4: hastane

76 10 4
                                    

normal yazdigim gibi yazicam yoruyor beni
-
Wong içi silah dolu çantayla yanıma geldi. Son kontrolleri yapıp dışarı çıktım. Onun beni bulmasını bekliyordum.

Hana: Onu emdiğim zaman Hwang'dan da güçlü olurum değil mi?

Wong: Bizi bulacağından nasıl bu kadar eminsin?

Hana: Dedim ya, ışıklar sayesinde buluyorlar yerimizi her defasında.

Wong: Bizden ne istiyorlar?

Hana: Bize kötü ruh diyorlarmış. Kendilerine de avcı diyorlar. Asansörde ki kaltağın anılarını okumuştum.

Wong: Ondan başka avcılar da mı var?

Hana: Henüz görmedim ama anılarında iki kişi daha vardı. Biri orta yaşlı, diğeri daha yaşlı.

Wong: Anladım.

-
Mun: Adım attı.

Bayan Chu: Kaçıncı seviye?

Mun: İki kişiler , biri asansörde gördüğümüz mavi saçlı kadın yani 4. seviye . Diğeri 3. seviyeydi.

Motak: Herkes cok dikkatli olsun. Hadi gidelim.

Mun: Jungjin hastenesinde. Eski olan.

Motak: Tamamdır.

Yola çıktık. Hiçbir planımız olmadan gelişi güzel dövüşecektik. %90 büyük hasarlar yiyecektik.

Mun: Yung yeni avci bulmuş mu?

Motak: Bilmem. Giran bana hiçbir şey demedi.

Bayan Chu: Aigo. Bu kadar kötü ruha nasıl 3 kişi göğüs gereceğiz? Zaten benim pek katkım yok.

Mun: Öyle söylemeyin Bayan Chu. Kendinizi sürekli arka plana atıyorsunuz. Ekibimizin dayanak noktası sizsiniz.

Motak: Aigoo Bayan Chu. En iyimiz sensin.

Bayan Chu: Tamam tamam şımarma.

-
Hana: Aish. Sabrım tükenmeye başladı. Beyefendiyi sabahtan beri bekliyorum. Hala gelemedi. Renkli şeylerden de geçtik. E niye hala yoklar?

Wong: O sersemler bizi anca algılamıştırlar. Birazdan gelirler.

Hana: Ben ameliyat odasında sağlanacağım. Sen de röntgen çekilen yerde saklanırsın. Haberleşiriz sonra.

Wong: Hwang'ın haberi olmadan büyük işlere kalkışıyoruz farkında mısın? Çabucak bitsede gitsek artık şuradan.

Hana: Korkaklık etme. Hwang seni baya korkutmuş sanırım.

Wong hiç bir şey demeden saklanacagi yere gitti. Avcılarin sesi geliyordu.

Hana: Gelin bakalım.

Ameliyat odasına geldim. Özellikle seçmiştim burayı. Getirdigim silahlarla birlikte burada makaslar ve başka kesici aletler vardı.

《Mun'dan》
Hepimiz başka odalara dağılmıştık. İlk katı beraber aradık. Hastane 30 kattı. Hiç bir odayı boş geçmeden kontrol ettim. Eski olduğu için asansörleri kullanmadık ne olur ne olmaz diye. 20. kattan sonra katlara dağıldık. 27. katı kontrol altına aldım.

Wong(akliyla): Hana iyi misin?

Hana(" "): Beni merak etme. Ayak sesleri duyuyorum. Umarım o  çocuktur.

Wong: Ben ortalığa bir bakayim. O yaşlı line ise dikkatlerini dağıtırım. Sen de o sırada işini bitirirsin.

Hana: Tamamdır.

《Wong'dan》
Saklandigim yerden çıkıp koridora doğru ilerledim. Tahmin ettiğim gibi yasli moruk oradaydi.

Bayan Chu: Birini buldum! Acilen 26. kata gelin!
(Kulakliktan)

Motak: Geliyorum Bayan Chu. Az daha dayanın.

Mun: Durun bende geliyorum.

《Mun'dan》
Adım atar atmaz bir kahkaha sesi duydum. Ameliyat odasından geliyordu. Kapıyı araladim. O kadın oraydi.

Hana: Ne zamandır seni bekliyordum, haberin var mı?

Mun: Geldim işte! Seninle son bir kez görüşmek istiyordum.

Hana: Bende öyle.

《Hana'dan》

Aşağı doğru çömeldim. Ne yaptığımı anlamak için o çocukta eğilmek üzereyken iki ayağına birden makas sapladim.

Mun: AAAH!

Hana: Kıyamam, acıdı ?

Mun: Aish!

Karnına tekme atıp ayağa kalkmasını engelledim. Yaralı yerine bastırdım. Elinin üstüne çıkıp, elini çatlatmıştım. Eline makas saplayacakken telekinezi ile beni ittirdi.

Hana: O ellerini kıracagim!

《Yazardan》
Mun, Hana'nın iki elini ameliyat masasına yaslar ve telekinezi ile sabit tutturur. Yüzüne yumrukları Hana'ya nefes bile aldırmadan sallar. Hana'nın burnu kanamaya başlar.

Hana: Bunu sana fena halde ödeteceğim! Benimle derdin ne senin?

Mun: Kendini önemli biri falan sanıyorsun? Seninle bir derdim olduğu falan yok. Ben sadece işimi yapıyorum. Benimle görüşmek isteyen ilk önce sen değil miydin?

Hana: Geber artık, geber!

《 Hana'dan》
Elime iki silahı birden aldım. Tetiklerine bastım ama o adam telekinezi ile durdu. Nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu? Psikonozi yapıp Wong'u da alıp kaçtım.

Mun: Aish! Gene elimizden kaçtılar.

Motak: Sakin ol Mun. Yung'dan çağırıyorlar, hadi gidelim.

___________________________________________________

play with fire/ The Uncanny Counter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin