4. Bölüm

813 14 2
                                    

İkimizde masaya oturup, kahvaltımızı etmeye başladık. Kahvaltı eşliğinde de sohbet ediyorduk işlerden, güçlerden.
Bugün 10:30'duruşmam vardı, geç kalmamam gerekiyordu. Kahvaltımız bittiğinde o yukarıya giyinmeye çıkmıştı, bende sabah yenmeyen kahvaltılıkları dolaba dizmek ile meşguldüm. Karan, ben seni eve de bırakırım adliyeye de demişti. Dün arabam adliyenin orda kalmıştı, çünkü Karan'ın arabası ile gelmiştik.

Mutfaktaki işimi bitirdiğimde saate bakmak için etrafta telefonumu aradım. Mutfaktan salona doğru geldiğimde koltuğun üzerinde duruyordu. Gidip baktığımda saat 09:38'di! Kesin geç kalacaktım ve bu ilk olacaktı. Yukarıya Karan'ın odasına çıktığımda üstünü giyinmiş, saçlarını yapmış, son olarakta parfümünü sıkıyordu. Bu adam beni benden alıyordu. Kapıda beni fark edince gülmeye başladı.

"Alıştın sen hee"

"Bir ömür izle deseler gözümü kırpmadan izlerim."

Sesli bir kahkaha atıp, lavobaya doğru yöneldi. Bende onu yatağa oturup beklemeye başladım. Acaba saat kaçtı? 10a gelmiştir.

"Karan geç kalıcam duruşmaya! Daha eve gidip hazırlanmam lazım!"

Karan lavobadan çıkıp konuşmaya başladı.

"Adamlarıma söyleyeyim istediğin kıyafeti hızlıca buraya getirsinler eve gidersek vakit harcarız."

"Olmaz! Evde özel eşyalarım var, odama kimse giremez"

"Bi yarım saat erteleyemezmisin"

"Asistanım ile konuşmam lazım"

"Tamam bebeğim konuş işte"

"Of Karan biraz ciddi olur musun ya"

Gülerek.

"Sinirlenince çok tatlı oluyosun, birde sincaba benziyosun"

"Sincap ne alaka yaa"

"Öyle sincap, git şimdi asistanınla konuş."

"He birde odadan kovuluyoruz, okeey tamamm"

"Sincaappp"

"Gidiyorum ben" diyip, saçımı savurarak odadan çıktım.  Aşağı, salona inip telefonumu aldım. Sonra bahçeye çıkıp asistanım Beyza'yı aradım.

"Evet Beyza yetişemeyeceğim."

"Tamam Nehir Hanım 1 saat sonraya erteledim duruşmanızı."

"Tamamdır Beyza'cım çok teşekkür ederim. Görüşmek üzere"

"Görüşürüz Nehir Hanım"

Şimdi aceleye gerek yoktu, rahatlamıştım. Karan'ın yanına çıkmak için merdivenlere yöneldim.
Merdivenlere geldiğimde telefonla konuşurak merdivenden inen Karan'ı gördüm. Merdivenlerden indiğinde yanıma gelip dudağıma küçük bir öpücük bıraktı, sonrada bahçeye doğru yol aldı. Bu bahçe sadece telefon konuşmaları için kullanılıyordu sanırım. Ama bahçeside güzeldi Karan'ın büyük bir havuz, gölgelik bir kenarda hamak ve diğer taraftada büyük bir salıncak. Tabiki barbeküde vardı. Adam paranın içinde yüzüyor resmen. Karan.

"Tamamdır. Görüşmek üzere"

Diyerek telefonu kapattı. Beni, onu izlerken gördü ve yanıma doğru geldi.

"Duruşmayı naptın yavrum"

"11:30'a aldırdım"

"Tamam güzelim, ben seni şimdi eve bırakayım sonra da adliyeye bırakırım, ben de oradan şirkete geçeceğim"

"Tamam, teşekkürler"

"Rica ederim bebeğim, Görevim"

Bi yarım saat sonra evden çıkmıştık. Evime doğru gidiyorduk. İkimizde konuşmuyorduk, Karan'ın eli bacağımdaydı, filmlerde görüyordum hep, nasıl bir his diye merakta ederdim. Anladım ki çok güzelmiş.
Kafamın içindeki bu düşüncelerle dışarıyı izlerken Karan'ın sesini duydum.

Nehir (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin