3• Aile

185 18 14
                                    

Genç adam lüks arabasından indiği gibi yavaş adımlarla karşısında ki dehşet büyüklükte ki eve doğru adımlamaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç adam lüks arabasından indiği gibi yavaş adımlarla karşısında ki dehşet büyüklükte ki eve doğru adımlamaya başladı. Evin önünde ki korumalar adamı gördüğü gibi saygıyla selam verdi. İstifini bozmadan yürümeye devam etti. 

Demiroğlu Malikanesi

İçinde ki insanlar adalet timsali gibi görünse de her türlüğü pisliği bir kez olsun yapmışlardı. Hiç şüphe yoktu buna. Adem yasak elmayı nasıl yanlışlıkla bir anlık gaflete düşüp yediyse tamamen aksini kanıtlar nitelikte bu aile o elmayı bilerek, isteyerek zevk alarak yemişlerdi. Ve şu inkar edilemez bir gerçek ki zerre pişmanlık duymuyorlardı. 

 Alpkan kapının önüne geldiğinde içeriden gelen gülüşme, eğlence seslerini duydu. Bu aile böyleydi işte. Herkes onlardan korkardı, herkese sert davranır otoritelerinden taviz vermezlerdi. Birkaç yıl öncesine kadar ailenin bireylerinin birbirleriyle olan ilişkileri oldukça uzaktı. Ta ki abisi Atakan evlenene, ve evlerinin neşe kaynağı Ecre gelinceye dek. Alpkan ne zaman bir derdi olsa Ecre'ye anlatırdı, ne zaman bir konu da fikir almak istese Ecre'ye giderdi. Hayatına çok sonradan dahil olmasına rağmen Ecre onun olmayan ablası gibiydi onun için.

Alpkan kapı açılır açılmaz kendisine koşan küçük kızı gördü. Yeğeninin isteğini anlayarak eğilip boyunu kızın boyuna eşitledi ve kollarını açtı. Küçük kız anında amcasına sarıldı ve yanağından öptü. Alpkan gülümseyerek kucağındaki kızla ayağa kalktı. Kızın kahverengi saçlarını öptü. "Gökçem." diye mırıldandı. Yeğeni bu dünyada değer verdiği kişilerdendi. Hoş öyle çokta yoktu yani. Gökçe küçük kollarından birini amcasının boynuna doladı. Büyük bir hevesle bugün ne yaptığını anlatmaya başladı. "Alpkan biliyor musun? Ben bugün annemin çizimlerine yardım ettim, bir sürü güzel şey ekledim onlara." peltek konuşması ve yüzünde ki eksilmeyen gülümsemesiyle konuştuğunda Alpkan'da kafasını sallarken pürdikkat onu dinliyordu.

İkisi içeri gülüşerek girdiğinde ailesinin tüm üyelerini konuşurken gördü. Abisi ve babası iş konuşuyor, Annesi ve yengesi de son çıkan trendler hakkında konuşuyordu. İnci Hanım yaşı olmasına rağmen kimle konuşursa konuşsun çok iyi şekilde ayak uydurabilirdi. Yılların getirdiği olgunlukla her şeyi anlayışla karşılardı. Eşi oğullarına ne zaman kızsa ortamı yumuşatmayı başarırdı. Ertuğrul Bey ise onun tam tersiydi. Evlatlarını ne kadar çok sevse de son derece mükemmeliyetçiydi. Bundandır ki Demiroğlu kardeşler hata yapmaya fırsatları olmadan büyümüşlerdi. Buna rağmen bilirlerdi ki babaları için oldukça değerlilerdi. Kendilerinin kıllarına zarar gelse babalarının dünyayı yakacağını bilirlerdi. Klasik mutlu bir ailelerdi işte. 

"Alpkan Abi alma kucağına alışıyor sonra." diye sızlandı Ecre. Gökçe, annesi ve babasının sayesinde doğduğundan beri prensesler gibi yaşatılmıştı. Ailenin ilk torunu olmasının da büyük bir payı vardı tabi. Alpkan yeğeninin yanağına sıkı bir öpücük kondurdu. "Alışsın yenge ben varım balımın yanında." burnunu çoktan sesli bir kahkaha atmış kızın burnuna sürttü "Değil mi?" diye de onaylattırdı kendini. Kız anında hevesle başını salladı. Minik ellerini amcasının sarı saçlarına koydu ve dağıttı huzursuzca. 

DİKİŞ | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin