Arkadaşlar selam bu bölüm Sıla ve Bulutla ilgili flashback sahneler olacak
5 YIL ÖNCE BULUT ÜNİVERSİTEDEYKEN
Bulut ailesiyle kahvaltı yaparken babasına telefon gelir. Orhan bey büyük bir keyifle telefonu açar.
Sezgin Güngör: Orhancığım nasılsın kardeşim
Orhan: Oooo Sezginciğim sen bu numarayı bilir miydin ya
Sezgin: Bilirim kardeşim bilirim de iş güç işte arayamadım ya fazla vaktini almayayım benim kız Londra'dan dönüyor bir süre sizde kalabilir mi ev bulana kadar hem şu konuştuğumuz işi de çıtlatırsın Buluta bizim kız zaten çocukluktan beri aşık senin oğlana Bulutta onaylarsa biz bunları evlendirelim diyorum ne dersin kardeşim
Orhan (Bulutun anlamaması için üstü kapalı olarak): Bende aynısını düşünüyorum Sezginciğim demek Sıla Londra'dan kesin dönüş yapıyor he tabi istediği kadar bizde kalabilir ne zaman geliyor
Sezgin: He anladım Bulut yanında dimi neyse bugün gelecek hatta inmek üzeredir uçağı siz karşılarsınız
Orhan: Tamam kardeşim ben Bulutu gönderirim havaalanına karşılar Sılayı
Bulut ismini duyunca sessizce ben biliyordum bana patlayacağını derken babası telefonu kapatır. Orhan hazırlan havaalanına gidiyorsun Sıla geliyor bizde kalacak bir süre onu karşılayacaksın der. Bulut umursamayarak onu anladım da ben gidemem dersim var okula gidicem şoförünü gönder der
Orhan ciddiye almayarak gelirken kızı biraz gezdir bir yerde oturun hemen eve gelmeyin der. Bulut sinirlenmeye başlayarak duymadın galiba okula gidicem dersim var dedim der. Duydum ama havaalanına gidiyorsun Sıla'yı karşılıyorsun kızı biraz gezdirip buraya getiriyorsun der
Bulut: Gitmiyorum dedim ben senin neden böyle bir şey yaptığını anlamıyor muyum sanıyorsun aklınca Sılayla beni evlendireceksin ama yemezler olmayacak öyle bir şey kıza da ümit verip durmayın
Orhan: Peki madem anladın o zaman söyleyeyim sen okul bitince Sılayla evleneceksin bu konu tartışmaya kapalı
Sema(ortamın gerilmeye başladığını fark ederek sakinleştirmek için): Tamam daha bunun için erken Bulutun okulu devam ediyor zaten bunu sonra konuşursunuz oğlum sende hemen kestirip atma Sılayı biliyoruz ailesini biliyoruz Allah için çok güzel kız sana da çocukluktan beri aşık gözünün içine bakıyor senin
Bulut: Anne ne diyorsun sen Sılayla benim aramda öyle bir şey olamaz kıza ümit verip durmayın dedim
Sema: Tamam oğluşum çatma hemen kaşlarını en azından havaalanına git beklemesin kız hadi benim hatırım için lütfen
Bulut: Tamam annecim gidicem ama sadece senin hatırın için
Sema: Aferin benim oğluşuma hiç de kıramaz annesini
Bulut gülümseyerek çıkar havaalanına gider
Orhan : Hep sen şımartıyorsun bu çocuğu sonra yoldan çıkıyor
Sema: Ne yapayım Orhan senin yaptığın gibi bağırıp çağırayım mı evladıma hem senin Buluta istediğini yaptırmak için bağırıp çağırmana gerek yok onun biraz huyuna gitsen tatlı tatlı konuşsan sevildiğini hissetse zaten yola gelir istediğin her şeyi yapar zaten
Orhan: İyi tamam ama işe yaramazsa bildiğim yolla devam
Bu sırada Bulut havaalanına gelir Sıla inmiş onu bekliyordur.
Bulut: Kusura bakma geciktim biraz çok trafik vardı bu arada hoşgeldin
Sıla (hayran bir şekilde Buluta bakarak): Yok önemli değil bende yeni geldim zaten der