bazen rüyalar gerçek olur derler...
kafası arkaya doğru sivri bir şekilde uzundu. yüzünde sadice ağzı vardı ve içinde sivri yüzlerce diş. vücudu ince ve uzundu. teni açık yeşil tonlarındaydı. en kötüsü ise kolları ve bacakları ucuna doğru sivrileşmişti ve uzundu.
her gece aynı yaratığı kabuslarımda gördüm. her gece... çığlık atarak terlerle uyandım. annem koşarak geldi. yüzü bembeyazdı. çığlığım yüzünden çok korkmuş. babam artık alışmıştı pek gelmiyor yataktan bile kalkmıyor artık. annem yatağımın kenarına oturddu. başımı okşadı. omuzuna başımı koydum. kalp atışlarım yavaşladı. sonra rüyamı anlattım. sakin olmamı sadece rüya olduğunu uyumam gerektiğini söyledi.
gözlerim tavandaki yeşil yaratığa kilitlendi. sesim kesildi bağıramadım. donakaldım. babam kapıdan içeri girdi. gerinip bize bir söyleuyecekken , benim gözlerimdeki korkuyu gördü. bir anda yaratık tavandan atıldı. keskin kolları babamın göğsünü deldi . ben ve annem çok korkunç bir çığlık attık. yaratık babamı ikiye böldü. yavaş adımları bize yaklaştı. tahta zeminde çıkarttığı her seste 'takk' kendimi olabilidğince daha fazla sıktım.
'takk' 'takkkk' 'takkkkkkkk'
her taraf tamamen sessizleşti. korkumdan gözlerimi açamadım. ama annem nerede. ellerimle onu hissetmeye çalıştım. anne neredesin. gözlerimi korkuyla kısarak açtım. her taraf sessizdi kimse yoktu. tavandan üzerime bir şey damladı. hayır bakmayacağım. hayır
'AAAAAAAaaaaaaa'
annemin cesedi tavanda, göğsünden yaratığın kopmuş koluyla sabitlenmiş.
yaratık tam karşımda. tek kolu yok. bana bakıyor. 'takk' benden yavaşca uzaklaşıyor. 'takk' karanlıkta kayboldu. artık odada çığlıklarımdan başka bir şey yok.