bıraktım yersin uyuma bak hadi ben gittim" Oflayıp kalktım

Allahım nerden çıktı bu yaa

Hızlıca banyoya girip yüzümü yıkadım

Odama tekrar dönüp telefonumu ve hırkamı alıp aşağı indim

Mutfağa girip masaya geçtim. Dumanı üstünde çayımı içerken bi kaç lokma bişeyler yedim fazla iştahım yoktu zaten

Böyle bi günde kimin iştahı olurduki

Tekrar yukarı çıktığımda telefonum çaldı

Nazoom arıyor...

Telefonu açıp masaya bıraktım "alo sezo uyandınmı" Gözlerimi devirip çantamı aradım "yok uyanmadım hala uyuyorum telefonuda rüyamda açtım"

Ay çantam yoktu allahım sabır

"Kızım sabah eneslemi uyandın ne bu sinir" Enes'in ismini duyunca çantayı aramayı bıraktım "sen de kahvaltıda yürek yemiş gibisin"

Güldüğünü duydum "yalanmı abi çok iyi değil mi iki eski sevgili aynı dershanede karşılaşıyor ve tekrar birlikte oluyorlar ayyy çok romantik değilmiii"

Gözlerimi devirip sinirle güldüm
Allahım arkadaş veriyorsun bari akıllısını ver
Bide enes çıkmıştı başıma
Ne enes miş arkadaş
Hem ne tekrar olması be

"Naaz!" Çantayı bulmuştum. "Tamaam ben gidiyorum sende çıkarken haber ver beraber gideriz" Telefonu kapattığında çantama defter kalemlik cüzdan ve parfüm koydum

Sıra üste gelmişti ne giyecektim allah askına oooof

Dolabımı açıp içine göz gezdirdim en sonunda gözüme kestirdiğim beyaz crobu ve siyah eşofmanı alıp giydim

Üzerimede siyah hırkamı aldım Yüzümü biraz renklendirip saçlarımı iki yandan ördüm birkaç tutamı serbest bıraktım naza haber verip kulaklığımı alıp evden çıktım

5 dakika sonra nazların kapısının önüne geldiğimde nazı ortalıkta göremiyordum. Telefonu çıkarıp mesaj attım

Siz:hani hazırdın kapının önünde bekliyordun

Çevrimiçi
Yazıyor...

Nazoom:ay geldim geldim dur iki dk

Oflayıp kollarımı önümde bağladım iki dakika sonra dış kapı açılınca naz koşarak yanıma geldi

Şükür çekip yürümeye başladım. "Geç kaldık biliyosun demi" Elini bişey olmaz der gibi salladı

"Umarım aynı sınıfa düşeriz" Umarım düşerdik yoksa benim için zor olurdu

"Umarım"

15 dakika sonra dershaneye gelmiştik otobüs beklediğimizde geç geleceğini anlayınca yürümek zorunda kalmıştık

Dershaneden içeri girince direkt müdürün yanına gittik

Kapıyı çaldık "gir" Müdürün içerden gelen hırıltılı sesiyle içeriye girdik

Siyah saçlı yeşil gözlü bir adamdı. Boyu 170- 172 civarındaydı giydiği takım elbisenin kravatını öyle sıkı bağlamıştıki nefes alamadığından emindim muhtemelen otuzların sonunda olmalıydı ama genç duruyordu

Dershane HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin