İnsan bazen kavgasız gürültüsüz bir yaşam ister bunu gerçek olamayacağını bile bile.
Yine annemin ve babamın bağırma sesleriyle uyandım. Aşağıdaki bağırışmaları umursamadım alışmıştım artık bütün günlerim böyle geçtiği için insan bir süreden sonra alışıyordu. Elime telefonumu aldım ve Tanem'den bir sürü mesaj olduğunu gördüm. Ardından da hemen telefonum çaldı.
Emre Arıyor...
"Efendiim!"
"Kızım neredesin ya seni bekliyoruz sabahtan beri tatilin son gününü de eğlenceli geçirelim diye düşündük Nefes Hanımlar daha gelemediler hadi yataktan kalk hepimiz seni bekliyoruz." iç çektim evet bugün buluşacaktık ve ben yine uyuya kalmıştım. Yataktan kalktım ve dolaba doğru ilerledim.
"Tamam geliyorum ben gelmeden sakın mısırları bitirmeyin." dedim ve telefonu kapattım. Dolaptan olabildiğince rahat kıyafetler seçtim. Altıma siyah bir eşofman altı geçirdim üzerime de bana çok bol olan beyaz bir t-shirt giydim saçımı da dağınık topuz yapıp telefonumu alıp çıktım. Bugün Mertlerin evinde film günü yapacaktık bugün yarın okulun ilk günüydü ve lisenin son senesinin ilk günüydü. Heyecanlı mıydık evet üzgün müydük evet hem de çok çünkü birbirimizden ayrılacaktık.
Aşağı indim ve kapıya yönelmeden salonun kapısından baktığımda babamla annem hala kavga ediyorlardı babam anneme küfürler savuruyordu. "Ben çıkıyorum." diye bağırdım ama hiç bir şey demediler bile çünkü sanki ben hiç yokmuşum gibi davranıyorlardı buna da alışmıştım zamanla artık pek de umursamıyordum. Evin anahtarını da alıp evden çıktım. Mertlerin evi çok yakındı evlerimizin arasında 10-15 dakikalık bir mesafe vardı.
Yürürken bir yandan da Tanem'in bana attığı taciz edici masajları okuyordum sabaha kadar uyumamış bana bir ton mesaj atmıştı çoğu yarın gelip gelmeyeceğim hakkındaydı çünkü bu aralar iyi değildim gerçekten yani bilirsiniz her gün evin içerisinde bağırış çağırış ve şiddet olunca insanın iyi olabileceğini kim düşünür ki bu aralar kavgalar daha çok artmıştı. Bende artık dayanamayacak duruma geldiğimde Tanem'e gidiyordum bu bana iyi geliyordu içimi birisine atmak aslında. Tabi bir de psikoloğum Zeynep Hanım var çok tatlı bir kadın ama beni anlıyor mu en ufak bir fikrim yok. oraya Tanem'in zoruyla gidiyordum bana iyi geleceğini söylüyordu ama ben buna pek de inanmıyordum. Yani verdiği ilaçlarında beni uyuşturmaktan başka hiçbir şey yaptığını düşünmüyordum.
Sonunda Mert'in evine varmıştım. Mert bizim grubun zeki ve ciddi kişisiydi sapsarı saçları ahenkle dans eder bütün kızları üstüne çekerdi ama o pek bunu umursamazdı. kapıyı çaldım ve kapıyı açan kişi Emreydi. Emre bizim grubun neşe kaynağı en kötü günümde bile beni güldürmeyi başarabilen tek kişiydi. Arkadan hemen Tanem belirdi bakır rengi saçları yine güzelliğinden ödün vermiyordu. Beni görür görmez koşarak sarıldı.
"Nerde kaldın be kızım sabahtan beri seni bekliyoruz." iğrenen gözlerle kıyafetime baktı. Tanem grubumuzun süslüsü makyajı o bulmuş bile diyebiliriz kendisi bir moda ikonudur bugün giydiğim bol kıyafetlere o yüzden çok fena derecede iğrenerek baktı bakır rengi saçları ve mavi gözleriyle çok güzel ve bir o kadar da çok tatlı bir kızdır. İşte bende onu tam tersiyim makyajı fazla sevmeyen bir insanım yaptığım tek şey bir rimel sürmek he bir de dudak nemlendiricisi bunlar bana yetiyor ama Tanem yine benim tam tersim.
"Saat kurmayı unutmuşum ya uyuya kaldım yaa gerçi beni biliyorsun ben saat kursam bile asla uyanamam." güldüm o da aynı şekilde güldü sonra arkada Mert'i gördüm gidip sarıldım.
"Gözlerimiz yolda kaldı be Nefes Hanım neyse hadi hazır her şey salona geçelimde izlemeye başlayalım." tam salona doğru yöneleceğim sırada Tanem beni durdurdu ve kolumdan çekip beni kendisine çevirdi.