Yaylanarak oturduğum sınıf kapısının önünden zilin çalmasıyla ayağa kalktım. Sınıftan bitanecik minho hocam çıktı.
"Cezanız bugün başlıyo jisung, arkadaşlarına da söylersin"
"Tamam hocam"
Bir şey demeden elinde çantasıyla odasına doğru yürümeye başladı. Arkasından sarı saçlarına bakarken aklıma çok güzel bir fikir geldi. Bu sırada sınıftan çıkan arkadaşlarımla onlara döndüm.
"Lan jisung, çocuğun ensesi hala kırmızı, nasıl vurduysan maşallah"
"Ellerime sağlık"
"O elini götüne sokarım jisung"
"Kes be,aklıma harika bi fikir geldi"
"Ben yokum"
"Daha bişey demedim hyunjin"
"Tamam yine de yokum"
"Siktir git, şimdi ben napıcam biliyomusunuz"
Ben ne yapacağımızı anlatırken bir yandan öğle arasına girdigimiz için kantine iniyorduk.
"İnstagramdan minho hocanın hesabını buldum tamam mı, fake hesap açıp hocaya yazıcam"
"Bende mantıklı biseydir diye durmus dinliyorum"
"Mantıkli bu arada"
"İşte bu yüzden changbin, ağla seung"
Changbinin koluna girip önden ilerlemeye başladık. Kantinde boş bir yer bulunca oturduk.
"Acıktım ya, simit kalmış mıdır acaba?"
"Simit yiye yiye kusucam artık"
"Biz fakiriz jisung, kaderimizde simit yada poğaça var"
"Doğru, bize simit alıp gelsene hyunjin"
"Ben niye gidiyorum amk"
"Alırsan para üstü sende kalır"
"Parayı ver"
Elimizdeki parayı hyunjinin avucuna sıkıştırdık. 4'ümüze simit almak için ekmek sırası gibi uzun olan kantin sırasına karıştı. Hyunjin gelene kadar telefonumu açıp instagrama girdim ve fake hesap için hesap kurmaya başladım.
Bir süre sonra hesabımı oluşturmuştum. Eve gidince yazacaktım.
.
.
.Son dersin bitmesine 2 dakika kala kafamı kaldırdım.
"Changbin"
"Noldu hayatımın anlamı, aşk böceğim, çilekli pastam, çikolatalı ekmeğim"
"Neydi bu şimdi?"
"İnternetten nasıl romantik olunur diye arattım, bunlar çıktı. Felixe yazıcam da. Nasıl laflar ama"
"Felixe bunları söylersen engeller seni amk, bok gibi"
"Niye öyle diyosun ya"
"Çikolatlı ekmeğim ne amk, ne salak insansın ya"
"Bence gayet iyi"
"Tamam changbin, çıkışta cezaya kalmak yerine kaçsak mı?"
"Minho hocada amımıza koysun"
"Temizlik mi yapıcaz yani?"
"Maalesef"
Sen gör ulan, o sarı saçlarından barbie bebek saçı yapicam.
Zilin çalmasıyla ilk defa istemeye istemeye yerimden kalktım. Çantamı açtığım yoktu, bu yüzden bok çuvalı gibi yerdeydi. Sırtıma taktım.
4ümüz minho hocanın odasına yöneldik.
"Salak adam"
"Elimizi çabuk tutalım, hemen bitsin ya"
"Narin ellerim hep çatlayacak"
"Korkma seung krem felan sürersin. Allahın ukesi"
"Ne ukesi lan, semeyim ben"
"Tabi efenim"
.
.
.
.
."Amk omzum çıktı, yapmıyorum ben"
"Duyamadım jisungcum?"
Minho hocanın sesini duymamla hemen arkama döndüm. Bu hangi ara geldi ya
"Hemen şu işi bitirip odanızı düzenlemenize yardım etsek diyecektim yani"
U dönüşü nedir,nasıl yapılır adlı çalışmamız...
"Öyle mi?"
İçimden duymamış olması için dua ediyordum.
"Başka ne olacaktı hocam?"
"Hiç, hızlı olun"
Çok şükür duymamıştı. Ellerini önünde birleştirip ağır adımlarla yanımızdan uzaklaştı.
"Bu adam cidden hasta, bizim temizligimizi görmek için evine bile gitmiyo"
Elimdeki vilidayi yere attım ve bir sıraya oturdum.
"Çok yoruldum ya, ne zaman bitecek şu is"
"Valla böyle gidersek 9'ü bulur bu, ayrılıp temizlemeyi denesek?"
"Aynen bokumuz çıksın sonra"
"Çoğu işi bitirdik zaten, bi tek minho hocanın odası ve öğretmenler odası kaldı. Jisung minho hocanın odasını temizlesin, changbin ve hyunjin öğretmenler odasını, bende burayı temizliyeyim"
"Ya ben niye tek başıma minho hocanın odasına gidiyorum? Ya bana dayarsa"
"Minho hoca seni napsın salak, git iste"
"Ayrica bir yeri bana kitliyosunuz"
"Minho hoca düzenli birisi zaten, çok iş yoktur"
"Tamam be, gidiyorum. Hayirsizlar"
"Götü kolla jisung"
Bana bi güncelleme gelmis heralde
Çok çabuk yb atiyom
Neyse cici okumalar
525 kelime aga
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hocam valla bida yapmayız / Minsung
Fiksi PenggemarOkuldan kaçacakken edebiyat öğretmeni olan minho'ya yakalanan jisung...