2||Seni bekliyorum||

148 20 9
                                    

Hyunjin aniden ve hiç beklenmedik bir şekilde aldığı gizemli kutu ve not hakkında şaşkınlık içerisinde kalırken zaman ilerliyordu ve biraz daha düşünmeye devam ederse işine geç kalabilirdi.

Hyunjin"Sakin olmalıyım... işe gitmem gerekiyor..."

Hyunjin kutuyu odasına götürüp yatağının altına koyduktan sonra evden çıktı. Bu gizemli ve gerginlik verici iş teklifini(?) daha sonra düşünecekti şuan işe gitmesi gerekiyordu.

Evden tedirginlikle çıktı ve bir süre apartmanın çevresini gözlemledi. Jisung orada değildi ki zaten orada olsa da Hyunjin onu göremezdi. Süper, olağanüstü yetenekleriyle bir gölgeyi andırıyordu Jisung. Herkesin varlığını hissedip bildiği ama asla tam olarak göremediği ve yakalayamadığı bir gölge...

Paranoyak düşüncelerine işe başlayınca son vermişti, çalışırken kafası dağılıyordu en azından. Buna rağmen dalgın görünüyordu, Miyeon onun dikkat hatalarını fark edebiliyordu. İlk başta aldırış etmese de Hyunjin aynı ürünü kasadan üçüncü kez geçirdiğinde sinirlenen müşteriden önce Miyeon müdahale etmişti olanlara.

Miyeon"Hanımefendi dilerseniz sizi bu kasadan alalım."

Kadın Miyeon'un gülümseyen yüzünü görünce yumuşamış ve Hyunjin'e ters bir bakış atarak ürünlerini Miyeon'un kasasına götürmüştü.

Hyunjin ellerini yüzüne kapatıp birkaç saniye öyle durduktan sonra kendine gelmeye çalışarak işine odaklanmayı denedi. Sabah yaşadığı anormal olay aklından çıkmıyordu. İlk başta işe odaklanabilse de kafasını yeterince dağıtamıyordu belli ki.

Birden bire sınırsız para kazanabileceği bir iş nereden çıkmış olabilirdi? Her ne kadar notun üzerinde bir işten bahsedilmese de Hyunjin kimsenin kendisini durduk yere zengin edeceğini düşünmüyordu. Üstelik paraya en çok ihtiyaç duyduğu dönemde gizemli kutunun ortaya çıkması...

Hyunjin'in tüyleri ürpermişti. Birinin şaka yapma ihtimalini düşünse tanıdığı insanların sınırlılığından ötürü buna ihtimal vermiyordu. İş arkadaşları ya da Jeongin... ihtimali bile yoktu.

Korkuyordu... acaba hiçbir şey olmamış gibi davranıp kutuyu çöpe mi atmalıydı? İçindeki merak duygusu daha ağır bastığı için bunu yapamazdı. Üstelik gerçekten ayağına kadar para kazanma fırsatı ve Jeongin'i okula yazdırma fırsatı geldiyse ve bunu sırf korktuğu için geri teperse pişman olabilirdi.

Yine de kutu olayı enteresandı. Kim bu şekilde çalışan arardı ki? Hayatında başına gelen en tuhaf olaydı belki de. Hayır belki değil kesinlikle öyleydi. Şuana kadar hayatı dümdüzdü, monoton ve sıradan bir şekilde ailesi vefat ettiğinden beri birçok işte çalışıp kardeşine bakmıştı. Enteresan bir olay yaşasa bile belki de bu kutu onun kurtuluşu olacaktı. Tüm bu ağır işlerden, yorgunluktan, stresten uzaklaşabileceği bir fırsat olacaktı.

Çok kararsızdı... hayatında daha önce hiç böyle bir olayın içinde olmadığı için ilk kez kararsızdı belki de.

Markette müşteri olmadığı ilk an Miyeon yerinden kalkmış ve kollarını çaprazlayarak Hyunjin'in önünde durmuştu. Hyunjin neyin geleceğini iyi biliyordu, bıkmıştı bu kızın kendisine patronluk taslamasından.

Miyeon"Aklın yerinde mi senin? İşe sarhoş filan mı geldin yoksa?"

Hyunjin"Özür dilerim... gece pek iyi uyuyamadım da..."

Miyeon"Bu benim sorunum değil. Senin uyku problemin yüzünden tüm müşterileri ben çekmek zorunda değilim."

Hyunjin"Haklısın prenses."

Miyeon"Ne!? Benimle alay mı ediyorsun sen?"

Hyunjin"Olur mu hiç öyle şey... prenses kadar güzelsiniz Miyeon Hanım."

saver⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin