🌑9.Bölüm🌑 Tuhaflıklar Silsilesi🌑

35 12 179
                                    

@pile16 @Karadenizperisi61 @selinhantol @adaatadmr @dystinabell @KubraKksal0 @BernaGebedek @geceninellitonu_ @SelfinazBulut5 @vuslat_tuna @Burcu_Aley 💞💞

Dakikalar sonra siyah renkteki büyük kapıların aralanıp onları içeri davet etmesi ile Gülşah genç adamın arabasının peşinden açılan bahçe kapısından içeri girmişti. Arabalarını yan yana park ettiklerinde ikisi de aynı anda inmişti arabalarından. Gülşah karşısında siyah rengin tüm ihtişamıyla duran iki katlı evin üzerinde ve etrafta bakışlarını gezdiriyordu. Evin arka kısmında yani bulundukları yerde park ettikleri arabalar hariç en az dört aracın daha sığacağı bir genişlikte alan vardı. Bu geniş alanın etrafı da bahçe duvarlarından sarkan doğal sarmaşıklarla ve çam ağaçlarıyla doluydu. Evin ihtişamına yaraşır büyüklükte heybetli üç tane çam ağacı vardı ve evin etrafında yükseliyorlardı. Aralarında oluşan sessizliği genç adamın sesi bozarken bakışlarını onu izleyen mavilerin sahibine çevirmişti.

"Evime hoşgeldiniz Gülşah Hanım"

"Gülşah yeterli, hoş buldum" diye karşılık verirken resmiyete gerek duymamıştı nedensizce. Yani bugün kimi arayacağını bilemeyip genç adamı aradığında o sınırı kaldırmıştı aslında.

"İçeri geçmek ister misin?"

"Tabi olur" dediğinde genç adamın hareketlenen adımlarıyla o da genç adamın hemen yanında yürümeye başlamıştı. Bir yandan da etrafı incelemeye devam ediyordu. Evin girişine kadar yürüdükleri yolun kenarları kapalı fanuslar içinde yanan mumlar olmuştu, mumların arasında da minik minik ama ışıl ışıl yanan kar küreleri...

"Evin girişi bile masal diyarı gibi" diye kendi kendine mırıldanırken onu duyup duymadığını bilmediği genç adama çevirmişti gözlerini.

"Biliyor musun kar kürelerini bende çok severim"

"Güzel bir tesadüf" diye karşılık verirken evin siyah renkli kapısının önüne gelmişlerdi. Genç adam elinde tuttuğu anahtarı kapının anahtar deliğine yerleştirip bir kez çevirdiğinde kapı açılıp aralanmıştı.

"Geç lütfen, kendi evin gibi rahatına bak"

"Teşekkür ederim çok düşüncelisin"

Evin içi dışı gibi siyah renge boyanmamış olsa da koyu gri rengin hakimiyeti çoğunlukta sayılırdı. Tavandan sarkan retro tarzda ama evin modernliğine ayak uydurmakta zorlanmayan turkuaz renkte büyük seramik avize ortamı aydınlatıyordu. Koyu gri renkteki uzun metal ayaklı ikili iki koltuk ve ona eşlik eden iki berjer vardı oturma odasında. Ortasında da siyah renkte cam masa vardı üzerinde de genç adamın ona bugün gönderdiği lavanta renkli güllerden bir tane vardı. Oturma odasının tam karşısında da duvarı kaplayan geniş camdan görünen bahçe ve deniz manzarası bulunuyordu. Duvarlar da çeşitli tabloların arasında göze çarpan ilk şey gördüğü üçlü fotoğraftı. Resimde Kürşad ve tanımadığı biri kadın biri erkek vardı.

"Hoşgeldiniz Kürşad Bey, sizde hoşgeldiniz hanımefendi" diye salona giren orta yaşlarının henüz başında olduğunu tahmin ettiği bir genç kadın girmişti. Gülşah gülümseyerek karşılık verirken "Merhaba" diye karşılık vermişti.

"Hoş bulduk Songül Hanım"

"Geldiğinizi duymadım kusura bakmayın"

"Sorun değil Songül Hanım" diye karşılık verirken bakışlarını Gülşah'a çevirmişti. "Songül Hanım nerdeyse 10 yılı aşkın zamandır benim yanımda çalışır"

ESKİMEYEN YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin