Bulut üzgün bir şekilde Sılayla birlikte otelden çıkar Salih peşinden gitmek ister ama Emre kolunu tutarak engel olur
Emre (Salihe sarılarak): Bırak Salih gitme peşinden seni sevip önemseseydi en azından dinlerdi hem birbirimizi kandırmayalım sen beni unutamadın sadece beni kıskandırmak için o herifi kullanıyorsun o zavallı da gerçekten ona aşık olduğunu sanıyor yazık
Salih (sertçe iterek): Zaten aşığım Buluta sana hissettiğimi sandığım şeyden çok farklı sen bencil bir şekilde beni terk ettikten sonra tam her şeyden umudumu kestiğimde mucize gibi karşıma çıktı o günden sonra bana mutluluktan ve huzurdan başka bir şey getirmedi ama ben aptal gibi öyle birini incittim ayrıca sen o zavallı dediğin adamın tırnağı olamazsın o bir kere sevmeyi biliyor sense kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil herifin tekisin
Emre (Salihin sakallarını okşayarak): Bu çocuk senin ayarlarını bozmuş yoksa sen benimle böyle konuşmazdın bak ben büyük bir hata yaptım ama pişman oldum ve seni geri istiyorum
Salih (sertçe elini çeker): O tren kaçtı paşam ben senin gibi bir parazitten kurtulmuşken tekrar aynı hatayı yapmam diyip çıkar
Emre Salihin arkasından ben öyle kolay pes etmem yavrum eğer benim olmayacaksan o ezik herifinde olamazsın
Salih kapıyı çarpıp çıktıktan sonra Bulutu arar hiç bir yerde bulamaz telefon eder ama kapalıdır Salih perişan bir şekilde yürür
Bulut Sılayla birlikte otelden çıktığında sakinleşmek için deniz kenarına giderler Bulut o kadar yıkılmıştır ki Sıla aşık olduğu adamı öyle görünce bir an için pişman olur ama yine de bir şey söylemez
Sıla (Bulutun başını omzuna yaslayarak saçlarını okşar): Canım ne olur topla kendini seni böyle görünce kahroluyorum senin gibi masum birini hak etmiyor bırak o kafasını taşlara vursun seni kaybettiği için o sana tercih ettiği herif senin tırnağın olamaz
Bulut: Çok canım yanıyor Sıla her şeyimdi o benim hiç kimse beni onun kadar güzel sevmemişti yani en azından ben öyle olduğunu sanıyordum bana bir bakışı vardı içim gidiyordu hepsi oyun olamaz dimi birazcık da olsa sevmiştir belki beni
Sıla: Bilmiyorum canım yani onu çok tanımıyorum ama seni tanıyorum bir insanın seni tanıyıp da sevmemesi etkilenmemesi mümkün değil ( yanağını okşayarak) bak bana beni sürekli itmene rağmen yine buradayım yanında gidemiyorum senden neyse böyle söyleyip de kafanı karıştırmayayım bak ne diyeceğim Salih seni şimdi her yerde arıyordur şimdi üzgünsün kırgınsın daha çok taze oldu olay biraz soğusun hemen konuşma onunla telefonunu kapatalım evine de gitmeyelim ilk bakacağı yer orası olacak istersen babanın evine götüreyim seni orayı bilmiyor istersen benim eve gidelim sen misafir odasında kalırsın
Bulut: Haklısın Salihin ilk bakacağı yer orası olacak oraya gidemem annemin evi de olmaz bu kafayla babamı da hiç çekemem ama senin evde iyi fikir değil
Sıla (hayal kırıklığıyla): Neden orayı bilmiyor işte bak eğer benim yanımda rahat edemezsen ben otelde kalırım bu gece sen oraya bu kafayla gitme
Bulut: Yok otele gitmeyeceğim Temmuzun evi boş onlar balayındalar Salih orayı bilmiyor birkaç gün orada kalırım hadi sen eve git dinlen bütün gece benimle uğraştın
Sıla: Yok yalnız bırakmam seni
Bulut: İyiyim ben merak etme bir süre yalnız kalmaya ihtiyacım var lütfen
Sıla: Peki madem öyle istiyorsun kabul ama bir şartım var (cebinden telefon çıkarır) bu benim yedek telefonum bunu al lütfen şimdi sen Salih aramasın diye telefonunu kapattın ya en azından bu telefondan irtibat kurarız tamam mı
