Yazarın anlatımıyla
Yıllar boyu kadınların en değer görmediği toplumlardan biri olmuştuk. Arya Karaman bu adaletsizliğin, babasının sevgisizliğinin, gelecek kaygısının, hayata tutunacak bir dal bulamamanın kurbanlarından yalnızca biriydi.
Fatih, onu yaklaşık yirmi sekizinci kez ararken motorunu hızla kullanmaya devam ediyordu. Bir an önce onu bulmak, Aryanın evine ulaşmak zorundaydı. Aryanın evine vardığında, onu karşılayacak manzaradan habersiz kapının önüne park etmişti motorunu.
Kapıyı çaldı. Açan kimsecikler yoktu. Belki de ailesi işteydi. Yine de ısrarla çalmaya devam etti Fatih.
Kapıyı açan uykulu kadına hızla durumu anlatan Fatih, içeriye kabul edilmişti. Aryanın odasının kapısı kapalı olmasına rağmen içeride olanları tahmin etmekte güçlük çekmiyordu. Kapıyı açtığı an anlamıştı çok geç olduğunu. Aryanın sonsuz bir uykuya dalan bedenini izlerken elindeki buruşuk not kağıdını ve masanın üzerindeki günlüğünü fark etti.
Günlüğün açık kalan sayfasında şunlar yazıyordu:
''Merhaba sevgili günlük ya da günlüğümü okuyan kişi.
Artık bu uykusuzluk işine son vermeye karar verdim. Eğer bu satırları okuyorsan, ne kadar büyük bir savaş verdiğimi biliyorsundur. Hep asker olmak istemiştim. Fakat insanların içinde asker olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Kendi ruhumla, aklımla, kalbimle savaştım hep. Yaralarımla, görünen ve görünmez yaralarımla savaştım. Yüklerim vardı. Hanı askerler sırtında kırk kiloluk bir çanta taşır ya, aynı onun gibi bir yük vardı sırtımda.
Asker olamadım belki ama içten içe çok savaştım ben. Ve benim gibi savaşan binlerce kadın var. Ben savaşımı kaybettim bu gece. Biraz erken iyi geceler diyorum sizlere, farkındayım. Beni sever varsa eğer, özür dilerim hepinizden.
Ben bir askerim. Savaşlarda kazanmak da var kaybetmek de var. Ve unutmayın, bu dünyadaki tüm kadınlar birer asker. Belki ben şuan kaybediyorum, ama sizden son bir ricam var; tüm kadınları kurtarın, hiçbir kadının savaşını kaybetmesine izin vermeyin...
Sonsuza dek, iyi geceler.''
''Uyan arya... Sabah oldu. Uyan!'' Fatihin haykırışları cevapsız kalıyordu.
Fatih göz yaşları içinde haykırırken bir yandan da elindeki notta ne yazdığını merak ediyordu. Polisler gelene kadar beklemek zorundaydı. Sonunda polisler gelip çattığında notu ellerinden alıp bakma hakkı, Fatihe tanınmıştı. notta yalnızca bir cümle, üç kelime vardı.
''Şehit oldum, baba.''
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİNDE ASKER
General Fiction''kız gibi'' olamayıp, ''kız başına'' olan tüm savaşçı kadınlara... Savaşı kendi içinde vermek zorunda kalanlara... Savaşınızın yalnız başınıza olduğunu unutmamanız adına. Tüm savaşlarınızı kazanmanız için...