Yıldızları unutmayalımmm
⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐
Ha birde yorumlarıı
Keyifli okumalarrTekrar oğullarının yanına kahvaltıya geçmişlerdi. Sonrasında ise alaaddinin söz verdiği gibi oğluyla talime çıkmışlardı . Hızır çok heyecanlıydı. Gözlerinden anlaşılıyordu heyecanı. Gözlerinin içi parıldıyordu resmen. Sırf bu görüntü için bile evlenmeyi kabul ederdi gonca. Onları ayıramazdı . Alaaddin kendisini onlardan ayrı tutmuştu . Bencilligide o yapmıştı belki ama gonca aynısını yapmayacaktı . KiSadece oğlu için kabul etmişti teklifini. Bundan sonra sadece oğluna iyi davransın. Oğlunun yaralarını sarsın yeterdi ona . Goncanın yaraları kapanabilecek yaralar değildi. Çünkü çok olmuştu izi kalalı ...
İkili dışarda talim ederken gonca iceri girmişti artık. Yapılacak işler vardı. Kıyafetlerini toplamak gibi . Yarın erkenden nikahı kıyıp yola çıkacaklardı. Vakit yoktu . Ne kadar hızlı yaparsa o kadar erken biterdi bu toplama işi. Derin derin iç çekerek toplamaya başladı. Kendi kendinede kızmayı ihmal etmedi . Mırıltı şeklinde kendiyle konuşuyordu.
"Ah gonca. Keşke bu etrafı toparlayabildiğin kadar kendinide toparlayabilseydin ya . Böyle olur muydun şimdi ? "
Derin derin nefes aldı gonca. Hep kendisi mi birilerini veya biyerleri toplayacaktı. Bozulan bı yeri bile düzeltmek için birisi gerekirdi oysa . Onu düzeltecek kimse neden yoktu ? Yada neden hiç olmamıştı? Düşüncelerine dışından cevap verdi gonca. İlk önce burukca gülümsedi içindeki sesten dolayı. Haklıydı iç sesi ...
"Seven mi vardı ki beni toparlayacaktı ? "
Yaralar kapanmazdı biliyordu gonca . Sadece kabul bağlardı. O kabukta sürekli soyulup kanarsa iz kalırdı. Bunuda çok iyi biliyordu. Kendisinin tüm yaralarından iz kalmıştı .
Gonca kendi kendine mırıldanırken bitirmek üzereydi işini. Kapıdan onu dinleyen alaaddini dahi görmedi gözü. Çok dalmıştı işine. Düşünmemek için zihnini böyle oyalıyordu belkide. Alaaddin ve hızırın talimi bitmişti. Hızıra kazanıyormus gibi yapıp sürekli yere atmıştı kendini şehzade. Yaralanmış numarası yaparak oğluna kazandırmıştı sürekli. Bundan olsa gerek oğlu uyuyordu kucağında. Odaya girecekken goncanın konuşmasına şahit olmuştu. Kalbi yeniden sızlamaya başlamıştı.
İçeri girmeye karar verdi . Hatunun onu göreceği yoktu .Öksürerek odaya girdi Alaaddin . Hemen bakısları arkasına döndü goncanın. Gördüğü görüntü ile verdiği kararın doğru olduğunu çok daha iyi anlamıştı. Kaslı kolların arasında yatıyordu Hızır. Çok yorulmuştu belliydi . Alaaddinde bı o kadar yorgun ve kırılgan bakışlarla bakıyordu . Harbi niye öyle bakıyordu ? Duymuş muydu yoksa ?
-Ne dikilirsin orda ? yatağına bıraksana hızırı. Geri uyanacak çocuk.
Dedi kısık sesle gonca .
Alaaddin düşüncelere dalmıştı. Goncasını böyle görmek dahada harmanlamıştı içindeki üzüntüyü.
Alaaddinin ruhu gonca gittikten sonra zaten çökmüştü. Fakat o kendisinden gittiği için onu mutlu sanıyordu. Araştırmıyordu, araştırtmıyordu. Canının daha çok yanacağından korkmuştu . Belki şimdi başkasıyla gülerken görürüm korkusuyla o gittikten sonra kendisiyle beraber toprağa gömmüştü tüm duygularını. Fakat görüyordu ki o duygular yerli yerinde sadece kendisini gömmüştü şehzade. O mutlu olsun diye kendini gömmüştü peki ya şimdi ?şimdiyse görüyordu ki karşısındaki hatunda ondan gittikten sonra kendisini toprağa gömmüştü. Arkasında o mutlu olsun diye bıraktığı cenazeyi gördü şehzade. Omuzları çöktü bu gerçekle. "Hani sevmiyordu beni ? Hani istemiyordu ? Ailesinden korktuğu için evli kalmıyor muydu benimle ? Süleymanla neden o zaman öpüşmüstü ? Süleyman zorla mı yapmıştı yoksa ? "Ona inanmayı secmemisti o zaman . Zihnindeki sorular susmuyordu , susturamıyordu. Ölmek istedi ama bı o kadarda oğlu ve goncası için yaşamak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALGON
Romance-Anni , baba gelirse konuşabiliy miyim? Derin derin nefes aldı gonca fakat artık ciğerinin yandığını hissediyordu . Diyemedi oğluna o bizi bıraktı annecim . Güvenmedi bana . Pişman olmadı hiç dediklerinden. Şimdi kim bilir ne yapıyordur bilmiyorum...