5.Bölüm

92 11 5
                                    

Bana dokunan kişiye doğru kafamı çevirdim. Karşılaştığım suratla biraz şaşırmıştım. Beni bir an için korkutan bu insan bana içten bir gülümsemeyle bakıyordu. Sanırım benim yaşlarımdaydı. Saçlarını bir omzunda toplamış, çok şirin gözüküyordu.

"Şey, iyi misiniz? Ben öyle görünce kusura bakmayın rahatsız ettiysem."

"Hayır, sorun değil teşekkür ederim."

"Bu arada ben Nehir."

"Bende Hazal memnun oldum."

"Bende. İstersen arabayla gideceğin yere bırakabilirim ya da bir taksi çağırayım ne dersin?"

"Gerek yok aslında, yürümeyi tercih ederim."

"Bende seninle gelsem bir sorun olur mu?"

"Hayır, olmaz. Gel istersen."

"Tamam, o zaman beni mezarlığın dışında bekler misin? Hemen gelirim."

"Tabii, kalkarım birazdan."

"Geliyorum hemen."

"Tamam." Deyip, kızın gidişini izledim. Nedense çok samimi gelmişti. Konuşurken çok mutluydu sanki. Acaba onunda burada ölen bir yakını var mı diye düşünmek aklıma bile gelmedi. Oldukça mutlu gözüküyordu. Belki de onunda üzüntüsünü saklama şekli böyleydi.

Acaba çok mu kötü gözüküyorum da Nehir benim yanıma geldi diye düşündüm. Elimle yüzümdeki yaşları sildim. Ağladıktan sonra yüzümde her yer kıpkırmızı olur bir de bu yetmezmiş gibi gözlerim anında şişerdi. Belki de bu halimden dolayı yanıma gelmiştir diye düşündüm. Papatyaları bırakıp ayağa kalktım. Başarabilmiştim. Eve baygın bir halde değil de kendim gidebilecektim. Belki de bu Nehir sayesinde olan bir şeydi bu yüzden ona gerçekten içten bir teşekkür edecektim. Nehir'in dediği gibi onu beklemeye başladım, 10 dakika kadar olmuştu. Sanırım gelmeyecek diye düşünürken Nehir'in neşeli sesi kulağıma geldi.

"Ya Hazal çok özür dilerim. Arkadaşımın yanına uğramam gerekti de beklettim."

"Önemli değil. Geldin sonuçta." Deyip, küçük bir gülümseme yolladım. İçinin rahat etmesi için yoksa gerçekten üzülecek gibiydi.

"Oh, sevindim. Gidelim o zaman."

"Bence de."

5 dakika boyunca hiç konuşmadan ilerlemiştik. Nehir konuşmak istiyor gibiydi fakat çekiniyordu sanırım benden.

"Nehir, ben çok teşekkür ederim yanıma geldiğin için, belki de sen yanıma gelmeseydin şimdi böyle yürüyemezdim. O yüzden gerçekten çok teşekkür ederim."

"Hiç önemi yok. Yardımcı olmama sevindim. Taksiyi arasam sonra yemek yesek olur mu? Seninle tanışmak isterim."

"Bilemedim ki."

Gitmek istemiyordum aslında ama bana o kadar istekli gözlerle bakıyordu ki ne diyeceğimi şaşırdım.

"Yarım saat falan dururuz. Sonra gidersin lütfen."

Sanki şuan tek isteği benimle tanışmak ister gibi, ısrarcıydı. Bende sevmiştim aslında Nehir'i. Çok sıcakkanlıydı. Yüzüne bile bakınca ne kadar iyi bir insan olduğu anlaşılıyordu. Yarım saatten bir şey olmaz diye düşündüm;

"Pekala, sadece yarım saat."

"İnanmıyorum, ciddisin hemen arıyorum taksiyi."

Şaşırmış gibi görünüyordu. Benim kabul etmeyeceğimi düşünmüş olmalı. Acaba dışarıdan o kadar soğuk mu duruyordum? Belki de olabilir. Nehir taksiyi ararken bende telefonumu elime aldım. Kuzey'den beş çağrı, Gece'den de on tane mesaj. Bu kadar endişelenmelerine hiç gerek yoktu aslında. Kuzey' e iki saate kadar geleceğimi söyleyen bir mesaj attım. Gece'ye de aynı şekilde. Ben telefonla uğraşırken taksinin hemen gelmesine şaşırdım bir yandan da sevindim. Beklemeyi sevmezdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON YAPRAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin