Bir buçuk saat süren sıkıcı ders bitimiyle birlikte tüm sınıf rahatlamış ve kırk beş dakikalık aranın keyfini çıkarmak için kampüs içerisinde farklı yerlere dağılmışlardı.
Ilgaz ve arkadaşları ise bu arayı kampüste geçirmektense her zaman gittikleri kafeye gelmişlerdi. Hepsi oturmuş sipariş vermek istedikleri şeyleri düşünürken Ilgaz'ın dikkatini ,arka tarafta herkesten uzak köşede oturan sınıf arkadaşı, çekti. Öyle ki arkadaşlarının ona seslendiğini bile anlayamamıştı. Daha sonra grubun neşe kaynağı Ayas yine her zaman ki enerjik sesiyle birşeyler anlatmaya başladığı sırada dikkatini tekrar onlara yöneltebilmişti.
Söyledikleri yemek ve tatlılar yenmiş , içecekler içilmiş , sohbetler edilmişti ama kafeye girdiklerinden beri dalgın olan ve çok az konuşan Ilgaz hepsini endişelendirmişti. Agah arkadaşının genellikle cana yakın ve Ayas'tan sonra grupta en çok konuşan kişi olduğunu bildiği için şuan ki hali onun meraklanmasına sebep olmuştu. Daha fazla dayanamadığı için neyi olduğunu soracaktı ki sevgilisi Saye ondan önce davrandı ve bir anne edasıyla konuştu.
"Ilgaz kuşum neyin var ? Geldiğimizden beri çok dalgın görünüyorsun." diye endişesini dile getiren Saye bir sorun olmadığını umdu. Saye'nin konuşması ile kendine gelen Ilgaz arkadaşlarına döndü ve samimi bir şekilde gülümsedikten sonra cevap verdi.
"Öyle mi fark etmemişim. Ama endişelenmenize gerek yok , iyiyim sadece... arka masada oturan bizim sınıftaki çocuk dikkatimi çekti de bir süredir onu izliyordum. Kusura bakmayın sohbete de pek katılamadım." deyip mahcup bir şekilde ensesini kaşıdı. Ayas , Ilgaz'ın bahsettiği çocuğu gördüğünde onu hemen tanıdı.
"Ben tanıyorum onu yani kendisiyle konuşmadım ama birkaç şey duymuştum hakkında. Resim kulübündeymiş hatta resimleri fakülte de sergileniyormuş. Geçen gün resmini çektiğimiz tabloyu o yapmış ama kullandığı mahlas yüzünden kimse resimleri yapanın gerçek kimliğini bilmiyor , resim kulübündekiler bile sonradan öğrenmiş. Aynı zamanda çok soğuk biriymiş kimseyle konuştuğu görülmemiş , kulüptekilerle bile ihtiyacı olmadığı müddetçe konuşmazmış. Cidden öyle bakışları özellikle çok donuk Aaaaa bu tarafa mı baktı!" Bir çırpıda anlatmıştı herşeyi son cümlesini korkmuş gibi söyleyerek.
Ayas'ın anlattıklarını dikkatli bir şekilde dinleyen Ilgaz ne düşünmesi gerektiğini bilememiş bir şekilde aklına gelen ilk soruyu sormuştu. "Kullandığı mahlas neymiş peki ?" Ayas her zaman ki dedikoducu kişiliğine bürünmüş bir şekilde Ilgaz'a bakıp mırıldandı.
"Uhm sanırım Seren'di. Anlamıda Galce de yıldız demekmiş."Agah az önce Ayas'ın sınıf arkadaşları hakkında söylediği şeyleri katıldığını belli eden birkaç şey söylemiş ve konu sonrasında kapanmıştı. Daha sonra masadan kalkan grup on dakika sonra başlıyacak olan dersleri için kafeden çıkmış ve kampüse doğru ilerlemeye başlamışlardı. Derse girdiklerinde Ilgaz'ın aklında arkadaşının anlattıkları dolanıyordu. Amfinin arka tarafında tek başına oturan çocuktan gözlerini bir türlü alamamıştı. Ders bitip arkadaşları kendisine seslendiğinde bir ders boyunca hiç konuşmadığı birini izleyip onun hakkında düşündüğünü fark edince kafasını sallayıp kendine geldi ve düşünme işini bıraktı. Çantasını toplayıp amfiden çıkmak için ayaklandığın da onun çoktan gitmiş olduğunu daha yeni fark etti. Öyle ki aynı sınıfta olmalarına rağmen daha ismini bile bilmiyordu ve bu durum onu biraz garip hissettirmişti. Kampüsten çıkıp arkadaşlarına veda ettikten sonra arabasına binip evin yolunu tuttu.
---
Ders bittiği gibi sınıftan çıkan Atlas bir an önce evine gitmek ve yatağına yatıp sadece uyumak istiyordu çünkü kafasında ki düşünceler bir tek böyle susuyordu ve birde en sevdiği iki kişi sayesinde. Kulaklıklarını taktıktan sonra kaskını taktı ve motoruna binip yola koyuldu. Eve geçmeden önce okuldan kardeşini alması gerektiğini hatırladı ve yolunu okula çevirdi. Okulun önüne geldiğinde okuldan çıkan ortaokul öğrencilerini izledi bir süre , kendisi o yaştayken herşey ne güzeldi sahi ama büyüdükçe kalbini sıkan ve rahatsız eden pürüzler ortaya çıkmıştı. O kadar dalmıştı ki düşüncelere kendisine doğru gelen kardeşini ancak yaklaştığında fark etmişti. Dişlerini göstererek kendisine gülümseyen kardeşini gördüğünde düşünceleri uçup gitmişti. Emir abisine sarılıp selam verdikten sonra kaskını alıp motora bindi ve birlikte yola çıktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ | bxb/texting
Teen FictionAilesi ve hayatında ki en iyi arkadaşı dışında çevresine başkalarını yanaştırmayan yaralı bir ruh.