3.BÖLÜM

90 11 0
                                    

Bir şeyler atıştırdıktan sonra hemen alışveriş merkezine gitmiştik.Birkaç parça bir şeyler aldıktan sonra hemen kabinlere gidip gelmeye başladık. Kıyafetleri beğendikten sonra almaya karar verdik ve kasaya doğru ilerledik. Daha sonra karnımız acıktığını hissedip Burger King gitmeye karar verdik. Aramızda konuştuktan sonra king chicken almaya karar verip sıraya doğru ilerledik. Yemeklerimi alıp masaya oturacakken "hey ilk biz geldik bu masa bizim " diye bir ses çıktı. Daha sonra bu sesin hemen arkamdan geldiğini hissedip kafamı çevirdigimde arkamda olan çocuklara dönüp "ama artık çok geç biz oturcaz."diyerek oturduk. Başka masa olmadığı için onlarda bizim yanımıza oturmak zorunda kaldı. Bu oydu bana saati soran çocuk bizim okuldalardı. Konuşmaya başladığımızda adının Deniz olduğunu öğrendim. Okula biz yeni geldiğimiz için az da olsa okuldan ve öğretmenlerden bahsetti. Yemek bittikten sonra size afiyet olsun diyerek masadan kalktık. Mine ve Damla'nın telefonu çalmasıyla ikisinin de birden telefonu açması bir oldu. Telefon konuşması bittikten sonra ikisinin de yüz ifadesi bozulmuştu. "Noldu?" diye sorduğumda ikisi birden "artık yurtta kalıyorum." Dedikten sonra Mine ve Damla birbirlerine şaşkınlıkla "nasıl yani?" diyerek gülmeye başladılar. Aralarında konuştuktan sonra ikisinin de aynı yurda yerleştiği ortaya çıktı. "Durup dururken neden yurda yerleşmişlerdi ki?" dedi iç sesim. Artık beraberlerdi. Mine ve Damla olayı tam anlamıyla öğrenmek için evlerine dağılıdığında bizde İrem'le beraber bakkala uğrayıp birşeyler aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladık. Eve geldiğimizde ayakkabılarımızı çıkarıp yemek hazırlamak için mutfağa gittik. Makarna yapmaya karar verdik. İrem makarnayı yaparken bende bardaklara kolaları katıyordum. Herşey hazır olduğunda televizyonu açıp yemeğe başladık. Yemek bittikten sonra odaya çıkıp uyumaya karar verdik. İrem hemen uyumuştu bende aradan bi yarım saat geçmesiyle uyuya kalmışım. Uyandığımda banyoya gidip rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltı hazır diye tam İrem'e seslenicektim ki "Günaydın Çilek" demesiyle yerimden sıçradım. Ikimizde gülmeye başlamıştık ve kahvaltı hazır hadi gel diyip kahvaltımızı yapmaya başladık. Kahvaltı bittikten sonra masayı toplayıp bulaşıkları da yıkayıp Mine'yi arayıp Damla'yla beraber hadi bize gel dedikten sonra Mine yurtta işleri olduğunu ve gelemeyeceklerini söyledi. Bizde İrem'le sahile gidip oturmaya karar verdik. Sahile geldiğimizde çimlere oturmamızla İrem'in ben bakkala gidiyorum çekirdek alıcam demesiyle yanımdan kalkıp bakkala doğru ilerledi. Yanıma küçük bir çocuk gelip bana bir kart verdi. Karta baktığımda "çok özledim gel artık yazıyordu." Bir pizza resmi ve adres yazıyordu. Bu neyin adresi olabilirdi ki ? , Belki de yanlış kişiye vermiştir diyerek pek fazla önemsemedim. Eve geldiğimizde İrem'i deniz havası çarpmış olması gerek ki hemen uyuya kalmıştı. Bense hala o kartı düşünüyordum "Çok özledim gel artık." Kim olabilirdi ki ? Bunları düşünürken uyuya kaldım. Alarm'ın çalmasıyla ikimizde mutfağa inip kahvaltı yaptıktan sonra üzerimizi giyinip evden çıktık. Okula giderken Mine'nin beni aramasıyla telefonu açtım sahil kenarında bizi beklediğini söylediler. Bizde adımlarımızı hızlandırarak onların yanına geldiğimizde okula doğru hep beraber yürümeye başladık. Okula geldiğimizde hepmiz aynı sınıfta olduğu için bahçede durmak yerine sınıfa çıkmaya karar verdik. Hoca geldiğinde ilk dersimiz Matematik olduğu için hepimiz sıraya kafanızı koyup uyumaya başlamıştık. Hoca dersi kimsenin dinlemediğini fark edince "Kaldırın kafalarınızı sınav yapıcam." Demesiyle bütün sınıf kafamızı kaldırıp hoca baktığımızda ciddi ciddi kağıt hazırlamıştı ve sınıfa dağıtıyordu. Sınav başladıktan bir süre sonra kapı çaldı. İçeriye müdür yardımcısı tören olduğunu ve törenden sonra tatil olduğunu söyledi. Hoca "Hadi bugünlük kurtuldunuz."dedi. Bunun üzerine Fatih'in hunharca gülüşünden sonra hepimiz kahkaha atarak sınıftan çıktık. Tören bittikten sonra kızlar Pizzacıya gitmeye karar vermişti bende hemen o kartı çıkarıp kızlara buraya gidelim mi ? Diye sorduğumda kızlarda kabul edip ilerlemeye başladık. Geldiğimizde tam oturacakken İrem'in üzerine su dökülmesiyle İrem'in çocuğa bağırması bir olmuştu. "Önüne baksana ne biçim garsonsun sen dua et su döküldü eğer çay falan dökülseydi seni şikayet ederdim." Demesiyle çocuk şaşkınlıkla İrem'i izliyordu. Çocuğun iki saniyelik dili tutulmuştu. Öö-özür dilerim buyrun siz şöyle oturun hemen bu yaptığımı telafi edicem diyerek içeriye gitti. Masamıza doğru geldiğinde ellerinde pizza yanında da bir çocuk vardı."Allah'ım ne kadar da yakışıklı."dedi iç sesim. İlk defa iç sesime hak vermiştim gerçekten de çok yakışıklıydı. Pizzaları masaya koyup "kusura bakmayın az önce yaşananlar için bunlar bizden size ufak bi özür hediyesi afiyet olsun."diyerek pizzaları masaya koyup bana doğru dönerek bu arada ben Demir bu da arkadaşım Korkut."Neden bize isimlerini söylemişti ki şimdi durup dururken diyerek mırıldandım. Daha sonra pizzaları bırakıp geri işlerinin başına giderken bana dönüp göz kırptı. Ne olduğunu anlamamıştım önemsemeden pizzalarımızı yiyip evlere dağıldık. Mine ve Damla yurda , bizde İremle bakkaldan dondurma aldıktan sonra yiye yiye evin yolunu tuttuk. Eve geldiğimizde İrem annesini aramış annesiyle konuşuyordu. Bende onu rahatsız etmemek için odama çıkıp , kendimi yatağın üstüne attım. Aklıma sürekli o kart ve çocuğun göz kırpması geliyordu. Yoksa bana kartı gönderen bu çocuk o muydu ?

ÇİLEK KOKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin