Ghostemane - Hydrochloride
***
Güneş henüz yeni doğarken hayatının en huzurlu günlerini yaşadığına inanan Jisung elindeki kahvesiyle birlikte evin bahçesinde oturuyordu. Arkasında yükselen dağın eteklerinde olmasına rağmen evinin önünden küçük bir patika geçiyordu ve Jisung belki bir saattir boş yolu ve aşağıda görünen kasabayı izliyordu.
Hava biraz serindi. Kollarını iyice ceketinin içine sokarken havanın temizliği genzini yakıyordu.
Jisung bir süredir insanlarla konuşmak için can atıyordu. Bu durum kendisini de şaşırtıyordu çünkü hayatında Minho'ya dair bir iz dahi yokken bile günlerini sadece birkaç kişiyle konuşarak geçiriyordu.
Kendisini artık eskisi gibi olmadığına ve tamamen iyileştiğine inandırmıştı. Hastalıklı beyni artık hiçbir şeyden korkmuyor ve gerçekten de Minho'yla birlikte basit bir hayat yaşadığına inanıyordu.
Başına kötü hiçbir şey gelmemiş, defalarca ölmek istememiş gibiydi. Belki bu onun için iyi bir şeydi, sonuçta Minho da onun bu oyununa çoktan boyun eğmişti.
Kahvesinin yarattığı sıcaklıktan dolayı ağzından çıkan buharla bir anlığına arkasına dönerek eve baktığında Minho'nun hala uyuduğunu düşündü. Artık onun yanında olmadığını anlasa bile panikleyerek peşinden gelmemesi güzeldi.
"Günaydın!"
Jisung duyduğu yabancı sesle tekrar önüne dönüp çitlerin arkasından ona selam veren adama bakakaldığında diğeri bir elini havaya kaldırıp başıyla tekrar selam verdiğinde Jisung elindeki bardağı kucağına indirip gülümsedi.
"Günaydın."
Adam sırt çantası ve üzerindeki kıyafetleriyle kasabadaki turistlerden birine benziyordu. Jisung Koreli olduğunu görebiliyor olsa da kesinlikle kasabadan olmadığına emindi.
"Bu ev boş sanıyordum. Sizi görünce selam vermek istedim."
Gözleri kırışana kadar gülümserken Jisung ne diyeceğini düşünerek gözlerini kırptı.
"Buraya geleli çok olmadı."
Jisung yine omzunun üstünden eve bakıp tekrar adama dönerken avuçları arasındaki bardağı sıkıyordu.
"Siz mağaralara mı çıkıyorsunuz?"
Başıyla arkasında kalan dağları işaret ederken adam eve biraz daha yaklaşarak başını salladı ve kollarını çitlere yaslayıp biraz daha konuşmak istediğini belli edercesine öne doğru ilerledi.
"Arkadaşlarımla birlikte bir süredir bu kasabadayız. Siz gider misiniz mağarlara?"
Jisung ayağa kalkıp ona doğru ilerlerken başını iki yana salladı. Adam şaşırmış gibi görünürken ona yaklaşan Jisung'u süzüyordu.
"Juyeon ben."
Jisung uzun zaman sonra birisiyle normal bir diyalog kurduğu için garip bir heyecan hissederken ilk defa arkadaşı olan bir çocuk gibi güldü.
"Jisung."
Adam adını tekrarlayıp onu ve arkasındaki evi süzerken Jisung biraz daha konuşmak için Juyeon'un gözlerinin içine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kirpi ikilemi // minsung
FanfictieBu hikaye fiziksel ve psikolojik şiddetin birçok halini içeriyor. Okumanızı önermiyorum fakat okumayı tercih ederseniz, yazılan hiçbir şeyi savunmuyorum ve bir aşk hikayesi yazmıyorum. Sadece bu konuda bir hikaye yazmak istedim ve şu an ki en sevdiğ...