play with fire/ The Uncanny Counter

6: zayif nokta

Sabah erkenden kalkıp soğuk duş aldım. Altıma  bol siyah eşofman ve üstüme de beyaz bir sweat giydim. Saçlarımı kurutup o kızın dedigi adrese dogru yol aldım. Bugün özellikle beyaz giyip So Mun denilen herifin kanı üzerime bulaşsın istiyordum.

-
Mun: Adım attı. Kalkın hadi!

Hyeri: Ne oldu? Kim adım attı?

Mun: Hana.

Motak: Aish. Nerdeydi?

Mun: Hyeri'nin dediği adrese gidiyordu sanırım. Gidip onu orada tuzağa düşürelim. Hep beraber olursak başarırız.

Jeok bong: Hadi gidelim.

Bayan Chu: Siz ikiniz isterseniz gelmeyin. Tehlikeli olabilir.

Hyeri: Merak etmeyin Bayan Chu. Bugün o mavi yellozu çıkartacağım!

Jeok bong: Iyy varosa bak.

Hyeri: Pardon?

Jeok bong: Yelloz sarışınlara denir aptal.

Hyeri: Kes.

Motak: Susun Allah aşkına.

Hizli gecis:
Hana'dan önce varirlar ve herkes bir köşede saklanır. Hemen ardından Hana'da gelir.

Hana: Nerdesin Mun? Bak ben geldim.

Birden biri boynuma atladı. Bu dün gördüğüm kızdı. Yumruk atacağı esnada yumrugunu tutup telekineziyle onu savurdum.

Hana: Tch tch tch. Daha dün yalvarıyordun "beni öldürme." diye. Cesaretine hayran kaldım.

Hyeri: Sağ ol bebim.

Dairesel tekme attım. Hyeri havada takla atarak yere düştü.

Mun: Hyeri! İyi misin?

Hana: Demek burdaydin.

Mun: Adi pislik!

Hana: Hepiniz böyle dik dik konusuyorsunuz ama öldüğünüzle kalacaksınız.

Mun: Çok korktum abla.

Hana: Abla deme lazım olur.

Birden Motak ve Bayan Chu'da ortaya çıktı.

Motak:Demek şu meşhur blue hair Hana sensin.

Hana: Şimdiden meşhur mu olmuşum?

Bayan Chu: İğrençliginle insanların dilindesin.

Hana: Konusma lan ihtiyar! Daha ayağın boktan çıkmamış.

Jeok bong: UİİİYYYY NE DEDİ LAAAOO!

Mun: jeok bong! Kapa çeneni.

Hepsi birden üstüme saldırdı. Motak yumrukla acilisi yaptı. Boğazımi sıkmaya başladı. Elini ters döndürüp özel bölgesine vurdum. Geriye doğru sendeledi. Jeok bong yumruk atmaya çalıştı. Yumrugunu tutup kolunu ters çevirdim. Karnına vurdum onu da etkisiz hala getirdim. Bayan Chu tek yumrukla yere yapismisti. Sadece Hyeri ve Mun kalmıştı. Mun kollarımı sımsıkı tutuyordu. Hyeri de güçlü yumruklar atıyordu. Dudağım patlamisti.

Hyeri: Bitsin artık bu iş.

Hana: Seve seve.

Hana bacaklarını boğazıma doladı. İyicene nefessiz kalmıştım. Mun'un yumruğu sayesinde kurtuldum.
Daha sonra bende gelip Hana'nin boğazını sıktım. Tekme atıp benden kurtuldu.

Hyeri: İnatçı karı seni. Hayatta kaldin diye mi?

Hana: Ne?

Hyeri: Belkide içten içe onların ölmesini istemissindir.

Hana: Ne diyosun? Anlamıyorum.

Hyeri: Tek başına kalmak nasıl bir duygu? Annen ölmüş, baban ölmüş, kız kardeşinde ölmek üzereymis.

Hana'yi bir güzel aşağıladiktan sonra kahkaha patlattım.

Mun dona kalmıştı. Sanırım kimse böyle bir şey olduğunu tahmin bile edememişti. Hana'nın gözleri alev kırmızısina dönmüştü. Boğazimdan tutup beni havaya kaldırdı. Hiç bir şey soylemiyordu. Gözleri yari doluydu.

Hyeri: Ay kıyamam. Ağladı aglicak.

Mun: Hyeri yeter! Kes sesini.

Hana telekineziyle beni gökyüzüne doğru yukseltmeye başladı. Birden yere doğru bıraktı. Mun yere yatıp onun üstüne düştüm. Neyseki kimseye bir şey olmamıştı(jeok bongun Bayan chuya yaptigi gibi)

Hana üstüme çıkıp beni yumruklamaya başladı. Tek yumrukluk canım kalmıştı nerdeyse. Mun Hana'ya telekinezi yapıp onu savurdu. Bizde arabaya binip kaçtık.

Motak: O bir kötü ruh olabilir ama hiç kimseyi böyle yargılaman hoş değil!

Hyeri: Ne var ya? Alt tarafı annesi babası ölmüş. Ne abarttınız. O kız her türlü asagalanmayi hak ediyor.

Bayan Chu: Hyeri cidden anlamıyor musun? Annen baban hayatta diye mi bu kadar rahatsın?

Hyeri: Ya ne alakası var? Şuan bi kötü ruhu bana karşı savundugunuzun farkinda misiniz? Sen de mi böyle dusunorsun Mun?

Mun: Benim de annem babam ölü hyeri. O zaman benimle de dalga geç.

Hyeri: Mun sana öyle bir şey demedim ki. Siz farklısın.

Mun: Ona öyle diyip benimde acimi hatırlattın.

Hyeri: Mun özür dilerim. Ama o kız umarım intihar eder. Ondan hiç hoşlanmadım.

Jeok bong:Bizde senden hoşlanmadık! O kızın en azından cazibesi var ve insanları yargılamiyor.

Hyeri: Ya insan öldüruyor insan! Mal mısınız?

Mun birden vurmak için elini kaldırdı ve hemen indirdi.

Mun: Artık sus lütfen.

Hyeri: Vursaydin ya!

Bayan Chu: Vurulmayi hak ediyorsun.

Siginaga geldik. Odama girdim üstümü değiştirip uzandım. Fazla abartıyorlar...

___________________________________________________