Ege,gelen bir anlık deli cesaretiyle yazmış ve göndermişti İrem'ine mesajı. Acaba İrem ne tepki verecek,en önemlisi de ondan uzak duracak dahada kötü bir duruma sürükleyecek miydi onları...
Ege uzun süre İrem'i düşündü yine sonra bu defa kilitlemeden kapıyı açtı dolabın kapaklarını,fotoğrafları izleyerek düşündü bir süre de. Gece sıkıntıdan hiç uyumamıştı. Bütün bir gece saçma sapan müzikler dinleyerek kendine acı verip durmuştu.
Gün yine gece olduğu gibi devam etti. Annesi ve babası çalıştığı için dün akşam üzeri iş gerekçesiyle Ankara'ya gittiler. Biraz da bu yüzden rahattı Ege,nasılsa kimse yok diye açtı son ses müziği her seferinde. Saat 4 gibi Buse aradı biraz onunla dertleştiler. Biraz derken sanırım 1 saat kadar konuştular telefonda. Buse nasılsın diye sorunca anlattı Ege hemen. Dün akşam olanları,geceyi,hayallerini,yaktığı sigaraları...
Sonra sesi değişti birden Buse'nin. Yine Can'ı gördüğünü anladı Ege sordu da zaten ama "yok" dedi Buse,"yok görmedim sadece hastayım bugün biraz başım ağrıyor" diye geçiştirdi.
Sonra anlattı dün akşam olanları tek tek Ege'ye
-28.03.2010-
Buse masaya döndükten sonra tek tek kızların yüz ifadelerine baktı. İrem hariç hepsi şaşkındı ama İrem bunu farketmemiş olacak ki gördüğü elbiseyi balo için uygun bulduğunu falan söylüyordu. Sonra bir mesaj geldi İrem'e kızlar aralarında muhabbet ederken o da açtı mesajını
kimden: mavi göz O_O
"İrem,biliyorum beni bugün ilk defa gördün ve şuan dediklerim ya da anlatacaklarım sana biraz saçma gelebilir ama beni anlayışla karşılayacağını düşünüyorum.Herşey yanlışlıkla seni instagramdan takip etmemle başladı aslında. O ara psikolojik çöküntüdeydim ve çok fazla konuşmuyor,evden dışarı çıkmıyordum. Bir süre fotoğraflarına falan baktım sonra biraz zaman geçince bakmadan duramaz oldum. Sabah ilk senin hesabına giriyor aksam da yine hesabına bakıp öyle uyuyordum.Sonra Buseye anlattım ama hiç fotoğrafını görmedi. Kızlarda öyle..Hep anlattım seni onlara.Gülüşünü,bakışını,ses tonunu anlattım saçlarını anlattım ama hiç göstermedim seni kimseye. Sonra senin çevrenden birkaç kişiyle tanıştım,arkadaş oldum. Belkide sende bile olmayan fotoğraflarını bulup attılar bana. Zamanla aşkım daha da büyüdü,katlandı. Okula geldiğini duyduğumda şok oldum,sevindim,heyecanladım. Ama bugün seninle tanışınca bir hüzün kapladı içimi..Sana uzakken sevmek daha kolaydı,yakınımdayken aslında uzak olman canımı yaktı bugün. Bu yüzden şuan bunları yazıyorum. Umarım bana kızmazsın. Seni seviyorum! Ömrünü Ömrüme katar mısın?"
İrem dondu kaldı bir an. Ege gördüğü kadarıyla iyi biriydi,arkadaşları arasında çok sevilir,arkadaşlarına da çok değer verirdi ama bu bambaşka birşey. Kızlara daha önce beni göstermemiş olması güzel birşey aslında. En azından benimle arkadaşları beni sevdiği için değil gerçekten tesadüfen ve ben olduğum için konuşmaya başlamışlardı ve kısa sürede güzel bir arkadaşlık elde etmiştik bence.
İrem kafasını telefondan kaldırıp kızlara baktı,hala aralarında konuşuyorlardı. Onlara mesajı okutmaya karar verdi.
"Kızlar,Ege bana mesaj atmış,sevdiği kızın ben olduğumu söylüyor. Size sevdiği biri olduğunu söylemiş ama kim olduğunu söylememiş sanırım...benmişim." dediği anda kızlar ufak çığlıklar atarak sarıldılar İrem'e. Aslında onlarda birkaç dakika önce öğrenmişlerdi ve şok olmuşlardı ama o an atamadıkları çığlıklardı şimdikiler.
Uzun uzun konuştular aralarında. Saat geç olunca hep beraber Buselere geçip orada konuşmaya devam etme fikrini öne attı Buse,onlar da kabul ettiler. Hepsi teker teker ailesinden izin alınca eve geçtiler. Ev yakındı oturdukları mekana en fazla 15 dakikalık bir yoldan sonra eve gelmişlerdi hemen üzerlerini değiştirip balkondaki puflara oturdular.
