Bazen hatalar yapabilirdiniz. Yaptığınız hatalar dönülmez olabilirdi. O yüzden o hata dönülmez olmadan vaz geçerdiniz. Şuan yaptığımız şey bir hataydı ve ben bu hata dönülmez olmadan vaz geçmek istiyordum
Ateş hoca ile hala aynı konumdaydık. Burnuma gelen yanık kokuları artık beni rahatsız etmiyordu. Alınlarımız birbirine yaslı dururken elimi ateş hocanın boynundan çektim. Ellerimi göğüslerine yaslayıp hafif bir şekilde ittim.
Bedenlerimiz artık birbirine değmiyordu. Ateş hocanın yüzüne bakmıyordum. Eğer bakarsam karşı koyamazmışım gibi geliyordu. Bir tarafım hala saçma bir şekilde ateş hocayı isterken bir tarafım bunun yanlış olduğunu bana söylüyordu
Ateş hoca bana nasıl bakıyordu şuan onu bile bilmiyordum. Tezgahtan aşağı indim. Bakışlarımı sonunda ateş hocaya çevirdiğimde beni izlediğini gördüm.
Bakışlarımız kesiştiğinde gözlerinde çözemediğim bir ifade vardı. Belkide hayal kırıklığıydı. Boğazımı temizleyip üzerimi düzelttim. Ne diyecektim ki şimdi
Tanımadığın adamı öpersen ne diyeceğini bilemezsin tabi salak!
"Hocam ben gitsem iyi olacak" Hızlıca yanından ayrılıp salona ilerledim.
Ne zamandan beri burada olan çantamıda alayım çünkü buraya birdaha geleceğimi hiç ama hiç zannetmiyorum
Arkamı dönüp peşimden gelen ateş hocaya baktım "çantamıda alabilirmiyim?" Hala yüzünde hiç bir şeye anlam verememiş bir ifade vardı
Biri şu adama yaptığımız şeyin sadece bir anlık bir hata olduğunu ve birdaha böyle birşey olamayacağını söylesin lütfen
Umursamazlık ifademi takındığımda aslında yapabileceğim hiç bir şey olmadığını anladım.
Bundan sonra böyle arkadaş çekebilene eyvallah!
Ateş hoca sonunda bir tepki gösterip yanıma yaklaştı. Tam önümde durduğunda "sezin ne oldu yanlış birşey mi yaptım?"
Siz değil ben yaptım ben!
"Yaptığımız bir anlık hataydı. Oyüzden üzerinde fazla durmaya gerek yok" Ateş hoca kaşlarını çattı.
Niye şaşırıyorduki ne diyecektim ben seni öptüm bundan sonra ya benimsin ya karar toprağın falanmı?
Öpmek demişken sezin kafana tüküreyim ben senin!
Ateş hoca başını sallayıp televizyon sehpasına yöneldi. Muhtemelen çantamı alacaktı ki öylede oldu. Sehpanın içinden çıkardığı çantamı bana uzattı. Çantamı alıp "iyi günler" Diyerek arkamı döndüm ve yürümeye başladım
Bendeki umursamazlık neyin nesi ya. Ulan az önce neler yaşadın!
Tamam umursamaz olabilirim ama bukadarda değilKapıyı açıp çıktım. Ateş hocanın arkamdan geldiğini bildiğim için ona döndüm "iyi günler" Tam dönüp gideceğim sırada "neden böyle davranıyorsun" Diyen sesle gitmekten vaz geçtim.
Beddua etmeyeyim diyorum ama sen benim belamı ver Allahım!
"Nasıl davranmam gerektiğini düşünüyorsunuz bilmiyorum ama böylesi bence en iyisi. Bu yaptığımız hataydı. Evet size kendimi açıklama gereği duydum ve içimdeki sese engel olamayarak buraya geldim. Bilmiyorum hem doğru hem yanlış kafam çok karışık" Gerçekler bunlardı. Gerçeklerden kaçmak ise imkansızdı.
Ateş hocanın tepki vermesini beklemeden arkamı dönüp gittim. Büyük bahçeden dış kapıya ulaşıp açtım ve korumaları görmezden geldim
Gerçekten bu adamlar akşama kadar burada put gibi dikiliyor mu? Çok saçma!
Benim ayaklarım ağrırdı. Ama para daha kıymetli şimdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dershane Hocam
Teen Fiction55** neden hep gecikiyorsun siz: kimsiniz? siz: nereye gecikiyorum? 0538 455** dershaneye neden gecikiyorsun siz: ya sen kimsin hadi işine bak salak 0538 455** gösteririm kim olduğumuda salağıda geç kalma! dersleri kötü olduğu için yaz tatilinde...