'I'll be your slaughterhouse,
Your killing floor,
Your morgue,
and final resting.'She Past Away - Sanrı
[İlerleyen kısımlarda belirttiğim yeri ao3den okursanız ne olup bittiğini anlayabilirsiniz. Burada paylaşamıyorum çünkü. Hesabımdaki linkten son paylaştığım bölüme giderek eksik kısmı okuyabilirsiniz.]
***
8 yıl önce.
Bu üçüncüydü.
Minho ellerini sıkan siyah eldivenleri çıkartmakta zorlanırken parmak uçlarını hissetmiyordu. Parmakları kaskatı kesilmiş, kanı çekildiği için bembeyaz olmuştu.
Bu üçüncüydü diye tekrarladı içinden.
Dar koridorun iki yanını kaplamış adamların bazıları hala üniformalarını çıkarmaya uğraşıyor, bazıları ise hala toz ve çamur içindeki kıyafetleriyle oturmuş eğlenerek o akşam yaşananları konuşuyordu.
Pis ter kokusu, havasız binanın içini kaplarken zaten nefes alamayan Minho sanki boğazını sıkan şey ellerindeki eldivenlermiş gibi hissederek onları sökmeye çalışıyordu.
Serçe parmağı, yüzük parmağı...
Bu üçüncü seferdi ve artık iyice göze battığını biliyordu. Birilerine omuz atarak aralarından geçip dar dolabının önüne ulaşabildiğinde kapağı açması için uyuşuk parmaklarını bükmesi ve bileğinden tüm koluna yayılan bir sızlamayla kilidi çevirmesi gerekmişti.
Yine batırmıştı. Tüm o azrail gibi görünen siyah üniforması ve elindeki can alan silahıyla o kalabalığa karışıp neden orada olduğunu hatırladığında donakalmıştı.
Bu iki sefer daha olduğunda doktorlar hasta olduğunu, dinlenmesi gerektiğini, iyi uyuyamadığı için dikkatini toparlayamadığını söylemişlerdi. Minho uyuyamadığını biliyordu. Gözünün açık olduğu her an kendini bir ekranın ardından kontrol edilen oyun karakteriymiş gibi hissediyordu ama bunu uykusuzluğa bağlıyorlardı.
Onlara söylemişti. Buradan gitmeli ve dinlenebileceği bir yer bulmalıydı. Bu kalabalığın ve zorbaların arasında kendini güvende hissedemiyordu.
Uyuması. İmkansızdı.
Yine de kimse onu dinlemedi. Tek başına bile giremediği doktorun odasında başındaki kıdemlisiyle dikilirken kan çanağına dönmüş bakışları ve sararmış yüzüyle o beyaz ışığın altında hayattan bezmiş olan doktorun gözlerine yardım istercesine bakmıştı. Ama adam onunla bilerek göz teması kurmuyordu. Bu adamların hepsinin bir sorunu vardı, çoğu uyuyamıyordu. Derine inip sebep aramanın hiçbir mantığı yoktu.
Cevap netti.
'Basit insomnia belirtileri gösteriyorsun. Yaygın asker hastalığı. Sen özel timdensin, buna bile katlanamayacağını düşünüyorsan şimdi bir çürük raporu verebilirim sana.'
Bu bir tehditti. Yüzüne dikilen çökük gözlerin beklentisini çok iyi bilen Minho dik omuzları ve sahte gülüşüyle cevap verirken arkasında birleştirdiği elleri titriyordu.
'Kendime geleceğim efendim.'
Saygılı ifadesi odadan çıkana kadar yüzünden silinmese de hepsi biliyordu bunun geçmeyeceğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kirpi ikilemi // minsung
FanfictionBu hikaye fiziksel ve psikolojik şiddetin birçok halini içeriyor. Okumanızı önermiyorum fakat okumayı tercih ederseniz, yazılan hiçbir şeyi savunmuyorum ve bir aşk hikayesi yazmıyorum. Sadece bu konuda bir hikaye yazmak istedim ve şu an ki en sevdiğ...