İyi okumalar. Kitapla ilgili görüşlerinizi buraya yazabilirsiniz!!!!
♧♧♧
Serin bahar havasının altında karşısında ki ellerini tutan oğlanla uzun süre bakışan Atlas bu bakışmadan rahatsız olmuş ve bakışlarını kaçırmıştı. İkisinden birinin konuşmaya başlaması gerekiyordu. Çünkü ortamda ki hava gittikçe tuhaf ve gergin bir hal alıyordu. Daha fazla dayanamayan Atlas tam ağzını açacaktı ki Ilgaz ondan önce davrandı.
"Uhh şey...bunun için üzgünüm ama sınıfta kendini gayet net bir şekilde açıklamana rağmen seninle tanışmaktan vaz geçmedim. En azından arkadaş olmasak bile ufak bir şans versen tanışmamız için."
Atlas gözlerinin içine bakarak ve yüzünde samimi bir ifadeyle konuşan çocuğa ne tepki vereceğini bilmiyordu. Bu isteğini kabul edip en azından tanışmak için bir şans vermeli miydi yoksa kendisini korumak için ördüğü bu duvarları savunmaya devam mı etmeliydi hiçbir fikri yoktu. Gözlerinde gördüğü samimiyete ve güvene inanmak istemişti ama yine de bu kararı vermek gerçekten onu zorluyordu. Bir süre ne söylemesi gerektiğini düşündükten sonra kalbinin sesini dinleme kararı aldı ve bu kararın yanlış olmamasını umarak derin bir nefes aldıktan sonra söze girdi.
"Asıl benim senden özür dilemem gerekiyor. Sınıfta yaptığım konuşma gereksiz ve kaba bir davranıştı. İlk defa konuştuğum birine öyle davranmamalıydım. Söylediklerim için özür dilerim. Arkadaş olur muyuz bilmiyorum ya da ben arkadaş olmak ister miyim onu da bilmiyorum ama tanışmamız için bir şans vermeye karar verdim." demişti yüzüne yansıyan utanç duygusuyla. Çaktırmadan karşısında ki çocuğun yüzünü incelemiş ve tepkilerini ölçmeye çalışmıştı. Ilgaz böyle bir yanıt beklemediği için önce şaşırmıştı ama daha sonra samimi bir şekilde gülümseyip Atlas'ın elini tuttu.
"Şans verdiğin için teşekkür ederim , buna gerçekten çok sevindim. Bu arada ismim Ilgaz , Ilgaz Özdemir. Ve tanıştığımıza memnun oldum."
"Rica ederim sanırım. Bu kadar sevinmene gerek yoktu. Memnun oldum Ilgaz. Bende Atlas , Atlas Işık." Diye cevap vermişti. Daha sonra çekingen bir şekilde gülümsemiş ve yeni ismini öğrendiği oğlan ile el sıkışmıştı.
Kardeşini almak için gitmesi gerektiğini anımsadığında saatine kısa bir bakış attı ve çıkış ziline 20 dakika olduğunu gördüğünde Ilgaz'a dönüp kısa bir tebessüm sundu. "Şey benim gitmem gerek , kardeşimi okuldan almalıyım. Tekrardan tanıştığıma memnun oldum. Görüşürüz sanırım." diyerek kısaca el sallamış ve kaskını takmaya başlamıştı. Ilgaz tekrar samimi bir şekilde gülümseyip cevap vermişti. "Anladım , tamam o zaman sonra görüşürüz Atlas. Kendine iyi bak." deyip el salladıktan sonra arabasına doğru yürümeye başladı.
Motoruna binip çalıştırdıktan sonra yola koyulan Atlas'ın kafasında az önce yaşananlar dolanıyordu. Ne olmuştu ? Ne yaşamıştı az önce , çok garip ama aynı zamanda güzel de bir andı. Daha dakikalar önce ismini öğrendiği çocuk sanki uzun zamandır tanışıyorlarmış gibi çok samimi davranmış ve içten bir gülümseme sunmuştu Atlas'a , hatta veda ederken ismini kullanıp kendisine iyi bakmasını bile söylemişti.Bu yaşanan an Atlas'ın dünya ya kapalı kalbinde bir hareketlilik meydana getirmişti. Belki dünyada ki insanların arasında sadece kötüler yoktu ve belki de iyi insanlar bir yerlerde yaralı ruhları iyileştirmek için bekliyordu kim bilir. Ama Atlas'ın bildiği bir şey vardı ki az önce verdiği karardan pişman olmayacağıydı. İçinde büyüyün heyecan taşmak üzereydi , heyecanı ve mutluluğu yüzüne yansımış olan Atlas ailesi ve en iyi arkadaşı dışında kimseye göstermediği , soyisminin anlamını hak eden gülümsemesi ile şuan kardeşini almaya gidiyordu. Okulun önüne geldiğinde motorundan indi ve motora yaslanarak zilin çalmasını beklemeye başladı. Bu sırada da yüzünde ki şapşal gülümseme ile yaşadığı anı beyninde tekrar tekrar oynatıyordu , biran önce eve gidip kardeşine bu konudan bahsetmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ | bxb/texting
Teen FictionAilesi ve hayatında ki en iyi arkadaşı dışında çevresine başkalarını yanaştırmayan yaralı bir ruh.