Uzun bir süre sonra birileri gelip asansörden bizi çıkarmaya çalıştı. Kapıyı açtıklarında ilk ben çıktım. Arkamdan da Ouzou çıktı.
Ryuuji Furuya da gelmişti Ouzou için.
Doktora uğramadan neye öfkelendiğimi, üzüldüğümü bile bilmeden hızlı adımlarla hastaneden çıktım.
Taksiyle evime gittim. Sinirlerimi sargıdan çıkarttım. Sargıları açıp kenara fırlattım ve yatağıma yattım. Telefonuma baktım.
AVM'de Yoshi'nin beni öptüğü fotoğraflar vardı. Telefonu kapatıp üzerimdekileri değiştirdim.
Ben neye bu kadar sinirlenip üzülüyordum ki? Ouzou'yla arkadaş bile değildim.
Kendime yemek yapıp bir film açtım. O anda aklıma maç geldi. Momoyama Predators'ın maçıydı.
Bir siteden açıp izlemeye başladım. Sürekli Ouzou'ya gözlerim kaydığı için kimin gol attığını bile bilmiyordum.
Maçı yine kazanmışlardı.
‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙
Hava bulanıktı. Yatağımdan kalkmak bile istemiyordum ama bugün pasaport işlemleri için gitmem gereken bir yer vardı.
Üzerimi değiştirdim.
Pasaportumu aldıktan sonra dışarı çıktım. Yağmur başlamıştı ve şiddetliydi. Telefonumu cebime koyup taksi çağırdım. Ehliyet alacaktım en kısa sürede.
Taksiyle giderken sahada antrenman yapan Predators oyuncularını gördüm. Kırmızı ışıkta dur durduğumuzda onları izledim.
Birbirlerine çok bağlı olmamalılardı. Belki de birbirlerinin 2. ailesiydi.
Aklıma kendi ailem gelince burnum sızladı. 5 yıldır görüşmüyorduk.
Yeşil ışık yandı ve araba hareketlendi. Kavşakta geçen kamyon bizi beklememişti ve bize çarpmıştı.
Oturduğum taraftan çarptığı için kırılan camlar kolumu kesmişti. Acıyla inleyerek diğer kapıya doğru kaydım.
Şoför...
Emniyet kemeri olsa da kafasını direksiyona çarpmıştı. Kanlar içinde kalmıştı. Konuşmak istemiştim ama tüm vücudum titriyordu.
Çevredeki insanlar etrafımızı sardığında kapıyı açtım. Dışarı çıktığımda kesildiği için kan içinde kalan elime baktım.
Sağlam olan elimle Yayoi aramaya çalıştım. Şifre neydi? Şifreyi unutmuştum!
Etrafımı saran insanlar yüzünden daha da panik olup tüm numaraları unuttum.
Karşımda Ouzou'yu gördüm. Yanıma eğilip telefonumu elimden aldı. "Sakin ol."
"Çok kalabalık." diye mırıldandım.
Ryuuji arkadan gelip etraftaki insanları biraz daha uzaklaştırdı.
Ambulans sirenlerini duyduğumda aklıma şoför geldi. "İçeride şoför kaldı. Çok kötüydü." dedim Ouzou'ya.
"Ambulans gelince ona da bakarlar. Ailen... Onlara haber verecek misin?" diye sordu ambulans yaklaşırken.
Hemen kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hayır, onlara haber verme."
Ambulanstan inen hemşire boynuma boyunluk taktı.
Sedyeye yattıktan sonra kolumdan damar yolu açtılar.
Küçükken hep ambulansın içindeki insanları merak ederdim. Şuan o merak ettiğim aracın içindeydim. Tektim.
‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙
Travma odasında kesiklerimi sararlarken Yayoi gözleri dolmuş şekilde bakarken, Yoshi de doktorlarla ciddi bir şey olup olmadığını konuşuyordu.
Sadece kolumda kesikler ve boynumda ağrı vardı.
İçeri giren Ouzou'ya gözlerim döndü. Yanıma geldiğinde Yayoi bizi rahat bırakmak için giderken Yoshi ile Ouzou'nun gözleri kesişti.
Yoshi bilmiyormuş gibi yapıp "Sen kimsin?" diye sordu.
Ouzou ise umursamadı. Yoshi yanıma gelmesin diye kolundan tuttuğunda öfkeyle ona döndü. "Ona zarar vereceğimi mi düşünüyorsun? Öyleyse onu korumak için evde yatma, gideceği yere kendin bıraksan iyi olur."
Yoshi dişlerini sıkarak "Onunla aramdakilere karışamazsın. Konuşmanı da istemiyorum. Seni tanımıyor bile." dedi.
Yoshi'ye tam da bir şey diyecekken Ouzou benden önce konuştu. "Aldatan bir erkeğe göre fazla korumacısın."
Yoshi yumruklarını sıktığında aralarına girdim. "Ouzou'yla konuşacağım." Yoshi sinirle giderken Ouzou bana döndü.
"Ona nasıl katlanıyorsun?" diye tiksinircesine sordu.
Gülümsedim. "Mecburum."
"Bu arada nasılsın?"
"Olabildiğince iyiyim. Teşekkür ederim o an yanımda olduğun için." Ouzou, herkesten farklı hissettiriyordu. Birçok erkekle karşı karşıya geldim ama Ouzou'yu gördüğümde hissetiklerimin hiçbirini onlarda hissetmedim.
Ondan hoşlanıyordum.
Kalbimi böylesine attırabiliren tek erkek.
Onun beni sevip sevmediğini bilmiyordum. Sevmiyordur. Beni doğru düzgün tanımıyordu, nasıl sevsin ki?
Bir anlığına moralim bozuldu. Platonik aşk yaşamak acı verirdi sadece. Zaten Ouzou'nun sevgilisi vardı...
Ouzou moralimin bozulduğunu fark etti. "Ne oldu?"
"Sevgilinin fotoğrafı var mı?" Sorduğum soruya şaşırdı. "Merak ediyorum."
Sırıtarak baktı. "Neden merak ediyorsun?"
"Merak ediyorum çünkü. Geceleri rüyama giriyor." diyerek oturur pozisyona geldim. Tahta sırtımı ağrıtmıştı artık.
"Bende var mıyım rüyanda?" dedikleri bir anlık duraksamama neden oldu. Daha sonra sağlam olan kolumla karnına vurdum. "Tamam tamam, dalga geçmeyeceğim. Sevgilimin fotoğrafı yok."
"Ne demek yok?" dedim ve şaşkınlıkla baktım.
Omuz silkti. "Sevmiyordu. Bende çekmedim."
Anlayışla kafamı salladım. Aramızdaki sessizlik devam ederken Ouzou bozdu. "Umarım hızlı iyileşirsin. Görüşürüz."
"Görüşelim. Yani görüşürüz." dediğimde kalbimi sıcacık yaptı gülümsemesiyle.
O çıktıktan sonra içeri Yoshi girdi. "Ne konuştunuz bu kadar uzun?"
"Ne zamandır konuştuğumuz kişilere karışıyoruz?" Sinirle dediklerim onu kırmış gibiydi. Kırmak istemezdim ancak bana karışamazdı.
➷➷➷
Diğer bölümü oruçken okumayın. Çok ciddi değil ama tehlikeli 🥰😘