"Evet, birkaç gün önceki evde verilen partilerinde Bayan Kim Harin'i çok beğendiğini söyledi."
Ne yani, Taehyung'un annesi bizim sümüklü Harin'i mi beğenmişti? Kulağa çok gülünç geliyordu. Ben varken Harin miydi yani? Göz devirdim.
Ağzımdaki suyu püskürtmemle masadaki bütün gözler bana dönmüştü.
"Bu kadar şaşıracak ne var? Pekala onlar Seul'de oldukça ünlü bir aile olabilirler ama biz de en az onlar kadar ünlüyüz. Bu ortaklığın iki aile için iyi olacağına inanıyorum."
Bu durumda Taehyung'u sürekli görmek zorunda kalacaktım. Ve çok dikkatli olmam gerekiyordu. Bir daha onun bedeninde uyanmayı göze alamazdım. Kendime hakim olmalıydım.
Kahvaltıma sessizce devam ederken, "Anlaşma için birinizin yanımda gelmesini istiyorum. Harin bize eşlik etmek ister misin?" diye sordu babam gözlerini Harin'e çevirirken.
Evin aksi ve hırçın kızı olduğum için babam tabii ki de Harin'i tercih ederdi. O sakin, uysal ve şirin bir kızdı (!)
Harin boğazını temizledi. "Çok isterim, babacığım ama bugün çekimlerim var. Hiç boş vaktim yok."
Harin ve ben babamın ve ortaklarının kurmuş olduğu markaların elçiliğini yapıyorduk. Her ne kadar Harin'in üzerine daha fazla düşülse de tabii ki ben daha ünlüydüm.
Babamın gözleri yavaşça bana çevrildi. "Bu durumda Jennie bizimle geliyor."
Sırıttım ve kahvaltımı bitirdim. Babamla birlikte evden çıktık. Babam şoförünün önderliğinde arabasına ilerledi. Ben de arabama binip çalıştırdım ve şirketin yolunu tuttum.
Şirketin önüne geldiğimizde babam şoförünün kapısını açmasıyla arabadan çıktı. Ben de güneş gözlüğümü gözüme takıp çantamı da alarak arabadan çıktım. Babamın arkasından şirkete girdim.
Babam kulağıma doğru eğilerek, "Ortaklarımızın çoğu şirkette. O yüzden hareketlerine dikkat et, Jennie. Beni zor durumda bırakma." dedi.
"Harin gibi olacağımı düşünmüyorsundur umarım, baba. Ve merak etme seni zor durumda bırakmam. Sonuçta burası benim de şirketim sayılır."
Gülerek asansöre bindim. Babam ve asistanı da yanımızdaydı. 7.kata geldiğimizde asansör durdu ve kapılar açıldı. Uzun koridoru geçip soldaki son odaya girdik. İçeride bizi bekleyen Bay Kim ve Taehyung'u görmemle kaşlarım kalktı. O da mı buradaya gelmişti?
O da beni beklemiyor olmalıydı ki önce şaşırdı sonra dudakları yukarı kıvrıldı.
Babam Bay Kim'in elini sıkarken, "Hoşgeldiniz, Bay Kim." dedi ve eliyle beni işaret etti. "Bu kızım Jennie."
Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirip adamın elini sıktım. "Memnun oldum."
Bay Kim bana gülümsedi ve Taehyung'u işaret etti. "Bu da benim oğlum, Taehyung."
Taehyung elini bana uzattığında uzanıp sıktım. "Memnun oldum, Taehyung."
"Memnun oldum, Jennie Kim." Gözlerinde imalı bir bakış vardı. Dudakları tekrar yukarı kıvrıldı.
Elimi elinden ayırırken babamın, "İsterseniz oturup hemen anlaşmayı konuşmaya başlayalım." demesiyle masanın önündeki koltuklara oturduk. Babam da koltuğuna oturdu.
Taehyung tam karşımda oturuyor ve gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu.
Telefonumun titremesiyle çantama uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Body | taennie
FanfictionKim Jennie ve Kim Taehyung bir gün birbirlerinin bedenlerinde uyanırlar. "Tekrar eski hâlimize nasıl döneceğiz?"diye sordum karşımdaki bana yabancı olan ama ben olan kişiye. Sırıttı ve dudaklarını yaladı. "Onu bilmem ama mükemmel bir vücudun var...