5||Bana şans verin||

125 20 14
                                    

Jisung Draven'ın Hyunjin'i gözden çıkarmayışına inanamıyordu. Hyunjin'in görevlere uygun olmadığı apaçık ortadaydı ona göre. Telefonunu bırakıp dışarı çıktı. Biraz hava alıp kafasını toparlaması gerekiyordu.

Kapısının merdivenlerinde oturmuş ağaçları izleyen Hyunjin'i görmesiyle olduğu yerde durdu. Dış kapının sesiyle Hyunjin oturduğu yerden kalkmış ve Jisung'a doğru dönmüştü.

Jisung"Senin hala burada ne işin var? Neden gitmedin?"

Gitse bile Jisung'un onu çağırması gerekecekti fakat yine de bu konuda hesap sormayı tercih etti.

Hyunjin"Nereye gidebilirim? Bu teklif yüzünden işlerimi bıraktım, eve gitsem Jeongin'e yapacak bir açıklamam yok. Bana şans verin Bay Han lütfen, bir kerecik. Paraya gerçekten ihtiyacım var."

Jisung merdivenlerden inerek Hyunjin'e adım attı. Yüzündeki alaycı gülüşle kollarını çaprazlamış Hyunjin'in dünün aksine korkusuz olan gözlerine bakmıştı.

Jisung"Jeongin'in, yani sevimli kardeşinin umarım tüm bu yaşadıklarından haberi yoktur."

Hyunjin"Sevimli olduğunu nereden biliyorsunuz? Onu gördünüz mü yoksa? Evimi de mi izliyordunuz? Sadece beni takip ediyorsunuz sanıyordum."

Jisung"Lafın gelişi sevimlidir herhalde de... ben neden kendimi sürekli sana açıklama yaparken buluyorum? Soruları ben sorarım diye kaç defa söyleyeceğim?"

Hyunjin"Özür dilerim Bay Han, tabii ki de yaşanılanlar hakkında hiçbir şey söylemedim. Merak etmeyin, teklifinizin gizli olduğunun farkındayım ki zaten böyle bir teklif açık bir şekilde yapılamaz."

Jisung"Cidden mi? O zaman kafanda polise gitmek gibi bir düşüncenin olmadığına emin olabilir miyim?"

Hyunjin"Ne olur ki polise gidersem? Yine soru sordum pardon. Yine de yanıtlarsanız sevinirim çünkü çok merak ettim. Ben biraz meraklı bir insanım."

Jisung"Başında anladım zaten ne kadar meraklı olduğunu, işte bu özelliğinden de vazgeçmen gerekiyor. Saver'la ilgili merak edebileceğin bir sürü şey olacak ve kısacası olmamalı. Polise gidersen ne olacağını merak ediyorsun ya... gidersen öğrenirsin."

Hyunjin"Tamam Bay Han hiç endişeniz olmasın ben bundan sonra çok dikkatli olacağım."

Hyunjin hala para çantasını alıp tüm bu esrarengiz olaylardan kurtulmayı planlıyordu. Sırf üyeliğe giriş için bileğini kestiyse polise gitse ya da herhangi bir yanlışı olsa kim bilir neler yapardı, Hyunjin onun altında çalışamazdı.

Jisung"Peki o halde... içeri geç bakalım."

Hyunjin zafer kazanmış gülümsemesiyle içeri geçerken Jisung'la oturup karşılıklı kahve içeceklerini filan düşünüyordu. Jisung her zamanki gibi beklentilerinden uzak davranarak ofisinin kapısını açtı ve içeri geçtiler. Hyunjin hala bir kahve bekliyordu.

Hyunjin"Ne kadar çok kitap var... hepsini okudunuz mu?"

Jisung"Hyunjin..."

Hyunjin"Özür dilerim ağzım durmuyor işte, sormadım varsayın."

Jisung"Otur şöyle."

Jisung masasına geçerken Hyunjin masanın önündeki tekli koltuklardan birine oturdu. İçinden birçok soru sormak geliyordu mesela kahve hazırlayabilecek bir hizmetli olup olmadığı şuan ki merak ettiklerinden sadece bir tanesiydi.

Hyunjin'in kahve istemesi şuan anormal bir şey değildi, normal iş görüşmelerine gidiyordu aklı fakat şuan bambaşka bir iş görüşmesinin içinde olduğunu fark etmesi gerekiyordu.

saver⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin