İntihar.
Ergenlik döneminden beri kafamdan bir türlü atamadığım o düşünce. Yapmaya birçok defa kalkıştığım o eylem. Şu an yine o anlardan birindeyim bir adım sonrası deniz, bir adım sonrası ölüm. Arkamda ne bir not bırakıyorum ne bir neden, hiç kimse bulamayacak bir neden. Arkamda tek bıraktığım şey soru işaretleri olacak.
"Her şey yolundaydı neden böyle yaptı?"
"Yediği önünde, yemediği arkasındaydı neden böyle oldu?"
"Şımarık, neyi beğenmiyordu da intihar etti?" gibi birçok soru yankılanıyor kafamda, güldüm ruhsuz bir gülüştü bu bari ölürken rahat verin insana. Bütün sevdiklerim gözlerimin önünden geçiyor. Anne, bu gece artık bir çocuğun olmayacak. Ailem bu geceden sonra bir kızınız olmayacak. Arkadaşlarım, dostlarım bu geceden sonra artık bir arkadaşınız olmayacak.
İyice anlayın, gidiyorum.
Hayır, hiçbir şey içmedim sadece bu dünyadan gidiyorum. Hayatımda olan kişiler sizleri seviyorum ama gidiyorum. Kafamı gün batımına çevirdim. Bu izlediğim son gün batımı olacak, zihnimde anılarım canlandı beni bu duruma iten anılarım. Bir anda kahkaha atmaya başladım, intihar eden kişiler son günlerini mutlu geçirirler derlerdi inanamazdım hiç öyleymiş. Felç gibiyim hiçbir şey hissetmiyorum, sadece gülüyorum. Gülmekten yaşaran gözlerimi sildim, gülümseyerek bir adım attım.
Benimle yaşadılar ama benden önce öldü anılarım
Bekleyin anılarım geliyorum.
Bir adım daha attım, ben boşlukta süzülmeyi beklerken geriye doğru savruldum. Şiddetli çekilmekle yere vurduğum kafamı tutup inlerken istemsizce "siktir!" dedim ve sağa sola bakıp beni kim çekti diye bakarken gözüme iki adet bacak takıldı kafamı yavaşça kaldırdım başımda dikilen endişeli bir şekilde bana bakan siyahi adama baktım, "Ne yapıyorsunuz? İyi misiniz? Gelin kalkın lütfen." hızlı hızlı ingilizce bir şekilde konuşup beni yerden ittiği gibi kaldıran uzun boylu adama şok içinde baktım.
Kimdi bu manyak adam?
Ben olayın şokuyla konuşmamaya devam ederken o beni ileride bulunan banka oturttu ve küçük boynuna astığı çantasından çıkan suyun ağzını açıp bana uzattı ben ise bir ona bir suya bakıyordum bakışımı yanlış anlamış olmalı ki "Yeni aldım içmedim alıp için, kendinize gelirsiniz." sonra bir anda ağzıma dayadı şişeyi mecbur içtim. Bir süre önümdeki gün batımına baktım aklımdan az önce olanlar geçti.
Ne oluyor? Ben az önce intihar ediyordum şimdiyse hayattayım, yaşıyorum. "İyi misin?" yan tarafımdan gelen sesle o tarafa döndüm öylece baktım sadece o ise "anlıyorum." deyip beni bir anda omuzlarımdan tutup sarstı "Kendinize gelin!" sonra elimde olan şişeyi alıp içindeki suyu yüzüme attı. O an ıslanan yüzümle derin nefes alıp kendime geldim ve silkelendim, kendimi yeni uykudan uyanmış gibi hissediyordum daha demin ki o hissizliğim, şok olan halim gitmiş kendime gelmiştim. Derin derin nefesler almaya devam ederken yanımdaki kadının "hah tanrıya şükür geldiniz kendinize." dediğini duydum "se-sen, sen kimsin?" dedim titrek bir sesle, gülümseyip ellerini kaldırıp avuç içleri çenesine gelecek şekilde koyup "Kahramanın." dedi.
"hıh?" dedim o ise gülümseyip omuzumu sıvazladı "boş ver şimdi bunu iyi misin?" diye sordu bu sefer gülümseyen ben oldum ama benim ki ruhsuz bir gülüştü "az evvel intihar etmek üzere olan birine sorulacak en saçma soru olabilir." dedim ve ekledim "bıraksaydın, ölmüş biri olarak iyi olacaktım!" o ise yüzündeki hafif gülümsemeyle "sen öyle san ben gelmeseydim cehenneme gidecektin." dedi "bu dünyada cehennemi yaşamış biri olarak sürpriz olmazdı." dedim gülümsemesini silip sıkıntılı bir derin nefes aldı omuzumda olan eliyle omuzumu sıvazlamaya devam ederken konuşmaya başladı "bak seni tanımıyorum, yaşadığın cehennem gibi olan yaşamını bilmiyorum ama göz göre göre ölmene izin veremezdim."