Avcılara karşı tripliydim. Hadi diğerleri bağırdı, çağırdı. Ama Mun? Ondan bunu asla beklemezdim. İlk kez birine karşı kendimi yakin hissetmiştim. Sanırım o öyle hissetmemiş.
-
Gelly: Hana. İyi misin?Hana: Sırrımı tek bilen kişi sensin. Herkesin içinde söyledi. Bundan keyifte aldı.
Gelly: Öldüreyim mi?
Hana: Buna gerek yok. Onu öldürmeden işini bitireceğim. Daha sonra kendiliğinden ölmek isteyecek zaten.
Gelly: Ne yapmayı düşünüyorsun?
Hana: Basit. Önce anne babasini elinden alacağım. Tek tek. Sonra da o Mun'u.
Gelly: Mun ne alaka? Sevgili falanmılar?
Hana: Bilmiyorum. Ama o kız Mun'a ilgi duyuyor. Diyorum ya işte o yüzden sevdiği herkesi elinden alacağım. Yalnız kalacak.
Gelly: Mun'a bir fiske bile vuramamisken, nasıl öldüreceksin?
Hana: Öldüreceğimi kim söyledi? Aklımda bir şeyler var.
Gelly: Ne?
Wong: Nabersiniz kızlar?
Gelly: Çık dışarı Wong. Sirasi değil şimdi.
Wong: Neşelenin biraz.
Hana: Niye? Bir şey mi oldu?
Wong: Hayır.
Hana: O zaman ne diye ortalığı ayağa kaldırıyorsun kuş beyinli?
Wong: Eğlenelim diyorum. Durup dururken eğlence çıkmaz ki.
Gelly: Bu kafası ezilesi böcek doğru soyluyor. Hem sana da iyi gelir.
Hana: Eee planın var mı?
Wong: Gece kulübüne gidelim. Ordaki insanları ayartma bahenesiyle öldürürüz, hm?
Hana: Ne zamandır cinayet islemiyordum. O basit kızları öldürmek eğlenceli olacak.
Wong: Tamam o zaman. Gece görüşürüz. Bayss.
Gelly: Bu iyi oldu. Ondan önce biraz dışarıda avlanalim mi?
Hana: Zevkle.
-
Hyeri: Bana halâ kızgın mısınız?
Kimse cevap vermedi.
Hyeri: Hadi ne olur. Özür dilerim. Bir daha olmayacak.
Bayan Chu: Hadi kahvaltını yap.
Motak: Mun ve Jeok bong gelin antrenman yapalım.
Mun: Olur.
-
Gelly ile dışarı çıktık. İlk avım parkın güvenlik görevlisi oldu. Boğazından yaraladım. Yediğim en tatlı şeylerden biriydi. Biraz sonra otoparka geldik. Tenha bir yerdi. Bi arabanın camına vurdum. Cami yavaş yavaş acti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
play with fire/ The Uncanny Counter
Actionkötü ruh do hana'yla başa çıkabilen tek avci mi?