BİR KAN DAVASI

202 19 59
                                    

Medya: Korel Arslanoğlu.

Medya: Korel Arslanoğlu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İYİ OKUMALAR:)

Genç adam telefonu kulağından indirirken masada duran su bardağını sinirle yere fırlattı. Hızla ellerini gür siyah saçlarından geçirdi.  Canından çok sevdiği kız kardeşi Dilan, Ali ile kaçmıştı. Bunun sonucunda ya kan dökülecekti, ya da berdel olucak, iki genç kendisini feda etmek zorunda kalacaktı. Korel, hızla şirketten çıkarken arkasından ona seslenen asistanı Nur'a “Bütün toplantıları iptal et. Odamı şöyle Fatma hanıma temizlesin. ” Genç kadın tek kelime bile edemeden, Korel şirketten çıkmıştı. Üniforması buruşmuş, sarı saçları yağlı olduğu her halinden belli güvenlik, “ Buyurun Korel bey ” diyerek önünden çekildi.

“Üstüne başına çeki düzen ver. Ayrıca
bir kez daha hakkında şikayet alırsam, seni kovarim. Amcamın oğlu olduğun hiç bir şeyi değiştirmez anladın mi? ” Korel Arslanoğlu sinirlendiğinde bile sakın kalmayı beceren o adamdı.

Arif ellerini önünde birleştirdi.  “Tamam Korel abi, anladım. ” Korel daha fazla vakit kaybetmemek için tek kelime etmeden dönen kapıdan çıktı.

Arabasına bindiğinde, hızla arabayı konağa doğru sürmeye başlamıştı bile, çok kan dökülecekti. Ve canından çok sevdiği kız kardeşinin kanının akmasına değil, tek bir saç teli zarar görürse, tüm dünyayı yakardı genç adam.

Annesi hep 'Deli cesareti var sende, Korel.' Derdi.

Konağın önüne arabayı park ettiğinde konaktan bağırış sesleri yükselmeye başlamış, kadınların ve çocukların çığlığı sarmıştı her bir yanı, arabadan inen Korel ağayı gören herkes saygıyla eğilirken kapıda bekleyen Hüseyin, konağın büyük kapısını açmıştı."Hoş geldin, Ağam "dediğinde Korel cevap bile veremeden içeriye girmişti. Arkasından Hüseyin Bey'in adamlara “Korel ağam geldi. O şimdi bütün sorunu çözer ” dediğini Şoförün de  “İnşallah be abi” dediğini duydu.

Büyük avluda taşların üzerine oturmuş içli içli ağlayan annesi, Zeliş Hanımın hemen yanına gitti, Korel. Korel'i gören Zeliş Hanım hızla taşlara sürtünmekten yara almış dizlerini umursamadan hızla oğluna sarıldı. Göz yaşları içinde, " Kardeşini kurtar oğlum. Büyük ağabeyin çok sinirlendi. Bulursa ikisini de öldürecek, git kurtar kızımı. " dedi feryat ederek. Korel annesinin yorgunluktan bitap düşmüş bedenini kucağına alıp, hızla odasına çıkardı. Kadını yatağa yatırırken ince pikeyi ağlamaya devam eden annesinin üzerine örttü.

Annesinin saçlarını oksarken,
" Sana söz " dedi. "Dilan'i getireceğim. Gerekirse berdel olucak. Ama kız kardeşime kimse zarar veremeyecek, izin vermem." diyerek yorgunluktan bitap düşen kadını bırakıp abisini telefon ile aramaya çalıştı.

Ama abisi'nin telefonu kapalıydı. Şansına lanet etti, Korel.

•••
GENEL BAKIŞ AÇISI:

Genç kadın kafasına silah doğrultan abisine yalvaran gözlerle baktı. " Eğ kafanı Dilan, " diye bağırdı. Cemal

" Cemal abi yapma, " diye bağırdı Ali sevdiği kadının kafasına silah dayanmıştı. Ali gerekirse gururunu ayaklar altına almaya hazırdı. Yeter ki dilinden bir zarar gelmesin,

" Abi, Cemal abi yapma bırak gidelim." dedi belki de onuncu kez tekrar ederek. Ali'nin taşlardan dolayı dizleri soyulmustu. dişlerini sıkan Cemal silahı Ali'nin Omuzuna hedef aldı ve acımadan sıktı. Silahtan çıkan sesle birlikte Dilan korkudan çığlık atarken Ali dişlerini sıktı. Bağırmadi. Dilan ile göz göze geldiklerinde " Ali " diye fısıldadı Dilan. Ali bir defa göz kırptı. Bu onların dilinde 'iyiyim, sorun yok'demekti.

" Cemal Aga, oğlumu ve gelini mi birak, karar verilmiştir. Berdel olucak. Sinan oğlum git bak oğlumun omuzuna, " dedi Nahu Ağa, " Tamam baba, " diyen Sinan abisi Aliyi çöktüğü yerden kaldırdı.

Öfkeyle dişlerini sıkan Cemal, " Sen ne dersin Nahu Ağa kimmiş Berdel olucak kişi?, bilmez misin ben evliyim. " derken başı hala önde ağlayan Dilani kolundan tutarak yerden kaldırdı. Keskin bir sesle,
" Dilan geç benim arabaya, beni bekle." kafasını sallayan Dilan uyuşmuş bacaklarıyla kömürluğun arka tarafına park edilmiş araca doğru yürümeye başladı. Arabaya bindiğinde sesler dışarıdan boğuk ve anlaşılmaz gelmeye başlamıştı.

" Dur hele Cemal oğlum hemen celallenme, bilirim. Senin evli olduğunu Senin bir küçüğün Korel Ağa ile berdel olacak. Biz baban Duran Ağa ile anlaştık. Benim büyük kız Büşra bilirsin. Karahan aşiretinden Borahan ile nişanlı, küçük kızım Ahsen ile berdel olucak. " dedi Nahu Ağa, ellerini arkasında kenetleyerek. Cemal kafa salladı."Öyle olsun bakalım. Ama şimdi Dilan benimle geliyor. " diyerek anlaşmaya varmaya çalıştı. Nahu Ağa zorluk çıkarmadan başını sallayarak kabul etti.

Ama sadece Cemal bilirdi içindeki fırtınayı ve hiç dinmeyen öfkeyi.

Cemal arabaya bindiğinde, uyuyan kardeşini görünce hızla üzerinde ki kalın deri ceketi kardeşinin üzerine örttü. Arabayi hızlı kullanmamaya özen gösterdi. Araba konağın önünde durduğunda Koca bir sessizlik vardı.

Arabadan indiginde, arabanın etrafında dolaştı ve uyuyan kardesini kucağına aldı. Adamlar kafaları önde, " Hoş geldiniz ağam, " dediler. Kapıda bekleyen Hüseyin konağın büyük kapısını açtı. Kardeşini odasına çıkardı. yatağına yaptırdıktan sonra hizmetli'yi çağırdı. Kardeşinin üzerini değiştirmesini istedi ve çıktı odadan.

" Abi, " Korel öfkeyle abisine seslendi. Abisine büyük bir öfke duyuyordu. Ne Dilan'a böyle bir şey yapmasına gerek vardı. Ne de annesini bu hale getirmesine gerek vardı. üç büyük adım attı. Cemalin yakalarını kavradı. " Dilan" dedi. " O nerede " Cemal hızla kardeşinin ellerini üzerinden çekti. Dilan'in uyuduğu odaya göz gezdirdi.

" Odada, Korel. Sessiz olursan uyuyacak. Hizmetçiyi çağırdim. O yanında, " dedi. Kolunu kaldırarak Korel'in sert omzunu kavradı.

" Şimdi sende dinlen.

(AHSEN KARADAĞLI)

" Hanım ağam babanız, sizi çağırıyor. Ofisine." Ezim'i onayladıktan sonra hızla üzerimi değiştirdim. Odadan çıktım. Aşağı kata inerken tüm kadınların mutfakta olması dikkatimden kaçmadı. Babamın zemin katta bulunan bir ofisi vardı. Sessiz sakın.

Siyah uzun saçlarımı bilegimde ki tokayla bağladım.Ofisin kapısını çaldıktan sonra usulca içeriye girdim. Babam elinde ki dosyayı masaya bıraktı. Kahve gözleri, annemin birebir olan mavi gözlerimi buldu.

" Gel otur kızım " dedi. Yan şekilde duran koltuğu gösterirken, arkamdan kapıyı kapattım. Yavaş adımlarla koltuğa oturduğum da neden bu kadar sakın olduğunu merak ettim. Abim kız kaçırmış üstelik omuzundan vurulmuştu. Ama babam Nahu Ağa sakindi.

" Olanları bilirsin kızım. Abin densisizi Dilan kaçırmıştır. Düşman aşiretten. Ben abinin ölümüne göz yumardim da işte," kısa bir an duraksadı. " Dilan hamileymiş. " dediğinde gözlerimden bir damla yaş yanağıma doğru süzüldü.

Berdel olacaktı. Ben istesem de istemesem de...

Bölüm sonu...

1. Bölüm düzenlendi...

RUHA, KARIŞAN BEDENLER. -BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin