İlk Ankara'ya gittiğim ve kendime iş buldugum dönemde bunun işi gücü yoktu. Ağır bir depresyondaydı.bir dayak yedim ondan, var yaaa insan evdeki halısını öyle dövmez. "Tamam," dedim, "depresyonda, o yüzden böyle, nasıl olsa düzelecek." Yok ama anacım, düzeleceği yerde daha beter oldu. Ben onun için artık aşık olduğu kız değil de nefret ettiği biri haline geldim. Sonra bu işe girdi falan ve taşakları serer sermez terk etti beni. Kaldım mı orada sap gibi. Ulan ben herif için kalktım, bütün hayatımı değiştirdim,adam daha iş bulduğunun ikinci haftası bana postayı koydu. Anlatamam ama nasıl acı çektiğimi. Nasıl bir aşksa ulan,hiç kimseyi beğenmiyorum,kimseyi gözüm görmüyor,ille de onu istiyorum. Saplantı haline getirdim adamı, bana dönsün diye evimi bile yaktım (uzun hikaye) akşamları Allahım ne olur ben öleyim,pezevenk de acısından ölsün! Diye dua ederdim.
Bana dönmesi için yaptığım bu numaralardan birine tav olunca, boz yeniden başladık.tabii bambaşka bir adam olarak: ilgisiz,umarsız,sikine bile beni takmayan. Eskiden sıçarken bile beni arayıp haber veren adam gitti, yerine başka bir numarası olduğunu bile benden saklayan adam geldi.
Sabrettim,olacak dedim. Bu çocuk benim kaderim,ben bununla evlenmeliyim diye her şeyine olur verdim. Ta ki bir gün aynada göz kenarlarimdaki kaz ayaklarının belirgin olduğunu görünceye kadar. Kendi kendime, "Allahım benim burda ne işim var? "Diye sordum. Durumuma şöyle bir baktım:hayatım sadece bir adama endekslenmiş; ondan başka hiçbir şeyde gözüm yok; geleceğe dair tek planım,onunla evlenmek. Sonunda,"ben dümdüz bir geri zekalıymışım ya" dedim ve gitmeye karar verdim. Ankara'ya gelişim gibi bu kararım da ani oldu ve vazgeçmek için hemen harekete geçtim. Ona söyledim,dünden hazırmış gibi kabul etti ve bir daha başlamamak üzere bitirdik.
Şimdi ise kafam karman çorman. Beni sevmiyorsa, neden ağlıyor? Madem seviyor, neden gitmemi istiyor? Nerede ne hata yaptık da bu haldeyiz? Muavin "artık kalkıyoruz," deyince, tekrar otobüse binmek zorunda kalıyorum. Yerime oturup, hâlâ belki "gitme!" Der diye camdan bakarak bekliyorum. Ama demiyor.
Ankara'dan uzaklaşırken, çalıştığım televizyon kanaĺını, evimi, oradaki kedimi, o saplantılı aşkımı,hepsini geride bırakıyorum. Onunla birlikte yaşadığım hiçbir anın güzel olmadığını fark ediyorum. Hiç mutlu olmamışım, ama yine de içimden hâlâ, "dön dese dönerim, " diyen birinin sesi çınlıyor.
Ayrılık dönemi;
Izmire evime döndüm dönmesine ama, keşke başka şansım olsaydı da Ankara'da kalsaydım diye düşünüyorum. Şimdi, benim annem ile babam tee seneler evvel olaylı bir şekilde ayrılmışlar. Annemle aramız hiç iyi değil. Babamla yaşıyoruz, üç kardeşiz iki yaş küçük bir kız kardeşim ile dört yaş küçük erkek kardeşim var. Kız kardeşim benim en yakın arkadaşım. Hiçbir şey konuşmadan anlaşabildigim tek insan. Dönerken de tek avuntum oydu. En azından o var,bana destek verir diye düşünmüştüm.
O kadar sene evden uzak kaldıktan sonra, döndüğüm yerin aynı olmadığını fark etmem bir günümü aldı sadece.ertesi sabah, babam başımın dibinde,"ee ne zaman çalışacaksın? Şımarıksın işte! Ne istersen yaptık, ama çalışman lazım. Kalk git İstanbul a bence.burada bir tane televizyon kanalı var, onda da sana ekmek çıkmaz. Burafa durman saçma, " diye söylenmeye başladı. Daha geleli bir gün olmadan, beynimi yedi yedi yedi adam. Zaten ağır bir travma yaşıyorum,ulan kodkoca saplantılı bir aşkı bitirmişim. Tabii adama böyle diyemem, ama hani bin anla beni herif! Bi rahat bırak! Odamda liseliler gibi Sezen Aksu falan dinliyeyim.
İlk günlerimi babamın bu sözlerini işitmekle geçirdim. Sonra çocuğu çok özlemeye başladım. Odadan dışarı çıkmaya, habire yemek yemeye,hatta yemek yiyerek kendimi öldürmeye çalıştım. Ankara'dan dönerken kırk sekiz kiloydum. Hoop üç haftada oldum elli üç. Ayrılık aşamalarını önceki ilişkilerinden de detaylıca bildiğim için, şuan bir yıldız tilbe sendromu yaşadığımın farkındayım. Ayrıca bu durumu acayip uzattığımı ve en kısa zamanda çıkmam gerektiğinin de farkındayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUK
ChickLitDÜNYALARI PAYLAŞMAK için İÇLERİNİ BOŞALTMAK için YALNIZ OLMADIKLARINI HİSSETMEK için İNTİKAM için SEVİLMEK için KÜFRETMEK için ANLAŞILMAK için ÖFKELERİNİ KUSMAK için İTİRAF ETMEK için YAZILAN BİR HİKAYE. . .