Son||Senden vazgeçemeyeceğimin farkındasın||

145 16 24
                                    

Jisung raflarının tozunu aldıktan sonra kitaplarını yeniden yerleştirdi ve çalışma masasına göz attı. Tüm üyeleriyle yeterince ilgilenmişti ve biraz temiz hava almak kendisine iyi gelecekti. Evinden çıkıp ormanda yürümeye başladı. Bir yandan da düşünüyordu, birkaç gündür Draven'dan haber almamıştı ve üyelere yeni görev vermemişti.

Ağaçların birine yaslandı ve telefonunu çıkararak Draven'a mesaj attı. Normalde her gün iletişimde oldukları için Jisung merak etmişti. Ölse de umrunda olmazdı hatta kendisi için iyi olurdu, karanlık çukurdan çıkmış olurdu fakat ona ne olduğunu bilmeliydi.

Jisung: Merhabalar efendim, birkaç gündür üyelerimize görev vermiyorsunuz. Kötü bir şey yoktur umarım.

Jisung cevabı beklerken duyduğu ayak sesleriyle önünde durduğu ağaçtan uzaklaşmış ve biraz ötedeki ağacın arkasına saklanmıştı. Issız ormanında gezinen insanların kim olduğunu merak ediyordu, başını hafifçe uzattı.

El ele gördüğü çift kendisini oldukça şaşırtmıştı. Hyunjin'in Changbin'le görev dışında görüşmesine anlam veremezken kendisini daha da şaşırtacak bir olay gerçekleşmişti. Changbin cebinden telefonunu çıkardıktan birkaç saniye sonra Jisung'a mesaj geldi.

Draven: Görevlerin biraz beklemesi lazım, ben sana haber vereceğim.

Hemen ardından ikili gözden kaybolmuşlardı. Jisung olduğu yerde olayı idrak etmeye çalıştıktan sonra hızlı adımlarla evine döndü.

Ofisine geçip evden çıkmadan önce düzenlediği tüm eşyaları yerle bir etmişti. Her yeri dağıttı, öfkesini dindirmeye çalışıyordu.

Draven Hyunjin'i Saver'a kendisi için aldırmıştı resmen. Sürekli Jisung'u aşık olmakla suçlasa da kendisi aşık olmuştu ve Jisung en çokta aptal yerine konduğu için sinirleniyordu. Böyle bir şeyi nasıl bilmezdi? Nasıl fark edememişti?

Draven'ın Hyunjin'in karşısına kendisi olarak çıkamayacağı açıktı ve başka bir kimlikle çıkabilmişti. Ya da onun gerçek kimliği Seo Changbin'di. Jisung düşünmekten kafayı yiyecekti ve ne yapacağını bilmiyordu.

Hyunjin'in olanlardan haberi bile yoktu ve Changbin'i masum biri sanıyordu.

Jisung"Ben aşık olamıyorsam sen de olamazsın... duydun mu beni Draven!? Her şeyden haberin oluyor ama bu kez Hyunjin'le berabersin..."

Jisung sakin bir şekilde düşünemiyordu, Hyunjin'e titreyen elleriyle mesaj gönderdi.

Bay Han: Buluşmamız gerekiyor. Hemen.

*

Changbin arabasını Hyunjin'in evinin önünde durdurdu. Hyunjin artık Saver'ı umursamıyordu ve Changbin'in evinin yerini öğrenmesini sorun etmiyordu.

Hyunjin"Güzel bir gündü. Daha sık ormanda yürümeliyiz."

Changbin"Ne zaman istersen."

Hyunjin onun boynuna sarıldı ve yanağını uzunca öptü. Geri çekildiğinde Changbin onun dudağını öpmüştü.

Changbin"Seni özledim. Bir sonraki buluşmamız ne zaman?"

Hyunjin gülerken Changbin onun yanağını sıktı ve uzun saçlarını düzelterek kulağının arkasına attı.

Hyunjin"Yarın boş musun?"

Changbin"Her zaman boşum, bu gece bile."

Hyunjin"Çok güzel ama günlerdir evime girmiyorum ve kardeşimi özledim."

Changbin"Yarını beklemek zorundayım o halde."

Hyunjin tekrardan sarıldıktan sonra arabadan indi ve evine girdi. İçeri girer girmez Jeongin'in ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleriyle karşılaşmıştı. Endişeyle kardeşinin yanına oturdu.

saver⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin