Sabah işe gitmek için kalktım bugün aynı gün 2 duruşmam vardı. Sıcak bir duş aldım üstüme bişeyler geçirdikten sonra saçımı yaptım ve yok denecek kadar az bir makyaj yapıp evden çıktım. Arabama bindim en sevdiğim şarkıyı açıp yola çıktım. 20 dakika sonra Adliyeye varmıştım hızlıca yukarıya büroma çıktım. Odama geldiğimde dizlerime gelen kabanımı askılığıma astım. Masama oturup bugünki duruşmalarımın dosyalarını gözden geçirdim. Yaklaşık yarım saat sonra işim bittiğinde duruşma saatimin geldiğini fark ettim. Odamdan önemli dosyalarımı alıp Mahkeme salonuna doğru yol aldım.
Yaklaşık bir saat sonra duruşmadan çıkmıştım. Davayı almıştık her zamanki gibi. Diğer duruşmama 2 saat vardı tam odama çıkıyordum ki telefonum çaldı. Çantamdan telefonumu çıkarınca ekranda Ilgın yazıyordu. Açtım.
"Canım napıyorsun, nasıl geçti duruşma"
"Her zamanki gibi yine kazandımm"
"İşte benim avukatım. Hadi Adliyenin önündeyim gel kahve içmeye gidelim"
Biraz düşünüce iyi olabileceğini düşündüm hem yorgunluğumu atmış olurdum.
"Tamam, geliyorum"
Hızlıca odama çıkıp çantamı aldım ve hemen çıktım. Çıktığımda arabaya yaslanmış Ilgın'ı görünce gülümsedim.
"Selaammm"
"Ayy nerde kaldın Nehir ağaç oldum"
"Abartma Ilgın yaa alt tarafı 5 dakika bekledin"
Ilgın çok sabırsız biriydi, beklemeyi asla sevmezdi.
"Tamam hadi gidelimm"
Adliyenin yanında bir cafe vardı oranın kahveleride güzel oluyordu. Ilgın ile oraya gitmeye karar verdik.
Ilgın ile cam kenerında bir masaya oturduk. Siparişlerimizi verirken sohbet ediyorduk."Nehir'immm, canımmm"
"Yine ne istiyorsun bakalım"
"Yarın ikimizde izinliyizz, şöyle kafa dinlemeye içmeyemi gitsek?"
Pek öyle bar gibi yerleri sevmiyordum. Ama Ilgın'ı çok seviyorum onu kırmak istemedim.
"Olur canım gidelim"
"8 uygun mu?"
"Uygun uygun"
Yaklaşık 1 saat oturup sohbet etmiştik sonra saate baktığımda diğer duruşmamın başlamasına 1 saaten az kaldığını fark ettim. Ilgın ile ayrılıp adliyeye, büroma çıktım. Dava için önemli ve gerekli olan dosyalarımı toparladıktan sonra odamdan çıkıp mahkeme salonuna doğru ilerledim.
Bu duruşma biraz zorlu geçmişti. Yaklaşık 1 buçuk saat sonra sonra duruşma bitmişti ve davayı ucu ucuna almıştık. Mutluydum, mesleğimi seviyordum.
Adliyede işim bittiğinde çıktım saat 6 buçuktu, arabaya binip evime doğru sürdüm. Eve geldiğimde kendimi hemen duşa attım, sıcak su bedenime çok iyi geliyordu. Duştan çıktığımda telefonumun çaldığını duydum. Gidip baktığımda Ilgın arıyordu.
"Efendim"
"Hazırlandın mı?"
Eyvahh! Ben tamamen Ilgınla bara gideceğimizi unutmuşum. Unuttuğumu çaktırmadan.
"Şimdi başlıyorum hazırlanmaya"
"Tamam canım, acele biraz. çok kalabılık olmadan gideceğimiz yerden yer bulalım çok kalabılık bir mekan gideceğimiz yer"
"Tamam Ilgınnnn"
Hemen hazırlanmaya başladım, dolabımda uzun zamandır giymedigim çok güzel bir elbisem vardı. Onu giyemeye karar vermiştim.