Yanımıza gelip beni kolumdan sürükleyerek boş bir sınıfa götürdü. Ardından belimden tuttuğu gibi beni kendine çekti, burun burunaydık. "Senin o piçle ne işin var!?"
"Bu seni ne ilgilendirir çok pardon!" dediğim şey onu çok sinirlendirmiş olacak ki boynundaki damarlar belirginleşmişti. "O çocuğun seni sevdiğini bilmeyen mi var?!"
"Hala nedenini söylemedin?"
"Seviyorum lan seni!" adeta kükremişti, duyduğum şey gerçekmiydi? Ben hayretle yüzüne bakarken hiç beklemediğim bir şey yaptı. O, beni dudaklarımdan öptü. Ama bu saliselik bir şeydi çünkü bir anda kapı açıldi. Şokumun üzerine bir şok daha eklenmişti.
Kapıda bize en az benim kadar şaşkın bakan bir Çağrı beklemiyordum açıkçası. Hemen Ateş'ten uzaklaştım ve kapıya doğru yürüdüm o sırada Çağrı "Siz ne yapıyorsunuz burada!" diye bağırdı. Onun bağırmasıyla birlikte bende olduğum yerde öylece durdum ve "Düşündüğün gibi değil gerçekten."
Ateş ise "Sanane oğlum, seni ne ilgilendiriyor ne yaptığımız!" dedi. Hiçbir şey demeden sınıftan çıktım. Daha fazla bu atmosfere katlanmak istemiyordum.
~
Okul bitmişti evde pijamalarımda dizi keyfi yaparken benden 1-2 yaş büyük olan en yakın arkadaşım Kiraz aramış ve günümün nasıl geçtiğini sormuştu. Bende ona günümü tüm çıplaklığıyla anlatmıştım. Oda bana bara gitmemiz gerektiğini hem kafamın dağılacağını hemde eğlenebileceğimizi söylemişti, her ne kadar inkar etsemde sonunda beni ikna etmişti.
Şimdi ise bar için hazırlanıyordum. Kırmızı, kalçamın biraz altında biten göğüs dekolteli bir elbise giydim. Ardından hafif makyaj yapıp saçlarımı düzleştirdim.
Kiraz beni siyah mercedesiyle almaya gelmişti. O üniversite 2. sınıftı bu yüzden ehliyeti vardı.
Bara girdikten sonra içeceklerin olduğu kısma ilerleyip ikimizde oturmuştuk. Ben kokteyl söylemiştim, daha tam anlamıyla reşit olmadığım ve sevmediğim için alkol istememiştim. Kiraz ise kendine bira söylemişti, o alkole dayanıklı biri olduğu için dert etmiyordu.
İçeceklerimizi içerken Kiraz "Of kızım hadi kalk hiç eğlenceli değilsin şuan." dedi, beni kolumdan sürükleyerek dans pistine götürdü. İlk başta utanıp reddetsemde anın büyüsüne kapılıp onunla dans etmeye başladım.
Kendimi kaptırmış bir oraya bir buraya salınıp kalçalarımı sallarken büyük bir bedene çarptım. Özür dilemek için arkamı döndüğümde ağzım şokla aralanmıştı. Tam olarak şuan önümde Ateş, onun yanında bir tane bizim yaşlarımızda bir kız ve Kiraz'ın yaşlarında bir erkek duruyordu. Kiraz yanıma gelip "Ne oluyor?" dedi. Bende onun kulağına eğilip "Bu o." dedim.
Ateş gözlerimin içine baka baka yanındaki kızla öpüşmeye başladı. bu iğrenç görüntüyü kaç saniye izledim bilmiyorum fakat oracıkta "Hani beni seviyordun?!" diye haykırmamla bir kaç kişinin bize döndüğünü gördüm. Fakat onun ağzından dökülen cümlelerse "Seni bir kere öptüm diye seviyorum mu sandın, eğer öyleyse zavallısın." olmuştu. Görüş alanım bulanıklaşmaya başladığında koşarak o lanet bardan çıkmıştım.
Selam canlarım bölümün kısa olduğunun farkındayım o yüzden kusura bakmayın burada bitirmek zorundayım diğer bölümler uzun olucak. Alya'nın giydiği elbiseyide buraya bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçinize sinmediyse aklınızda ki elbiseyle hayal edebilirsiniz. Benden bu kadar iyi okumalar görüşürüzz🩷🩷
