iki

84 11 46
                                    

hayatın kendi içinde her zaman bir takım mucizeleri ve insan aklının kavrayabileceğinden çok daha üstün olan kanunları vardır. taehyun için böyle yorucu şeyler hakkında düşünmek sadece zaman kaybıydı. o hayatı kendine verdikleriyle yaşamayı severdi ve daha fazlası için de pek istekli biri değildi. üniversiteye hazırlanırken hayali japonya'da okumak olsa da kore'de bir okul kazanınca pek de mücadele etmek istememişti. çocukluğundan beri tıp okumak istiyor olsa da mühendislik kazanınca da çok umursamamıştı. hatta ve hatta insan ilişkileri konusunda biraz pasif olduğu için tek başına yaşamak istemesine rağmen iki ev arkadaşı olmasına bile razı olmuştu. çabalamak taehyun için hayatı zorlaştırmaktan başka bir şey değildi, eninde sonunda hayat herkesi uslandırırdı.

tam da bu sebepten vizeleri bittiğinde sınavdan çıkan diğer arkadaşlarının aksine gayet sakindi. elinden geleni yapmıştı ve dahasını yapamazdı. jeongin ısrarla hocanın abarttığını ve böyle vize sorularının aşırı olduğunu söylese de taehyun umursamıyordu. tek istediği sıcak yatağına dönmek ve vize haftası yüzünden yarım kalan dizisine devam etmekti. o yüzden sadece arkadaşına kafa sallamakla ve otobüsünün geldiğini söyleyip özür dileyerek oradan uzaklaşmakla yetindi. şansına gerçekten de otobüsü gelmişti. en arkadaki boş koltuğu gözüne kestirdikten sonra bir yandan cebinden kabloları birbirine girmiş kulaklığı çıkartarak yürüdü. sonunda koltuğa oturduğunda kulaklığını telefona taktı ve son zamanlarda en çok dinlediği şarkıyı açarak başını arkasına yasladı. uzun bir gün olmuştu.

ne zaman eve geldiğini fark etmese de tanıdık binaları görmeye başlamasıyla ayaklandı ve kulaklığını çıkarttı. uyku sersemliği yüzünden başta ayakta durmakta zorlansa da zaten durağa gelmiş sayılırlardı. otobüs durup kapıları açılınca üzüne vuran soğuk hava taehyun'un zaten dağılan uykusunu iyice dağıtmıştı. elindeki kulaklığın kablosunu asla dağılmayacağını umduğu bir şekilde toparladıktan sonra nihayet duraktan ayrılmayı başardı. durak evlerine yakın olsa da çıkması gereken bir yokuşun varlığı taehyun'u daha yola koyulmadan yormayı başarıyordu.

soğuk yüzünden burnunun karıncalandığını hissetti, muhtemelen pembeleşmişti. çenesini montunun üst kısmına iyice saklayarak boynunu ve ağzını biraz olsun korumaya çalıştı. elleri çoktan buz kesmiş olsa da cebinde tutması hiçbir şekilde ısınmasına yardımcı olmuyordu. telefonunun çalmamasını umdu, gerçi çalsa da bu soğuk havada elini dışarı çıkartmasının hiç imkanı yoktu. o an için sadece bir an önce sıcak evine dönmenin hayaliyle uzun yokuşu tırmanmaya başladı.

yokuşun daha yarısındayken nefes nefese kalması kendi sağlığı hakkında şüphe etmesine sebep olsa da biraz olsun kalbi olan bir insanın buraya ev yapmayacağını düşündü, bazı günler sırf bu yokuşun eziyetini çekmek istemediği için okula gitmiyordu. bir insan bu kadar hayattan yıldırılamazdı. durak kendi evinin arkasında kaldığı için yokuşu çıktıktan sonra bir de evin etrafından dönüp ön tarafa geçmesi gerekiyordu. neyse ki dün akşam kai'ın vizelerinin bitişini kutlamak için yemek hazırlayacağını söylediğini hatırladı, öylesine ortaya söylediği bir şey olmaması için dua ederek yokuşun kalan yarısını tırmanmak için kendini motive etmeye çalıştı.

nihayet yokuşun sonuna gelmişti ki bacaklarına dolanan bir şeyin hissiyle irkildi, bu küçük; karamel rengi tüyleri olan bir maltipoo'ydu. saniyelik korkusunu atlattıktan sonra gülümseyerek eğildi ve heyecanla ona kuyruk sallayan köpeğin başını okşadı. köpek onu sevmişe benziyordu, taehyun da onu sevmişti.

"karamel sizi sevdi galiba, normalde fazlasıyla utangaçtır."

duyduğu erkek sesiyle çenesini sakladığı montun altından çıkarttı ve boynunu dikleştirdi. bir anlığına yanlış görüp görmediğinden emin olamasa da bu adam geçen gün balkondayken gördüğü adama çok benziyordu, ancak bu sefer üzerinde ince siyah bir hırka ve siyah eşofmanı vardı. sağ elinin işaret ve orta parmakları arasında bir dal sigara, sol elinde de adını biraz önce öğrendiği karamel'in tasması vardı.

call me maybe, taebin + yeonkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin